bugün
- eloria11
- şeriat isteyen kadınlar ülkemize gelebilir15
- 26 eylül 2023 istanbulspor galatasaray maçı19
- sözlükte yazar olmanın fiyatı8
- üstteki yazar nereli9
- 0 0 717
- beyin yakan sorular sponsorlu
- mauro icardi10
- 26 eylül 2023 galatasaray'a verilen penaltı18
- atatürkün namaz kılarken fotoğrafının olmaması10
- anın görüntüsü8
- ankara17
- true yi evlendiriyoruz20
- evrimi de allah ın yaratmış olması12
- dün gece sözlükte yaşanan olaylar11
- adana11
- true'nun kadını9
- l l l14
- sanki solcular anasını bellemiş gibi davranan tip11
- kitap alıntıları11
- icardi'nin wanda nara'yı zıplatması9
- ırkçıların ayrılıkçıların hayalindeki türkiye22
- askerlik yapmayan erkek8
- soldan soldan ikileyin10
- günaydın deme selamünaleyküm de13
- zebani efe'nin müslüman olması17
- libidosu yüksek kadın11
- uludağ sözlük solcu yazarlar birliği19
- içinde şu oyuncu varsa izlemem dediğiniz ünlüler12
- hangi karşı cins yazarla yaşlanmak isterdin11
- biz bir aileyiz diyen patron11
- habire kurandan sure yazan mal9
- tarih tekerrürden ibarettir9
- gıda dedektifi17
- kısacık hayatında tanrının varlığını sorgulayn tip12
- gününüz aşk ile başlasın sözlük12
- ali koç'un beşiktaş'ı ayakta tutması9
- 31 mart 2024 sandığa gitmeyecek yazarlar11
- hiperaktif olmak11
- sevgili ile oynanacak oyunlar10
- belime dövme yaptıracağım tavsiyelere açığım14
- aşık olunan kişiyi unutmak için 6 ay yeterli9
- kızları cinsel bir obje olarak görmek11
- avrupalı olmak13
- üstteki yazar hakkındaki varsayımlarınız22
- hangi yazarla buluşmak isterdin37
- sizi ne bitirdi16
- hitay12
- uyuyup her şeyi unutmak9
- bir insanın ruhuna en büyük eziyet17
- saraca silsüpüroğlu15
--spoiler--
ateşe verdiler sonunda ama tutuşmuyor odunlar, yavaş yavaş yanıyorum, görüntü kayboluyor, gözlerine odaklanarak biten bir filmmiş meğerse hayatım,
ateş düştüğü yeri yakar derler ya sevgilim, öyle değilmiş, ateş düşleri yakarmış, ateş düşleri yakar..."
***
iyilik dolu ruhunun, son sözünü bir karadeniz türküsün nakaratı gibi yarım bırakmış, dudaklarından uçuşunu gördükten sonra, duşa girdim, onu karşıladığımda, onun sevdiği gibi kokmak istiyordum.
duşum bitince, kurulanmadan, balkona yürüdüm, bazen hatalarımızın telafisi bu dünyada mümkün olmuyordu, onun gibi yarım bıraktığım bir nakaratla gitmek istedim, o ana en uygun olan, onun en sevdiğiydi, kendimi aşağıya bırakırken, mırıldanmaya başladım;
"koyverdin gittin beni oy, koyverdin git..."
pat.
--spoiler--
[öykü basılı olarak yayınlanacağı için internet üzerinden kaldırılmıştır.]
ateşe verdiler sonunda ama tutuşmuyor odunlar, yavaş yavaş yanıyorum, görüntü kayboluyor, gözlerine odaklanarak biten bir filmmiş meğerse hayatım,
ateş düştüğü yeri yakar derler ya sevgilim, öyle değilmiş, ateş düşleri yakarmış, ateş düşleri yakar..."
***
iyilik dolu ruhunun, son sözünü bir karadeniz türküsün nakaratı gibi yarım bırakmış, dudaklarından uçuşunu gördükten sonra, duşa girdim, onu karşıladığımda, onun sevdiği gibi kokmak istiyordum.
duşum bitince, kurulanmadan, balkona yürüdüm, bazen hatalarımızın telafisi bu dünyada mümkün olmuyordu, onun gibi yarım bıraktığım bir nakaratla gitmek istedim, o ana en uygun olan, onun en sevdiğiydi, kendimi aşağıya bırakırken, mırıldanmaya başladım;
"koyverdin gittin beni oy, koyverdin git..."
pat.
--spoiler--
[öykü basılı olarak yayınlanacağı için internet üzerinden kaldırılmıştır.]
Yeni romanım, hatırlayan kalmamıştır ama 6 sene önce uludağ sözlük'ün söykü dergisinde küllenmişti ilk...
Basın Bülteni:
insanı sarsan, sarstıkça sadeleştiren, “fazla farkındalıklı”, hayli sürükleyici bir roman…
Barış Efendioğlu’nun “farkındalığıyla çirkinleşenlere” ithaf ettiği yeni romanı Tutuşamayanlar
Yitik Ülke Yayınları tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlandı. “Neden Evlenmedim” ve “Gelmeyen Pazartesi” romanlarındaki samimi ve eğlenceli anlatımıyla dikkat çeken Barış Efendioğlu, üçüncü romanı Tutuşamayanlar’da okurlarına bu kez sarsıcı bir okuma deneyimi vaad ediyor.
