tek kale maçta kaleci olmak

butun golleri sizin yiyeceginizin ortada oldugu eylemdir. hangi takim kazanirsa kazansin kaybeden taraf sadece siz olursunuz. akil isi degildir.

tek kale maçta herkesin gözünün kendi üzerinde olacağı kişidir. herkes aynı anda hem defans hem de hücum oyuncusu olduğundan topu kimse kale önünden uzaklaştırmaz, bu da devamlı karambollerin oluşup size top gelmesine neden olacaktır. topa vuran haricinde herkes, kaleci napcak diye bekler. aynı zamanda şansı ve adalet duygusu gelişmiş adam olmalıdır. birisinden yemediğini sebep olursa olsun karşı takımın oyuncusundna yediğinde takımlar arasında kavga çıkmasına bile neden olabilecektir bu adam. ayrıca tarafsızlığına güvenildii için tek başına kaleyi kapatmaya çalıştığı yetmiyormuş gibi bu adama bir de maç içinde hakemlik yapma misyonu yüklenir. top dışarı çıktığında ya da topu tuttuğunda kullanacağı degaj bile merak konusudur; kalecini yaptığı topu rastgele dikmek olsa da bu bile "onların adamına attın topu be" diye tartışmalara neden olacaktır. bu kişinin oyunda en fazla keyif aldığı an ise işte bu degaj yapılmadan önceki andır. topu fırlatmadan evvel çevresini kolaçan ettiğinde herkesin o merakla kendi üzerine toplanan bakışları izleyerek orgazmik bir mertebeye kendini eriştirebilir.

cuvala donen yazar olursunuz. hersey size girer. gol babindan yani. binbir turlu gol yemek isin manasidir.. zevk almaniz onerilir..

aslında tüm maçı siz yönetirsiniz hatta oyunun kaderi elinizdedir yeter ki lider bir kişiliğiniz olsun
(bkz: 5 büyük)

(bkz: şimşekleri üzerine çekmek)

gol atan kaleye oynanıyorsa sık değişir. çok kazma bir tayfa söz konusu ise kaleden çıkmak vakit alabilir.

tarafsız olduğun yalanına kimseyi inandırmamaktır.

(bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk)