bugün

söyleyememek.
söylenecek sözlerin varlıgında susmaktır.
bir yöntem olarak;
(bkz: alıstıra alıstıra söylemek)
örn:babaya küfür edememek...
boğazın da kalır kelimeler,midene sancı,kalbine ağrı girer ama yine de dökemezsin içini,diyemezzsin bi türlü "seni seviyorum ulan seviyorum işte hemde çok seviyorum!!!"
diyemezsin işte söyleyemezsin.. söyleyemedim.
öyle garip bir durumdur ki bu ;
yan yana iki msn penceresi açık olmasına rağmen sağdakine yazabildiğin cümleleri, soldakine yazamazsın, söylemezsin... ellerin harflere gitmez... hayat böyle bir şey..
söyleyecek çok şeyin olmasına rağmen yokmuş gibi davranmak, zorunda olmak yada öyle hissetmektir.
çok istenmesine rağmen olmaz ve olmaması gerekmiyordur aslında. insanın isteklerini gerçekleştiremediği an gelmiştir kapısına ve kapıyı açmaktan başka bir seçenek yoktur karşısında zira tek çıkış yolu anın gireceği kapıdan çıkabilmektir kendisi için.
çoğu zaman beraberinde pişmanlıklar getirir ve ardından söylemek istediğin kadar da acı bırakır ama bu çare olmaz sonrası durum için. hatta bazen fikrinizi değiştirip söylemeye karar verseniz ve tüm kararlılığınızla uygulasanız bile o beklenen sonuca ulaşılamaz. bu da hayatın gerçekliğidir zaman ve makanda. faydasız ve sonuçsuz bir eylem olmuştur artık istediklerinizi söylemek. çünkü ilk fırsatta söyleceğiniz ehemmiyetini yitirmiştir ve artık anlamsız bir şey olup çıkıvermiştir areneya. aslında suçlu sadece zaman olmasa da biraz zaman biraz kişidir. kişi zamanı kullanmadığı, zaman ise ikinci bir şans vermediği için suçludur.
aslında söylenecek çok şey olduğu halde düşünceli davranıp susmaktır.
konuşulsa karşıdakinin kalbi kırılacak, gururu incinecektir. bazen susmak verilebilecek en güzel cevaptır, anlayana..
içindekileri dile getirememektir. insanın içini acıtır. akıllara eylem aktaş'ın şu güzel şarkısını getirir:

Düşlerde sevdim seni söyleyemedim
Sessiz öptüm nefesini söyleyemedim

Sana ben şiirler sözler büyüttüm
Sana ben baharlar yazlar büyüttüm
Sana ben hummalı gizler büyüttüm
Söyleyemedim

Şarkılar yazdım sana okuyamadım
Hep yanımdaydın oysa dokunamadım

Sana ben hayaller düşler büyüttüm
Sana ben gözümde yaşlar büyüttüm
Sana ben hummalı aşklar büyüttüm
Söyleyemedim
insanın içinde gerçekten kötü bir ukte.
ne sevgiliye, ne arkadaşa, ne aileye söyleyemediğin şeyler olur. söyleyemezsin. susarsın istemeyerek...
ve neticede bu söyleyemediklerin öyle büyür ki içinde ele geçirir seni, tüketmeye başlar. kötüdür söyleyememek...
karsındakinin anlayamayacagını dusundugun an, degisen birsey olmayacagını bildiginden nefessiz kalmaktansa zorla nefes almayı tercih etmek.
(bkz: anlatacak cok sey varken susmak)
en popüler beş söyleyememe (diyememe) durumu aşağıda görülebilir.
(bkz: sevdiğini söyleyememek)
(bkz: seni seviyorum diyememek)
(bkz: orospuya sen orospusun diyememek)
(bkz: r leri söyleyememek)
(bkz: hayır diyememek)
hayırlısıdır. söyleyemiyorsanız eğer bırakın içinizde kalsın madem bu iş kafanızı sikio, o iş olsa da size rahat getirmez. yada getirir. -uppps
*
kesin bi karara varayım editlerim dostum.
aslında çok şey söylemektir.
kıyamet günü kendine cehennemi vekil etmek. inşallah bu işin suçlusu sustuğum gibi benimdir demek.
haklı olsan bile o anki ortamı bozmamak için gerçeğin kişilere aktarılmaması durumudur.
bazen, sadece '' Uzun, mutlu, güzel, huzurlu, nice yaşlar... '' yazmaktır, bazen, içinde atılan çığlıklara rağmen, kopan fırtınalara ve, ve hissettiğin her şeye rağmen, sadece '' Uzun, mutlu, güzel, huzurlu, nice yaşlar... '' yazabilmektir.
söyleyememek, bazen en çok yakan şeydir tam burayı...
(bkz: )diyemedim ya la
içinde kalmasıdır.
içe atmaktır. zihninizden tonlarca düşünce geçer, söylemek istersiniz. nefesiniz söyler aslında, söyleyeceğiniz şeye uygun nefes alırsınız ama ses çıkmaz işte.
böyle bir şeydir söyleyememek.

bir kere sustuğunuzda dönüş yoktur, o sözler ukte olarak kalacaktır.
dili tutulmaktır. bazen de bütün içini dökme isteğine rağmen, bir şeyler yüzünden, inim inim inlercesine susmaktır.
Bazen güzeldir, hoştur... Ama bazen hıçkırık gibidir. Kelimeler bazen cam kırıkları olur , sussan acıtır / konuşsan keselerler. Cesaret Bazen düşman gibidir.. Sığınman ile ölmen bit olur . Düşlemek bazen olan gibidir, olan sanarsın ama hayal kırıklığı verir, ya da kaybettirir. Üzülmek bazen sevinç gibidir, ne zaman - neden - ne kadar geleceği meçhudür... Ayrım şudur ki, sevinçten havaya uçulurken hüzünden yerin dibine bile girer insan...
görsel .
Terkediştir.
Dil bile vazgeçmiştir. o' nun için hareket etmeyi zûl saymıştır...