bugün

küçükken john amcam bana penisini gösterdiği için psikolojik sorunlarım oluştu.
ailem dışında ciddi anlamda sevdiğim üç beş insan var. bu gerçekten minimal olan çevreme karşı sonsuz bir şefkat besliyorum. hiçbiri üzülmesin, hepsini minik yavru kediler gibi ceketime sarıp sarmalayıp her şeyden koruyayım istiyorum. keşke hayat böyle kolay bir şey olsa. yavru kediler üzülmese.
Kendimizi kendimizden başka kurtaracak kimse yok.
sevmekten ümit kesilmez, senin bir gün ayakların olacak ve geri gelmek isteyeceksin. geri gelmek istediğinde bir kapı bulacaksın, kulbu yok. omuzlayacaksın zorlayacaksın -ki bütün kapılar elbet açılır-. açılacak. bakacaksın bommboş bir ev.
bomboş bir eve hoşgeldin..
Yalan söylemeyi sevmiyorum. Ama yine de ilmek ilmek işliyorum bence bu bir hastalık. Tedavisi var mı?
Çok fazla itirafınız var. Gördükçe bunalıyorum..
Stresli olduğumda sebep olan durum geçene kadar kurtulamadığım bir kalp çarpıntısı yaşıyorum, o çarpıyor ben uyuyamaz oluyorum. Boğuluyorum. Azıcık xl bir insan olsam ne olurdu sanki. Sıkıldım kendimden.
evimi taşıdım. yerin iki kat altından terası olan adamakıllı manzarası olan bir eve geçtim. eski evim eşyalı idi şimdi bütün eşyalar benim. biraz masraflı oldu ama gerçekten içime sindi. şimdi sırada ramazanın çıkması var. terasta rakı içmenin zevkini yaşayacağım.
Ekşide bir kız var. Ayarsız biraz. iyice salça oluyor onla ilgileneyim diye. Hani mal mülk yerinde. gayet sevişilir cinsten bir kız. 28 yaşında. Ama o kadar dengesiz ki istediği kadar düzgün fiziği olsun kalayı basarım. Buna da bastım ince ince kalayı. Siktir olup gitti nihayet. Ben onu değil resmen o beni sikecekti lan.
Hep olmayacak insanlara gereksiz değerler veriyorum hepte kalbim kırılıyor. Ben bir gerizekalıyım herhalde hahdjs itirafım bu.
sadece çocuklar yaptığım işi takdir edince ciddiye alıyorum, hem de çok şımarıyorum ama hep içime atıyorum *.
içim busbulanık. yaptıklarımı ve yapmadıklarımı sorgulamaktan yorgun düştüm. zamanın hatalarımın üzerini tozlandırıp hatlarını silikleştirmesini beklemekten başka çözüm yok sanırım.
Saçlarımı kendim kesiyorum.
Saçlarımı kendim boyuyorum.
Muhatap olduğum kişilerin %90'ının gerizekalı olduğu hissine kapılıyorum çoğu zaman. Buna tahammül edemediğim için insanlarla iletişimi minimal seviyede tutuyor ve mesafemi koruyorum.
Depresyon halinden hızlı toparlandım. Yeniden sosyal medyayı kullanmaya, evden dışarı çıkmaya başladım.
Hatta hayatımda hiç yapmadığım, düşündüğümde bile kendi kendime utandığım hareketleri yapmaya bile başladım. Mesela kızlarla bakışmak, sosyal medyadan sohbet etmeye çalışmak gibi. Yakın arkadaşlarımın da tabiriyle "ava çıktım."
Aslında tek istediğim şey sadece biraz şefkat. Birinin başımı okşayıp, "senin kalbini mi kırdılaar, ben onları uf yaparım şimdi!" demesi bile yeterli olacak sanırım.
Dünyaya dair tüm gürültüler son bulunca ve yeryüzündeki en geveze insan dahi susunca aslında ne kadar yalnız bir insan olduğunu anlıyorsun..

Tam da öyle bir ruh hali işte.
rahim filmi çektirdim, çok ağrım var.
Hayatta yapacak bir şey kalmadı. insanların koşuşturma içerisinde hayata bağlı kalmasını izliyorum dışardan. Kısa bir süreliğine ben de unutabiliyorum ama her yalnız kaldığımda düşünmeye dalıyorum. Ölüm korkutmuyor gelse mutlulukla karşılarım hatta. Kısacası durakta otobüsümün gelmesini bekliyorum çağırmıyorum taksiyi otobüsü bekliyorum.
6. sınıftayken kara saçlı bir kıza senden hoşlanıyorum demiştim, hoşlan demişti, tamam deyip çekip gitmiştim. çok hızlıydım o zamanlar...
Aslında hiçbir şey bilmediğini farkettiğinde ufacık kalıverdiği bir an oluyor ya insanın? Aydınlanma anı. Hah, o anın ve ufacıklığın hastasıyım. Tedavisi ömür boyu çok çalışmak olsa bile.

Tanrım derin nefesler alıyorum, söndür içimdeki bu ateşi. Yoksa her gece kariyerime sarılıp uyuyacağım. ‘\(•.•)/‘
Bunun olmasını ikimiz de istemeyiz. Amin.
Sanırım hayatımın en kırılgan dönemindeyim.

Hoşlandığım kişi, benimle birlikte olmak istemeyeceğini söylediği için bir şekilde devam etmek zorundaydım. Hala hoşlandığım halde komple iletişimimi kestim. Zormuş anasını satayım. 3-4 ay geçti üstünden nerdeyse, hala zor geliyor.

Her gün görüştüğüm arkadaşımla da bir sinirle alakamı kestim, bir diğeriyle de kişisel sebeplerden ötürü bozuşup görüşmüyorum.

Mis gibi de yalan satıyorum sağa sola. Normalde vicdanen yapılan her boku temizleyip olayları temizlemem gerekiyor, ama yapmayacağım. Çünkü kısır bir döngü bu. Hoşlandığım insanla olmayacak belli, yakın arkadaşlarla da yine benzer şeylerden kavga edeceğiz, çok açık.
Mental açıdan baya zorlayıcı açıkçası bu.

Tek başıma kaldım aslında bir nevi yaşadığım yerde. Heralde delirmeme ramak kaldı. Bir gün delirirsem ve arayıp bu entrye geldiyseniz, tebrikler. Da bu kadar stalklamaya gerek yoktu. Çözüm ne bilmiyom da aylardır garip olma sebebim bu yani.
son zamanlarda gerçekleştirdiğim her eylemi zorunluluk dolayısıyla yerine getiriyorum. eğleneceğim aktiviteleri bile mecburiyetten yapıyorum. ilginç bir şekilde aşırı mutsuzluğum yok ya da bu durum üzerine düşünmediğim için mutsuzluğumun farkında değilim.
16 yaşlarındayken abim evde yokken bilgisayarında cd den porno izlerdim. Bir gün nasıl olduysa cd yi içinde unutmuşum. Babam da yakalamış. Adam abimin içinden geçmişti. Annem abimin parçalarını yapıştırarak yeniden yapmıştı. Arkasındansa abim beni komaya sokmuştu. Ya ben küçükken çok kötüymüşüm be. Tüüü rezil.
Hevesim kaçtı.