bugün

Birkaç saat önce çok kötü bir olay yaşadım.o kadar üzüldüm ki ağlayamadım bile doğru düzgün.annem benim o halimi görünce ağlamaya başladı ki ben 24 yaşımdayım en fazla 5 kere görmüşümdür onu aglarken.onunla beraber benim de gözlerim yaşlandı.kendimden çok onu üzdüm diye üzüldüm.hayatta herşey her zaman iyi ve istediğimiz gibi gitmiyor ne yazık ki.hatta öyle zamanlar oluyor ki annenize bile kızabiliyorsunuz.ama ben bugün annemin yanımda olmasına şükrettim.kimse ama hiç kimse insanın annesi gibi olamaz.bir başkasının mutluluğunu kendi mutluluğundan önde tutamaz hiç kimse.isterse ölüyorum aşkımdan desin sevdiğiniz kişi bile bencilce davranır yeri geldiğinde.o yüzden annelerimizin kıymetini bilelim yanımızdayken.onlar sizi bu dünyada karşılıksız seven tek kişi.
(bkz: entry nick uyumu)
evime yatılı misafir gelmesinden ve başkasının evinde yatılı misafir olmaktan nefret ediyorum. hayatımın günlük akışının iradem dışında bozulmasından nefret ediyorum. Türk toplumunun fertleri ne zaman bireysel insanlar haline gelecek merak ediyorum. o kutlu gün geldiğinde gözümden iki damla yaş süzülecek.

misafirlikleri tadında bırakalım, zaruri haller dışında evimize dönmemezlik etmeyelim lütfen.
az evvel farkında olmadan arka arkaya içtiğim o iki bardak şalgam, için öyle pişmanım ki. lafa dalınca içiverdim işte, bardakta durduğu gibi durmuyor midem bulandı.
Sözlük ben arkadaşlarımı sevsem de ölen bir insan değilim aslında. Haklı olarak Küsmese kafi, tabi ihtiyacı olsa daima koşarım ayrı konu.

Hayatımın her dönemi o dönem içinde en fazla 4 yakın arkadaşım olmuştur. Gerisiyle de samimi olmayı sevmem.

Kaç senelik Eski şehrimde unutmadığım, kopmadığım çokça dostlarım var. Gecenin 4'ü bir şeye ihtiyacım olsa da arasam o saatte tek kelime etmeden çıkıp gelecek insanlardı. Gizli saklı yoktu. Hepsi arada fırlamalıklar yapan özünde iyi kalpli insanlardı. Küfür, kötü alışkanlık vesaire bilmezlerdi. Hala da öyleler.

Neyse taşındım, onlar geride kaldı, yeni insanlar tanıdım. Ama dediğim gibi bu dostlarımla da hala görüşürüm. Hiç mesafe, soğukluk da girmez daha az konuşsak dahi. Gizlimiz hala yoktur neredeyse.

Bu gruptan bir tek büşra koptu gitti.
Ama kimse ulaşamıyor. Biraz da ailevi idi. Muhafazakar vb değillerdi ancak ders ile ilgili falan. Hiçbir sosyal medya hesabı vb kalmadı, hala da yok.

Konuya ancak yeni girebiliyorum. Hayır olsun üçtür hiç aklımda yokken görüyorum rüyamda büşra'yı. iyi misin kızım merak ediyorum. Yaşıyor musun.

Bir şey olsa ben ilk bunu, o ise ilk beni tutar, desteklerdi.
Dediğim gibi o da Arada fırlama özünde Temiz kalpli biriydi. Bir şeye ısrar etsem kıyamazdı. Sürekli benden akıl alırdı. Küstürdüysem iki duygu sömürüsüne kanardı.

Farkında değilim de özledim mi keratayı bilmiyorum. Ama durum bu.
Çok aradım sosyal medyada da yoktu. Arasa o da beni bulamaz gerçi, benim de yok. Acaba arıyor veya düşünüyor. durduk yere ondan mı rüyamda görüyorum.

