bugün

bir latife tekin atasözü. show yapmaya bu sıralar karabük te devam ediyor.
"badem bıyık, çember sakal, colormatik gözlük, pileli bol kumaş pantolon da bende aynı etkiyi yapıyor latife hanım" diyerek arka çıktığım laf.
aydın olmanın din hatta islam düşmanlığıyla ölçülmeye başladığı son günlerde şaşırtmayan bir cümledir. evet müslüman olmayabilirsin, ateist ya da agnostik de olabilirsin fakat bu söylemlere hiç gerek yok. Hadi bir düşünelim. bir şahıs kalkıp kilise çanına küfretse, haç takanlara hakaret yağdırsa bu hakaretlerin iki katını kendisine yağdırmıyor muyuz? faşist demiyor muyuz? şekilci demiyor muyuz? şimdi bu cümleyi eleştirmemek de ikiyüzlülüktür tam anlamıyla. ya hepsine karşı çıkacaksın faşist olguların, söylemlerin ya da hiçbirine.
(bkz: ruhunu şeytana satmış kişilik)
(bkz: kaldıramazsan kaldırırlar gülüm)
(bkz: irkiltmek)
(bkz: küçük cocukların türbalılardan korkması)
ruhun ağırlığı 21 gr kaldıramaması normaldir.

(bkz: ruhun kaldıramadığını reddetme)
latife: bir titreme geldi sanki!
x kişi: rahat ol aşağıladık o türbanlıyı.
kendisini henüz bir kimliğe oturtamamış insanların ruh hali.
(bkz: biri bu kadını haddini bildirsin)
bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne,
acırım tükrüğe billahi tükürsem yüzüne..
medniyet dediğin soymaksa bedeni,
desene hayvanlar bizden daha medeni..

(bkz: mehmet akif ersoy)
aydın sorumluluğunun gereği olan söz. türban hakikaten de ortaçağ erkeğinin kadın üzerindeki tahakkümüdür.
dilber teyze - hııaah! dıkandım allah, dıkandımmm!
- noldu teyzem
dt - görmedin mi yanımızdan geçen türbanlıyı?
- ee gördüm de... ne var bunda?
dt - nası ne varya? içim bi tuhaf oluyor, nefesim daralıyor, dıkanıyorum oğğluum.
- o kadar kötü yani?
dt hem nası evladıığğm. sakın alma o pis türbanlılardan birini, dıkanırım allama.
- saçmalama teyze, hadi yürü eve gidiyoruz.
dt - allah, sen sabır...
kendisinin en yakın bir ruh doktoruna görünsün diyeceğim şahsiyetin her yanından irin ve pislik damlayan atatsözüdür.
türbanı sen taşımadığına göre sen niye görünce irkiliyorsun diye karşılık verilmesi gereken cümle. kendi gibi olmayana tahammülü olmayan insanları bir de çağdaş olarak adlandırırız.
'ne kadar yazık' dedirten söz. çok üzücü ki, bu insanlar özgürlük denilen şeyin ne olduğunu hala kavrayamamışlar. onlara sorulsa, özgürlük kendi yaşadıkları şeydir herhalde. neden böyle insanlar gidip de bir hıristiyana, bir yahudiye saldırmazlar? halbuki ülkemizde farklı dinlere mensup birçok vatandaş vardır. ama bu tip insanlara göre farklı dinlere mensup olmak özgürlüktür.
ne kadar yazık, ülkenin birçok yolla bölünmeye çalışılması ve bu yollardan birisinin de türban olması. türbanın artık dinin gereği olmaktan çıkması ve bir bayrak haline gelmesi.
en kötüsü de, herkesin birbirini birşeylere zorlaması ve grupların, birbirlerinin fikirlerine saygı duyamaması...

'nereye gidiyoruz?' sorusunu ciddi ciddi sormalıyız artık...
doğru, katılınası cümle. böyle acayip renkte oluyorlar bir de. ıykk.
beni de böyle konuşanlar irkiltiyor yorumunu hak eden söylem.*
türkiye' de bir çok şeyin tersten işlediğine kanıttır. aydın olmak, medeni olmak da tersten işler. çağdaş sayılabilmen için dine küfür etmen, özellikle islam dinine, inançlara ve inançlılara saygı göstermemen, her daim türbanlılara hareket etmen gerekir demokratik ülkemde!
ayrıca bu kadına da ' hazmedemiyorsan bir kasa soda iyi gider. ayrıca kuzum o sahiplendiğin ruh bile sana ait değil. o ruhu üfleyen sana bir zaman hatırlatır bu cümlelerini! ' denilmelidir.
aslında bu insanların bu sözleri söyleyecek cüreti kendilerinde bulmalarında, ortalıkta 'dinci' sıfatıyla gezen kişiliklerin de payı vardır. bu insancıklar, gerçekten dinine bağlı olan bir müslümanın asla yapmayacağı şeyler yapıyor, söylemeyeceği şeyler söylüyorlar. ve toplumun gözü önünde oldukları için, temsilciymiş havasına giriyorlar. aslında herkes biliyor ki, ne her türbanlı ve çevresi gericidir, ne de bütün dinine bağlı insanlar sadece şeriat düzenini getirmek için çabalarlar. fakat maalesef inançlara saldırıp orgazm olan zavallılar, kendi bildikleri şeyi kendilerinden saklayıp, haksız genellemeler yapıyor, saçma sapan söylemlerle ortamı geriyorlar.

türevlerine de selam ederim...
iç huzuru olmayan insan söylemi. mini etkekli, bikinililerde onu irkiltiyor. e ne olacak şimdi? ne farkınız var birinizden? sen ona karışma oda sana karışmasın. dillendirip insanlarda kin duygusu uyandırmak neye hizmet eder? yok illa bi fitne çıkartacak, rahat duramazlar.
insanların inançlarına saygı duymalı. bu bir insanlık gereğidir. kimseyi inanmadığı bir şeye inanmaya zorlayamazsınız. kimseyi de inandığı bişeyden vazgeçmeye zorlayamazsınız. inanç özgürlüğüne saygı duymak insanlık gereğidir.
(bkz: serra yılmaz ın başörtülüleri öcü gibi görmesi)
sadece söyleyene değil de söyletene de bakılması gerek.
burada bakınız vermeye gerek yok.