bugün

hrant dink'in ölümünden sonra başlayan, sol frame'de çeşitli başlıklarla devam eden ve açılan bazı başlıkların polemiklere neden olmasıyla sözlükte huzuru bozulmasına neden olan olay.

ali kırca'nın siyaset meydanı varken bizim sözlükte ekstra olarak buna başlamamıza gerek yoktur. sonuçta bir insan öldürülmüştür türk, ermeni, rus, italyan olması önemli değildir sonuçta öldürülen bir insandır bu daha önemlidir. benim sözlük yazarlarından ricam bu olay üstünden sözlükte daha fazla tartışma çıkmamasıdır. haberlerde bu olayın türkiye'yi karıştıracağı zor durumda bırakacağı zaten konuşuluyordu ve herşeyden önce sözlükte bu kadar büyüyüp bu şekilde tartışmalar yol açması bunun en büyük kanıtı.

not: seri eksi oya açık başlık başlığı anlamıyan seri eksi oya başlasın.
(bkz: sözlüğün forum sayfasına dönüşmesi)
sorun ifade etmeyen durumdur lakin görüşünüz;

sol tarafa karşı geliyorsa faşistsiniz,

sağ tarafa karşı geliyorsa bölücüsünüz,

muhafazakar tarafa karşı geliyorsa dinsizsiniz.

o yüzden bilgiyi kirletmemek adına sağduyulu olmalı ve anlamaya çalışılmalıdır.

anlamaya çalışmak öğrenmenin ilk koşuludur.

bugün çok hararetle savunduklarınız yarın öğrendikten sonra çok saçma gelebilir.

Her şey her an değişebilir.
"yeri gelir siyaset meydanına cevrilen sozlukten, yeri gelir geyik sayfasına cevrilen sozlukten zarar geldigi ne zaman gorulmuştur lan karı!"

şahin k

"sayın halk zamanı geldiğinde siyasi şeyler hakkında konuşmayalım mı? acıtıyor mu ? ne oluyor ? n'apmalıyız sayın halk? konuşmayalım da susalım mı ?"

reha muhtar
türkiye gündeminden baya etkilenen sol frame'in yaşadığı normal değişikliklerin sözlüğe etkisidir.

ancak nedense her olayın abartıldığı düşünülür.

çok değil iki tane siyasi başlığa arka arkaya entry girmişsindir, hemen birisi bir kulp takar bu işe ve başlık açar;

- uludağ sözlüğün siyaset arenası olması.

keyifli gününüzdesinizdir, dersiniz ki biraz cozutayım, cinsel içerikli başlıklara yazarsınız, öküzün teki çıkar başlık açar;

- sol frame'de bitmek bilmeyen cinsellik geyikleri

canınız sıkkındır, zaman geçirmek için tematik gidersiniz, tdk olur şu olur bu olur. 5 başlık arka arkaya geldi ya, hemen birisi güya ayar amaçlı başlık açar;

- tanım olayının bokunun çıkması

memnun edemezsiniz ki kimseyi, özgür birakamazsınız ki sol frame'i...hayır neden bazı yazarlar kendilerini mod yerine koyarak en ufak şeyleri bile karşılarındaki yazarları "azarlarcasına" başlık açma gereği duyuyorlar.

- uludağ sözlüğün şu olması
- uludağ sözlüğün bu olması

vs. vs.

gidişatta bir terslik varsa bu tamamiyle -subjektif- başlıklar açarak dile getirilmemeli, çünkü elbet senin gibi düşünmeyenler de vardır ve açtığın başlıkta "hayır kardeşim, öyle değil" tarzı entry'ler de göreceksindir.

e peki ne yaratmış oldun şimdi ? yeni bir polemik başlık daha.

ha sen burada huzur istiyordun değil mi ???
(#1176681)
(bkz: eksi oydan korksam yazar olmazdım)

sözlük tanımlarının kişiden kişiye, fikirden fikre göre değişmesinin bilinciyle hareket etmeyip, tıpkı forumlar gibi sözlüklerin de paylaşımcılık ve birleştiricilik özelliklerine saygı göstermeyerek kendi savunduğu tanımın baskın olması isteği ile ortaya çıkmış olan kaostur. bir insanın kullandığı birkaç kelimeye bağlı olarak yazının anlatmak istediğine bakmadan eleştiri yağmuruna tutulması ve bundan doğan karşı atak bu kaosu beslemektedir.

