bugün

Dün başıma gelen olaydır.

Telefon yere düşene kadar 3 defa hassiktir dedim.

Sağ köşesi dikine direkt çarptı. Canımdan can gitti amk.

Fakirliğin gözü kör olsun.

Neyseki hiçbir şey olmadı.

insanı heyecanlandıran istemsizce küfür ettiren andır.
görsel
Hayatlarımızı sığdırdığımız küçük kutunun dağılışını izlediğimiz vahim andır.
hayat yavaşlıyor amk. tam böyle düşerken kalp krizi heyecan karışık bir duygu anlatamıyorum yaşayan bilir.
büyük bir ihtimalle refleksle ayağımı koyup kırılmasını engellemişimdir... ama bu alışkanlığımı bazen ağır şeyleri de düşürdüğümde uygulandığımdan ayağıma çok zarar vermişimdir.
ilk defa düşüyorsa kalp krizinden gidilebilecek andır. Ha yok 5.-6.ysa sadece "Siktir" denerek geçilir.
soğuk bir an,zamanı durdurursun önce milisaniyeler içinde milyonlarca ihtimal dans eder.daha sonra telefona elini uzatırken ekran kesilir hafifçe,çatlamış mı diye,ardından telefonu elinde hissetiğin an açma kapama tuşları kontrol edilir.Neyse uzatmayım işte sıkıntılı bir durum,umarım bu durumu yaşayanlar en az hasarla kapatmıştır meseleyi
yerde ekranüstü duruyorsa varmaz elin onu çevirip almaya.
insanın içini ezen anlar diye liste yapılsa ilk beşte yer alacak andır. Hele ki telefonu alalı birkaç gün olduysa ve daha sağlamlığından emin değilseniz yere düştükten sonra birkaç saniye öylece bakar, sonra eğilip usulca ve korkarak yerden alırsınız. Bu sırada fonda "gitti canımın cananı..." çalmaktadır. Ama o da ne? iki gözünüzün çiçeği sapasağlam size bakmaktadır. Yüzde doksanına yakını ekrandan ibaret bir telefonu koruyucusuz kullanmadığınız ve sırf daha ucuz diye gorilla glass'tan feragat etmediğiniz için kendinize sarılasınız gelir.
Kılım kıpırdamaz.Ulan en az elli defa düşmüştür hala sapasağlamdır.Kırıl git be kardeşim nefret ediyorum seni kullanmaktan.Her sabah cebime koyar annem bu şerefsizi.Arayan en az 7- 8 defa aradıktan sonra ulaşır bana.Bak yarama tuz bastınız durun şunu bir daha fırlatayımda rahatlayayım.
aklın çıktığı, andır.
Tutmaya çalışmayın. O zaman bilmeden düşmeye ivme katabilirsiniz.
taksitle alınamayacağını bir an tekrar hatırlamaktır.
iki gün önce başıma gelen olay. Yaya ışığı yanarken tam karşıya geçeceğim sırada elimdeyken bacağıma çarpan telefon düştü ve yerde birkaç kere sekti. Kırılmaz ekran koruyucu da takılmadığı için, tamir ettirmek için gidecek parayı denkleştirmek için hayatımdan kısacağım şeyler gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti o birkaç saniye içerisinde.. Sonuç mu? Merak edin diye yazmayacam.
Eğer ters düşmüşse yavaş yavaş döndürülür ve ekran kırılmış mı diye korku iÇinde bakılır.
insanın kalbinin durduğu andır. Eskiden böyle bir korku yoktu. Sıfır aldığın tuşlu telefon betonlarda sekerdi götü başı dağıtırdı da ekran sapasağlam dururdu. Dokunmatik ekranlı telefonlar hayatımıza girince bu korkuyla yaşar olduk. Eskiden sıfır telefonda bile bu korku olmazken şimdi ikinci ele duşmuş orospu olmuş telefonlar bile bu korkuyu yaşatıyor insana. Çünkü ekran telefondan pahalı amk.
Yere düştüğü an kendinden geçersin. Vücudunda biranda cızz eder birşeyler. Oynat uğurcum modunda tekrar tekrar slow motion olarak geçer gözünün önünden o düşüş anı.
Telefonu eline tekrar alana kadar içinden inşallah kırılmamıştır diye bin kere zikir çekersin.
Ancak çoğunlukla kırılmıştır. Ama kırılmadıysa da o an senden mutlusu yoktur.

Bu arada Nokia lumia 1320 aldım. Aldığım akşam masaya koymuştum sabah yerdeydi. Bi bok olmamıştı. Daha sonra cebimden banyoda fayansın üzerine düştü. Canımdan can gitti ama yine Bi bok olmadı. Aynı fayansta ipod touch ekranı tuz buz olmuştu. Ki bu telefon ağırlık olarak onun 2 katı neredeyse. 230 gram amk. Eve kıyma alır gibi lan.
Keşke her telefonun ekranı böyle sağlam olsa. (gorilla glass diyollarmış buna)