Özlemiş olabilirim.
Hakaretle severdik birbirimizi. Gerizekalı duymayacaksın ama yine de sana yazdım. *

Çok alakasız, saçma bir itiraf oldu ama neyse.
Yeni başlıyoruz...
sevgilisi olan insanlarla irtibatı yavaş yavaş koparacağım.
yaşamın kendisi itiraf sıra dağları değil midir zaten.
Birazdan balkona çıkıp, Herkes ölsün istiyorum diye bağırıcam.
Bu yaşıma geldim babamla hiç birbirimize seni seviyorum evlat (baba) diyemedik yoksa gerçekten sevmiyor muyuz anlamadım ?
En yakın arkadaşımla bağları tamamen koparma durumuna geldiğimiz halde bazı şeyleri anlamamış gibi yapması beni sinirden öldürüyor ey sözlük.
Bana dünyayı yok etme gücün var ve hiç kimse acı çekmeyecek, yok eder miydin diye sorsalar, ederdim derim. Ama etmem sanırım, her şeye rağmen yaşama son vermek fikri korkunç. Bu da savaşlarda ölen çocukları düşününce bencillik demek. Bencilim ben.
Birisi ile samimi bir şekilde dertleşmeyi çok özledim. Fakat kendimde anlatacak güç ve istek yok. Hadi ben anlatmıyım dertleştiğim kişi anlatsın diye düşünüyorum. Fakat onun derdini de kendime yük edip üzülmek istemiyorum.
Kendimi bir şey sanıyorum ama im nothing.
insanlar benim düşüncelerimi anlayacak kadar güçlü değiller.
işsizim
Annemin eline bakıyorum
Borçlarım var
Küçük kardeşim evleniyor
Tanışlar evli/çocuklu olmadığım için beni kınıyor
Tüm dünya üzerimde baskı kuruyor sanki..
av var galiba.
o kadar çok kırıldım ki, insanlarla konuşmaya korkar oldum ..
Sarhoş olma durumunu seviyorum. Öyle körkütük değil ama, çakırkeyifliğin verdiği o neşe, o sevgi dolu hal. Hani o an içinde ne varsa hepsini dökesin gelir onun yerine gırla şarkı sohbet ve neşenin ardına saklarsın ya içindekini. işte o haldeyken dedim ki sen olsan masada karşımda oturan, kimbilir neler konuşurduk, sana içimdekileri döker sonra beraber toplar mıydık? Bilmiyorum ama bu gece öyle olsun istedim. Kendime engel olmayacağım bu sefer. Siper al canım, ben geliyorum bensizliğine.
Bir şekilde gardımı indirip samimiyet kurabildiğim ve sevdiğim insanlara karşı sonsuz hoşgörü sahibiyim. Mesela bu bahsi geçen insanlardan biri gelse ya ben şu kişiyi öldürdüm, zarar verdim dese. sanırım önce nasıl hissediyorsun iyi misin derim. yani bu biraz mübalağalı bir örnek pek tabii. ama sizi seviyorum gardımı düşürüp aşırı yakınlığa bile tahammül edebilmemi sağlayan canım insanlar.
Galiba ben çok değiştim.
Üst düzey insanların yazdığım şeyleri takip ettiğini düşünüyorum. Bunun için haklı sebepleri var. Gardaşım okuyorsanız eğer, kendi halimizde bir aileyiz biz. Abim de çok iyi bir insandır, benden daha iyidir. Ben birinin kötülüğünü düşünürüm o düşünmez, hiç yapmadı şimdiye kadar. Biraz dindardır ama çok değil. Ben hiç değilim. Sakindir. Ben değilim. Beni salsanız sapıtmaya müsaitimdir. O kendini kaybetmez. Hayattaki tek isteği ailesinin mutlu olması ve bilgisayar oynamaktır. Oyuna çok düşkündür. Düz bir insan gibi görünür ama özünde çok düşünür, insancıldır. Ben de öyleyimdir. Ben kendimi kötü gösteririm genelde. Annem bile bana kalbi kara der. Ama değilim. Hayatımızda hiç heyecan yok bizim abi. Biz sıkıntılı günler geçirdik. Atlatmaya çalışıyoruz. Öyle düz yaşayıp gidiyoruz. Ne tarikatla, ne hacı hocayla işimiz vardır. Bizde dini herkes kendi için yaşar. Başka yere bakmayın. Her şeyi anlattım ben işte.
bazen bazı insanlar ağızları açık dinlerler. sonra "sen nereden geldin ya" , "sen şimdiye kadar neredeydin ya" , "ne iş yapıyorsun sen ya" falan gibi -ya- lı cümleler türetirler. buna rağmen ne söylediğinizin bir önemi yoktur. istediklerini elde etmek yerine, istemedikleri ama "daha başka ne isteyebilirim" eksenine kayarlar. biraz tamahkar olmak lazım yani. çok şaapmayın. karşılaştığınız insanların da kıymetini bilin e mi evlatlarım.
çekirdek ailem dışındaki akrabalarımın ekserisinden zerre hazzetmiyorum hatta bir kısmından da nefret ediyorum.
ilk defa mesafelerden nefret ettim. Ancak dedigin gibi; "we will meet again"