katiyen yanlıştır.
demokrasinin işlerliği ancak fikirlerin serbestçe münakaşası ile mümkündür.
cumhurbaskanligi secimi arefesinde yazarlarin yine birbirine girerek gerceklestirdigi durumdur. biri elinde ne kadar asagilama sozcugu varsa kullanir; digeri hirs yapar, asagilamaya calisirken sacmalar. ortalik toz duman olur... bazi yazarlar da duruma isyan edip "ulen soyle okkali bir kufurle baslik acip, sonra da zaten ayrialcagim sozlukten ucurulmak var aslinda..." diye ic gecirmektedirler.

onemli olan fikirlerin ifade edilmesidir. fakat mevcut olan durum "ahahaha, sen yesilsin geriiiiiiiii" "sen de fasistsin dallamaaaaaa" "ula serefsiiiiiizz" yoluna sapinca, olay fikir alisverisinden ziyade, ortak yasamayi hala ogrenememislerin muhabbetine donuyor. bu da seviyeyi dusuruyor.

yapmayin, etmeyin yahu!
türk milletinin doğası bu.herşeye siyaset karıştırmak.
(bkz: siyaset sözlüğü)
an itibari ile demeyeceğim çünkü çok sık karşılaşılan bir olgu oldu son zamanlarda bu. sağcılar, solcular, gülcüler, türbancılar sol frame de devleti kurtarıyorlar. devleti kurtarıyosunuz ama sizi kim kurtarıcak şu dikkat çekme sevdasından.

bir de söylemeden geçemeyeceğim abdullah gül yakışıklı olsa ne olur olmasa ne olur..!
türkiye cumhuriyeti ahalisinin uygulamakta olduğu cahil siyasetinin sözlüğe vurmuş hali. kendi görüsünün progobandasini yapanlar mi dersiniz, zerre fikir kirintisi olmayan belgeye dayanmayan bazen sirf geyik için tavsanin suyunun suyu tartisşmalar mi dersiniz, girla gitmektedir.

bizler belki demokrasiyi biraz yalniş anladik ve amigoluk ile siyaseti birbirine karistirdik.

üstünesütlük mala da davara da bir faydasi olmayan tartişma bile denmeyeek zimbirtilari hayatimizin odak noktasina yerleştirdik.

belki de bireylerde yasanan kalitesizleşmenin bir ürünüdür. bu meslek sahibi olmadan hayati idame ettirme arada yağlı bir devlet kapisina kapaklanmadir bu.

yağlı kuyruk sahipleri kisa vadeli hesaplar için uzun vadeyi pas geçmekte, muhalefet ise nasil en kestirmeden yağlı kuyrugu kaparim hesaplarinda.

olanin bilancosu ise 40 milyon kadar meslek sahibi olmayan feleği sasmiş vaziyette disarda olanlara olmakta.

niçin su sol framde gelmekte olan kol gibi vergiler tartisilmiyor? galiba bu sıkıntı biraz büyük geliyor bazi yazarlara.

dogru ya hala komunizm, fasizm ve nasyonel sosyalizmin ayni hesaba gelen fakat farkli yorumlar ihtiva ettiği gerçeğini pas geciyor.

günün birinde tren kalktiktan her daim gittikleri barin günde 80 milyon eğlence vergisi yüzünden kapandiğini görücekler o vakit bakalim anya ile konya arasindaki farki hala türban mi değil mi tartişmasinda olmadiğini göreceklerdir. eh bunu en iyimser gözlüklerimizi takarak söylüyoruz tabiki.

herneyse curzio malaparte'nin kitabina kaldiğim yerden devam edeyim ben, bana ne kendileri etti kendileri bulacaklar...
(bkz: sol frame e yazmam sağ frame yok mu)**
o sırada ali kırca başlığı da sol frame deyse işlem tamamdır. tadından yenmez.
anletörlükten yeğdir.. tabii ki sol frame de film, müzik geyikleri dönecek fakat fikirler de yerini alacak.. eğer bir durumdan rahatsızlık varsa yazmasını engellemek mi gerekiyor? ya da şöyle sorayım donu götünün arasına kaınca ben bugün bundan rahatsız oldum denilebiliyorsa sol frame de neden ben bugün bu krize sebep olan, ülkemin toprağını satan, açlık sınırının altında olan emeklinin maaşını daha bir azaltan hükümetten rahatsızım denilemiyor?
yapmayın arkadaşlar bu ülkede yaşıyorsak ve bitkisel hayatta değilsek tabiiki fikirler olacak ve tartışılacak..
özellikle uludağ sözlükte çok sık karşılaşabileceğimiz durum-u vaka. hakkaten bazı gecelerde* sözlük siyaset meydanına dönüşmektedir.
sürekli akp recep tayyip erdoğanla ilgili başlıklar açarak bıkkınlık getirmek..
sakıncalı bulmadığım durum.günümüz apolitize olmuş gençlerinin bari sanal ortamda politik düşünmsine karışmayın.ne yani hülya avşar'ın poposunu mu tartışalım?...
ENGin ardıç kopyaları olduğu sürece post modern bir cehalet akacak bu framelerden. o yüzden, filter engin out!

