bugün

filmin sine-kritiği için:

http://www.sinemaestro.co...w&id=423&Itemid=1
Western filmi ama öyle kovboy çatışması falan içermiyor, ama yine de bir vahşete tanık oluyorsunuz, içiniz acıyor, rahatsız oluyorsunuz. Adalet kavramının değişkenliği ve kişiselliği üzerine bir başyapıt, izlenmeli.

not: filmin ırkçılıkla doğrudan bir alâkası yoktur.
Her ne kadar western görünsede bir kovboy filmi değil, fazlası. Bir film-noir. Henry Fonda'nın 12 angry men ile birlikte bir başka hak, hukuk, adalet, toplum baskısının doğuracağı kötü sonuçlar üzerine eleştirel bir filmi. O yıllarda mümkün müydü bilmiyorum ama idam sahnesi gösterilse idi çok daha vurucu olacaktı. Buna rağmen okunan mektup insanlığa bir mesaj.

-spoiler-

“ Sevgili Karıcığım,

Bu gece burada olanları Bay Davies sana anlatacaktır. O iyi biri ve benim için elinden geleni yaptı. Burada başka iyi insanlar da olduğunu sanıyorum. Sadece ne yaptıklarının farkında değiller. Asıl üzüldüklerim onlar çünkü kısa bir süre sonra bizim için her şey bitmiş olacak ama onlar hayatlarının sonuna kadar bunu hatırlamak zorunda kalacaklar.

insan, kendi elleriyle kanunları uygulamaya kalktığında; dünyadaki herkesi incitmeden başkalarını asması mümkün olmaz. Bunu da yaptığı an, bu durumda sadece bir kanunu değil, bütün kanunları çiğnemiş olacaktır.
Kanun; kitapta yazanlar ya da onu uygulamak için tutulan yargıç, avukat ve şeriflerden daha fazlasıdır. insanlığın vicdanının ta kendisidir. Adalet, neyin doğru neyin yanlış olduğu hakkında öğrenecekleri/öğrendikleri her şeydir.
insanların bir vicdanı olmazsa, ‘uygarlık, diye bir şeyden de söz edilemez.
insanların Tanrı’ya en yakın oldukları yer, vicdanlarından başka neresi olabilir? Bir kişinin vicdanı, yaşayan herkesin vicdanının küçük bir parçasından başka nedir ki?

Sanırım söyleyeceklerimin hepsi bu. Çocukları benim için öp ve Tanrı seni korusun.
Kocan Donald. “

-spoiler-
güncel Önemli Başlıklar