bugün

içimden gelerek benimseyerek birine hayatım, sevgilim diyebilmek, e tabi çocukluğumu çok özledim hepsinden çok.
babasını çok özledi bu yazar.
Yalnızca seni özlemek geliyor içimden...
Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya, başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu saatlerde Kağıdı, kalemi elime alıp, seninle dertleşmek, yalnızca sana yazmak yalnızca seni özlemek geliyor içimden...
haftanın diğer 6 günü c.tesi günlerini özlerim ben. ve sonunda özlemime kavuşurum bir daha özlemek üzere...
ramazanın kışın olması. pide kuyruğunda olmak o zamanlar daha da keyifliydi.*
çok özlediğim bi gün var çocukluğumda 11-12 yaşında filanım abimle aynı odada kaldığımız zamanlar. bi pazar sabahı radyoda rengin den aldatıldık parçası çalıyo babam bize ıhlamur yapmış onu içiyo sohbet ediyoruz iki kardeş. neden bilmiyorum ama çok özlüyorum o günü. daha doğrusu o yıllara ait her pazar gününü çok özlüyorum.
(bkz: ev yemekleri)
Dostlarımı, sevdigimi ve gerçek duygularımı.
seksen iki günlük macera.
o 'nu.

sözlük yazarlarının özlediği kişiler ve ya aktivitelerdir.
(bkz: eski dostlar)
(bkz: lise yılları)
sabah kahvaltısı.
tüm çıplaklığıyla gerçekleri.

edit: ulan bunun neresi forum chat ne içtin sayın moderator.
bochum ve lise günlerim.
ülker satın almadan önce schöller markasıyla faaliyet gösteren firmanın 'alman meyve sepeti ' adlı bir dondurması vardı.hala çok özlerim.o tadı hiç bir dondurmada bulamadım.
uyandığımda kız arkadaşımın yanımda olması
Benden önce yataktan kalkıp bana kahve yapması
akşam eve geldiğimde kapıyı aralayıp bakması

(bkz: çok özledim be sözlük)
çocukken çamurla oynarken aldığım keyfi.
özgürlüğümü özledim.
ilkokuldayken kalem açma bahanesiyle kalemtraş ve kalem elinde kapının arkasındaki çöp kutusunda konuşmayı özledim. masum masum.
dedem...
ebem...
huzur...
hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar ve hiçbir şeyi özlemedim seni özlediğim kadar...
kalabalık yanlızlardan kurtulmak mesela.
başımı alıp gitmeyi özledim anasını satayım. geri dönüp bakmadan ardında kalana acımadan gitmek. evet evet tam olarak bunu özledim.