velhasılı, süper bir olaydır. bizim kadar apolitik, bizim kadar işe yaramaz bir gençliğin masa başı mastürbasyonu olarak siyaseti kullanmaya başlaması; toplumumuzda siyasetin seks kadar tabulaşmaya yöneldiğini gösteriyor. bu yüzden bilgisayar başına geçiyoruz, çadırları dikiyoruz...

allah etmeye, yarın biri ulema başı tayyibe cinsel bir meslek yakıştırmaya? aman alla!
dibine saçmalamayı bırakın da gidin sivilcelerinizi patlatın liseli bücürler yazılası abuk sabuk başörtüsü ve akp başlıkları açılmasından şikayet ifadesidir. karşı tarafın bücürleri de gider karşıt başlıklar açarlar ve sidik yarışına girerler. yine de sözlükte "takunyası takırdarken ağzı şapırdayan koca memeli ve tangalı hamam güzeli" * * türü başlıklar mantar gibi türerken en son şikayet edilmesi gereken durumdur. apolitik bir gençlik arzulamanın anlamı yoktur. önemli olan seviyedir ama bu da sözlükte maalesef yeteri düzeyde değildir. ben özellikle siyasi başlıkları severim.
'' fikir adına, düşünce adına, edebiyat ve mizah adına en kutsal ve en zor olan şeyin, üretimin yapıldığı yer. '' denmiş hakkında sözlüğün ..

o zaman; fikir adına, düşünce adına, siyaset meydanı'na da çevrilir, ateş hattı'na da .. sen özgürlük ve demokrasi üzerine karalamaktan hoşlanırsın, başkası geyik sınırlarını zorlamaktan. hep söylediğim gibi, '' bana göre süt onlara göre çikolata '' ..
sözlüğün tarafsız kalmasını isteyen bir sestir. * aslında suni gündemlere atıfta bulunulduğu hissi uyandırıyor.
nedir bu saçmalık denilesi durum.akpymiş chpymiş, sagcısıymış , solcusuymuş, kemalistiymiş, yok efendim rte ayar vermiş iyi etmiş, yok hayır o nerden bilirmiş, türkiye islamcı faşist bir yönetim varmış v.s v.s...

sözlük mü burası, forum mu, siyaset meydanı mıdır nedir? millet içindeki nefreti, kini kusmaya gelmiş sanki..!
herkeste bir saldırganlıktır almış başını gidiyor.?görende bizi birbirimize düşman sanacak!sanki aynı ülkede yaşamıyoruz, sanki birbirimize ihtiyacımız yok! bu düşmanlık bu kin nedir anlamadım..alt tarafı siyasettir işte bu siyasette herşey vardır..mutlaka herkes kendine yakın olanı savunacak, uzak buldugunu eleştirecektir..ama burayı da siyaset meydanına çevirmenin , düşmanlığın bir mantıgı yok!

siyasette konuşulur belki ama bu kadar abartmanın mantıgı yok.
itiraz edilen şey elbette sözlüğün asıl işlevini yitirip, aynı konuyu birbirine çok benzeyen saçma sapan başlıklarla tekrar tekrar açmak, siyaset konuşalım derken insanların birbirlerine olan saygısını yitirip, saldırıya geçmesi, hatta ileri gidip birbirlerine küfür etmeye başlaması...

iyi anlamak gerek!seviyeli girilen entrylerin hiçbirine itiraz etmedik zaten!
sözlüğün seks meydanına dönmesinden çok çok daha iyi durumdur. çok daha faydalıdır. rahatsız olanlar magazin basınında mı çalışmaktadır?