Tutunmaya değil, tutuşmaya çalışanların hikâyesi
Bir kış günü Galata’da yaşadığı ayrılıkla sarsılan plak koleksiyoncusu Timur, Bunalımlar Grubu’nun 45’liğini ararken yolu, Beyoğlu’nda bir sahaf dükkânının sahibi Tahir ile kesişir. Eski plaklar, eski kitaplar ve Tutuşamayanlar arasında oynanan oyundan habersiz olan Timur kendini okundukça yeniden yaşanan gizemli bir hikâyenin içinde bulur.
Nesiller arası bir acı ve ayrılık alışverişi niteliğindeki romanda Efendioğlu, tutunmaya değil tutuşmaya kararlı nesillerin sevme, varolma ve acı çekme biçimlerini de tartışmaya açıyor.
“…Eskiden ‘Tutunamayanlar’ derdim bize, fakat sonra gördüm ki, ‘Tutunamayanlar’ tutunmaya çalışıp bunu başaramayanlarmış…
Ama biz öyle miyiz? Değiliz, eminim buna. Biz ‘Tutuşamayanlar’ız. Biz tutunmaya değil, tutuşmaya çalışıyoruz. Yanmak istiyoruz. Ölmek istiyoruz. Sisteme uymak istemiyoruz...”
Tutuşamayanlar akıcı dili, yalın üslubu ve şaşırtıcı kurgusu ile Barış Efendioğlu’nun edebiyatta ustalığa giden yolda emin adımlarla ilerleyeceğinin de sinyalini veriyor. Kitabın dikkat çeken bir diğer özelliği ise sıradışı çizimleri… Hande Canlı, çizimleriyle okuru insan psikolojisinin derinliklerinde bir yolculuğa çıkarıyor.
Acıdan ölenlerden acıyla söz edilmediği bir çağda, Tutuşamayanlar ayrılığa, ölüme ve edebiyatımızın her daim aykırı klasiklerinden “Tutunamayanlar”a bir saygı duruşu…
https://www.dr.com.tr/Kit...oman/urunno=0001785069001
görsel
Basın Bülteni:
insanı sarsan, sarstıkça sadeleştiren, “fazla farkındalıklı”, hayli sürükleyici bir roman…
Barış Efendioğlu’nun “farkındalığıyla çirkinleşenlere” ithaf ettiği yeni romanı Tutuşamayanlar
Yitik Ülke Yayınları tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlandı. “Neden Evlenmedim” ve “Gelmeyen Pazartesi” romanlarındaki samimi ve eğlenceli anlatımıyla dikkat çeken Barış Efendioğlu, üçüncü romanı Tutuşamayanlar’da okurlarına bu kez sarsıcı bir okuma deneyimi vaad ediyor.
Tutunmaya değil, tutuşmaya çalışanların hikâyesi
Bir kış günü Galata’da yaşadığı ayrılıkla sarsılan plak koleksiyoncusu Timur, Bunalımlar Grubu’nun 45’liğini ararken yolu, Beyoğlu’nda bir sahaf dükkânının sahibi Tahir ile kesişir. Eski plaklar, eski kitaplar ve Tutuşamayanlar arasında oynanan oyundan habersiz olan Timur kendini okundukça yeniden yaşanan gizemli bir hikâyenin içinde bulur.
Nesiller arası bir acı ve ayrılık alışverişi niteliğindeki romanda Efendioğlu, tutunmaya değil tutuşmaya kararlı nesillerin sevme, varolma ve acı çekme biçimlerini de tartışmaya açıyor.
“…Eskiden ‘Tutunamayanlar’ derdim bize, fakat sonra gördüm ki, ‘Tutunamayanlar’ tutunmaya çalışıp bunu başaramayanlarmış…
Ama biz öyle miyiz? Değiliz, eminim buna. Biz ‘Tutuşamayanlar’ız. Biz tutunmaya değil, tutuşmaya çalışıyoruz. Yanmak istiyoruz. Ölmek istiyoruz. Sisteme uymak istemiyoruz...”
Tutuşamayanlar akıcı dili, yalın üslubu ve şaşırtıcı kurgusu ile Barış Efendioğlu’nun edebiyatta ustalığa giden yolda emin adımlarla ilerleyeceğinin de sinyalini veriyor. Kitabın dikkat çeken bir diğer özelliği ise sıradışı çizimleri… Hande Canlı, çizimleriyle okuru insan psikolojisinin derinliklerinde bir yolculuğa çıkarıyor.
Acıdan ölenlerden acıyla söz edilmediği bir çağda, Tutuşamayanlar ayrılığa, ölüme ve edebiyatımızın her daim aykırı klasiklerinden “Tutunamayanlar”a bir saygı duruşu…
https://www.dr.com.tr/Kit...oman/urunno=0001785069001
görsel
experimental'in yeni kitabı. tebrikler efendim.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar