bugün

vücut geliştirme uğruna kullandığım ürün yüzünden 3 haftadır ihsalim, rahat rahat oturamıyorum bile.
akıp giden zaman, çok şey alıp götürüyor benden. ne hayatı takip edebiliyorum, ne de son sürat giden yelkovanı.
itiraf ediyorum... zil çaldığında ''kim o diye'' seslenip ''benim'' diyenlere kapı açanlardanım.
sözlük itiraf ediyorum hala profesyonel makyajla oturuyorum böle kendimi çok sevdim
baya güzel oldum ,
ama o yine gelmedi of
ailesiyle vakit geçirecekmiş
aslında en büyük orospu çocuğunu sevmişim. tüm sevgililerini nasıl aldattığını anlatan birini.
Yeri geldi farklı olduğumu düşünmüştüm Tam bir aptallık. iyi ki iki gözüm haricinde bana bir çift göz daha yardım etti.

Şimdi yaşadığım şoka mı üzüleyim yoksa bu huyunu bildiğim birine mi şaşırayım bile bile.

insanlar aldanarak büyüyor, yaşayarak öğreniyor. Böyle bir tecrübe kazandıran eski sevgilim. her şey için teşekkür ederim. şimdi siktir olup gidebilirim.
--spoiler--
uzun cümlelerle ölümden bahseden bir kadının aslında aşırı soğanlı bir köfte hamuru kadar sevgisiz olması gerektiğini öğreneli çok olmuştu.
--spoiler--
4 sene boyunca liseliydim.
merhaba sözlük bugunde itiraf etmeliyimki bugunde tüm modlara karşı kufur ediyorum. son 1 aydır her girdigimde bi silikle karşılaşıyorum. entry başlık uygunsuzlugu falan diye. ama aşırı kufur etmiyorum lan modlar merak etmeyin. 2 cilalayıp çıkıyorum. bilsemki kim siliyor inboxu renklenirde nerde o taşak onlarda değil mi ?
kalp gözüm astigmat olmuş sözlük.
bass gitarımın teli koptu sözlük.
kimsenin hakkı yok buna yok işte. tam da alışmaya başlamışken bir şeylere tam da umut havuzunda nefes alabilmeyi başarabilmiş okuluma ankaraya yeni yeni ısınmışken kimsenin karşıma çıkıp kronik işsiz olacaksın demeye hakkı yok sözlük. tamam herşeyi duydum bazen ümitlenip bazen üzüldüm çoğu kez okulu bırakıcam diye ağladım belki ama bu ağrıma gitti işte, hiç tanımadığım beni bilmeyen neler yapabileceğimi neler yaşadığımı bilmeyen birinin bunu demesi. evet belki öyle düşündükleri gibi boşuna okuyorum emeklerim boşuna ama hayatın da berbat şeyler yaşamış bin torlu güçlüğü yenmiş yeni yeni umut besleyen bir insanım ben. anlık mutluluklarım gibi anlık mutsuzluklarımdan biriydi bu itiraf sözlük. sen yargılamazsın hem beni.
sevgili sözlük;
annemle babamın tayini istanbul'dan ankara'ya çıktığı için beni terk ettiler.
onlar taşındı ben yapayalnızım hayvan gibi evde, okulum yüzünden.
normalde parti falan düzenlemem gerek sanırım ama yapamıyorum, yalnızım dostlaaar.

sağolsun valide hanım 8 tencere yemek bırakmış, arada bir uğrar heralde.
8 tencere ne amk ya.

