bugün

sana sah damarin kadar yakin. ayrica : (bkz: tanri ne lan allahsiz)
(bkz: tanrı nerede)

tanrı yuttuğun e harfinde.
(bkz: barda)
sana senden yakında..düşündüklerini dahi bilmekte..mazeret yok.
tanrı yoktur. allah vardır.
http://www.youtube.com/watch?v=bxX4pBoyxq8
cebine bak, ne kadar paundun doların varsa işte oradadır. inanmıyor musun, hadi gel seninle tanrı oyunu oynayalım.

bond çantana en az 50 bin dolar koy ve sokağa çık. lüks bir yere lokantaya git, bol bol bahşiş dağıt. sonra porsche arabana atla, bir fahişe ayarla. 7 yıldızlı bir otele gidin, oteldeki bütün elamanlara 100'er dolar bahşiş dağıt. kızı odaya attığında paraları suratına savur. yaptın mı bunu, işte insanların gözünde tanrısın.

işte ben bu dünyada tanrıyı temsil eden kapitalizmin ta kendisiyim.
allah, uzak şehirdeki bir sevgili gibidir. sen onu görmezsin ama kalbinden de yakındır sana.
asgard'da.
ateist: olmayan şeyin yeri sorulmaz.
inanan: bunun hakkında şüphe duyulmaz.
agnostik: gerçekten bilemeyiz.
onu unuttuğun yerde
nalları dikince bulursun.
(bkz: nalları dikmek)
Nerede sorusu maddi verlıklar için sorulabilir. Maddeyi yaratan ve bir ismi nur olan allah hakkında böyle bir şey düşünülemez.
Şahıs kendisine şu soruları sormalıdır. Ruh nerdedir? akıl nerede oturur? sevgi, korku, hafıza nerededir?
ölümden sonra ruhun dirilişine inanmayanlar.

elbet bir yerden geldik burası kesin.

ee elbet biyerede gideceğiz. basit mantık.
Tanrı var olan değil, varolduğuna inanılandır. Tanrı, nerede olduğuna inanıyorsan oradadır. Bu durum tanrı'nın yokluğu için de geçerlidir. Başka birisine tanrı nerede diye sormak anlamsızdır ( invalid ) , zira onun olduğuna inandığı yer belki senin için hiç olmadı, cevabı anlamazsın. Ayrıca bu soru inceden inceye ( tanrı yok ki, hadi bana gösterin ) manası içerdiğinden ( belki kalından kalına içeriyor da olabilir, şu an bilemedim ) provokatiftir.
(bkz: ben aslında yohum)
Nerede sorusuna net cevap alamamak onun illede bir "yer" den menezzeh olduğu anlamına gelmez. Kardeşim var diyorsunuz değil mi? Tamam. Kabul yok demiyorum, ama varsa illaki biryerde, yani bize şurdayım demiyor ama yokum da demiyor. Dindar kesimin buna "e zeka nerde o zaman" gibi kıt cevaplar verip kendilerinide kısır bir münakaşanın içine sokmaları anlamsızdır. illaki zekayı elle gösteremem, ama beyninin içinde olduğuna yemin ederim. Bazı şeyleri aşmadan bu konu tartışılmamalıdır, kafa karıştıran tipte konulara örnektir kısacası..
2 çok şımarık kardeş...
şımarıklıkları o kadar çok fazlaymış ki mahalle sakinlerinin hergün şikayet etmesinden anneleri fazlsıyla muzdaripmiş. artık canına tak etmiş; almış çocuklarını papaya götürmüş. dini açıdan yapılacak nasihatın çocuklarına iyi geleceğini düşünmüş. papa şımarık çocukları tek tek odasına alıp konuşacakmış. önce büyük kardeş girmiş içeri. ortamın büyüsü ve papanın duruşu korkudan titremesine sebep oluyormuş. papa çocuğun etrafında bir tur atmış ve önünde durmuş. gözlerini şımarıklığından bütün mahalleyi bıktıran çocuğa dikerek sormuş:
-söyle bakalım oğlum; tanrı nerede?
çocuktan ses yok...
papa duruşunu bozmadan soruyu tekrarlamış.
-söyle bakalım oğlum; tanrı nerede?
çocuktan yine ses yok, dahası korkudan daha çok titremeye başlamış. cevap vermemesi papayı sinirlendirmiş. bu sefer yüksek sesle yinelemiş.
-oğlum söylesene; tanrı nerede?!

çocuğun arkasını dönmesiyle kaçması bir olmuş. kapıdan çıkıp sırasını bekleyen kardeşinin yakasını tutmuş ve kaçmaya başlamışlar..

duruma anlam veremeyen Küçük kardeş nefes nefese bir şekilde sormuş:
-Noldu oğlum ya? Neyden kaçıyoruz?
-Sus oğlum sus! Tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!

ayrıca;
(bkz: allahu ekber)
inananların saçma olduğunu bildiği inanmayanların da merak etmesinin saçma olduğu soru.
her yerde.
(bkz: vahdet i vücud)
bir gün medrese aliminin biri öğrencilerini toplar ve onlara "öğrencilerim, ben çok yaşlandım ve artık inzivaya çekilmek istiyorum ama yerime birinin geçmesi gerekiyor ve oda sizlerden biri olacak, hepize birer tavuk vereceğim ve o tavuğu hiç kimsenin sizi göremeyeceği bir yerde kesin ve bana getirin en erken getiren de benim yerime geçer. " demiş. kısa bir süre sonra herkes tavukları kesilmiş bir vaziyette gelir; ancak biri gelmez. aradan baya zaman geçer ve nihayet gelir. ama tavuğu kesmemiştir. ve alim onu yerine geçecek kişi tayin etmiştir. çünkü bir tek o hiç kimsenin olmadığı yerde bile allah' ın varlığının olduğunun farkındadır.
(bkz: Gemide)
(bkz: içerde)
Allah zamandan ve mekandan münezzehtir.