edit: eksileyenin neresinden zoru var merak ettim.
yaran facebook iletileri ile birlikte sözlükte en nefret ettiğim başlık budur sözlük.
hayatımın bir bölümünü hatırlamıyorum.
son 8 aydır canımı fenerbahçe haricinde hiçbirşeye sıkmıyorum. ya da sıkamıyorum. bilmiyorum ama iyice gamzsızlaşıyorum giderek. mesleki hayata başlamanın verdiği bir hava mı yoksa "onun" beni terketmesiyle dibe vurduğum günlere kıyasen mi böyle oluyor bilmiyorum. annem bir kaç aydır "senin kimseyi çekecek halin kalmamış sen evlenemezsin" diyip duruyor. haklı mı haklı.
yorumlama ve eleştirme yetisinden yoksun yüzeysel düşünen ateistlerden nefret ediyorum. doğru düzgün diyalektikten anlamıyorlar. tek hücrelilerin bile inkar etme yetileri sizden daha kuvvetlidir. bir şeye dayanmadan konuşmayı bilmiyorlar. ne görürlerse onu söylüyorlar. bu da beni çıldırtıyor, kusturuyor, kafayı yedirtiyor. eğer ben düşüncemi devamlı inkar yolu kullanmadan kanıtlarım diyebileni varsa çıksın karşıma. onları severim. herhangi bir insan gibi, insan olduğu için severim. bir çıkış yolları vardır onların. tıpkı düşünmeden inananlardan nefret ettiğim gibi düşünmeden inkar edeni de sevmem. hatta görsem boğabilirim.
yaran facevook iletileri başlığına artık iyice muhalifim. ama ne yazık ki en beğenilenler listemde 5 tane o başlıktan entry vardı. dördünü sildim. sadece facebook'ta kendim paylaştığım ve orijinal olan iletinin bulunduğu entryi silmedim. huzur doldum. tabii o silmediğim entry beni günün en beğenilenleri listesine taşıdığı için manevi bağ varr onunla aramda o yüzden de silmemiş olabilirim.

not: o entryler e iyiler listemden kaybolacak mı bilmiyorum ama kaybolursa, bir aralar vardı diye çektim.

http://i51.tinypic.com/90udl4.png
insanların özel hayatıma balıklama dalmaya çalışmalarına ayar oluyorum.
hayatım boyunca hiç kola içmedim. tadını bile bilmiyorum. kola içmediğimi bildikleri halde bana kola alan arkadaşlarıma gıcık oluyorum.
kimseye zerre kadar güvenmiyorum, kimseyi de sevmiyorum, sadece yoğun şeyleri farkedip, etkileniyorum; aşık olduğun insanı benimsememişsindir zaten, benimseyince tanışıklık oluyo o, yakınlığın olduğu yerde aşk olmaz ki, şimdi ne yapıcam ben, yok, hiçbir şey yok, o gördüğümü sandığım ışık yine yok, hep olduğu gibi, en korktuğum insanlar cahil eminler, kanım donuyor.*
sevdanın çaresi var da, umutsuzluğun yok.*
itiraf ediyorum hiç görmediğim bir adamla evlenmeye karar verdim.
itiraf ediyorum yattığım adamların sayısını hatırlamıyorum bile.
itiraf ediyorum.. bakmayın sırf itiraf edebilmek adına yapıyorum.
az önce öyle bir şey yaptım ki, yaptığım bu şeyi isimlendiremiyorum.

notebook'u aldım elime, koltuğa oturdum. gayet normal takılıyorum. haberlere falan bakıyorum televizyonda. dışarıda da, yakınlarda bir inşaat vardı. onun sesini duymaktan başım ağrıdı artık. neyse tv açık hala. elimde de kumanda var. birden inşaattan gelen ses öyle bir yükselmiş ki, onun etkisiyle elimdeki kumandayı pencereye doğru tutup sesi kısmaya çalıştım. baya bildiğin ses kısma tuşuna basıyorum falan. o da yetmiyor, niye kısılmıyor lan bunun sesi! diye 1 - 1,5 saniyelik bir şaşırma yaşadım, ama gözüm de bilgisayarda olduğu için ne düşündüğümün farkında bile değildim sanırım.

hani bazen ufak bi afallamadan sonra,
''napıyorum lan ben'' dediğin nadir anlar vardır ya.
işte bu, tam da oydu.

edit: imla.
burada yazmak güzelmiş. keşke daha önce yazsaymışım.