bugün

sevildiğini zannetmek değilse bu his * hayatta mutlu olabilmek için yegane nedenlerden biri.
... zordur çoğu zaman. ama önemli olan onu kimin gerçekten sevdiğidir ki bu hiç bir zaman gerçekten anlaşılamaz. sevmek ve sevilmek çok karısık kavramlar. belki de yoktur öyle bir şey...
sevdiğini sandığın insanların seni sevmesini ummak durumudur kısaca...
sevildiğinden emin olmaktır. seven kişi, çok çabaladıysa sizin için, kayıtsız kalmanız imkansızdır. gerçekten sevilmek ve buna inanmak çok zordur çünkü. zor inanıyorsanız eğer, inandığınız şey de gerçektir. kısacası, çok güzel ve çok değerlidir.
O kadar zordur ki maşuk olmak ve aslında kalabilmek. An olur, kendi huyunuzdan, suyunuzdan birinin çarpıverirsiniz kale kapısına.
Engeldir ya bu kapılar açılmaz, olursa olsun ne bahasına.
Çok istersiniz 'sevildiğinizi bilmek' ama ısrarla itilirsiniz aşık konumuna.
illa 'seven' taraf olursunuz, 'sevilen' olmak öteki tarafa yâd olmuştur çokça.

Med-cezirler yaşanır, sonuçlar gelmez harcırah düşüncelerde.
Size kalan sevdiğinizi bilmektir, derdi daha çok göğüslemektir.
'sevildiğini bilen' çıkmıştır deli damına, çıtlatmaktadır çekirdeğini umarsızca.
Hayat onundur nasıl olsa. Keyif onundur ilişkinin en kıdemli senalığında...
Haydi size geçmişler ola.

Ve;
(bkz: #3088044)
insanı mutlu eden durumlardan belkide en önemlisidir. sevgimizi göstermekten çekindiğimiz için sevildiğimizi çoğu zaman pek anlayamayız. anladığınızda da dünyalar sizin olur. * *
gerçekten çok güzel birşeydir sevildiğini bilmek. biliyorum ondan söylüyorum.
kimi zaman dünyanın en güzel, kimi zaman en korkutucu duygusudur. şöyleki bu konuda önemli olan nokta kim tarafından sevildiğindir. yani senin sevdiğin bu dünyada herşeyini paylaşmak istediğin insan tarafından seviliyorsan gerçekten müthiştir, mükemmeldir. hee yok karşılıksız aşk manyaklığına tutulmuş, asla olamaz dediğin bir kişi tarafından herşey göze alınarak seviliyorsan ve karşı tarafı asla vazgeçiremiyorsan işte durumun korkutuculuğu orda başlıyor böyle bir sevilme mümkünse bilinmesin.
tam tabiriyle "kedi gibi mırlama" sebebi..*
en güzel duygulardandır. hele sevilmediğini düşünen bünyeye ilaç gibi gelir. dalgasına "kontör at lan allahsız" dediğiniz arkadaşın "20 atabildim, annemden arakladım onu da" diye geri dönmesi sevildiğini hissettirir insana. kontörden bol ne var gerçi, sevmese de yollardı lan, ühüh.
en güzel duyguların birleşiminden daha yüce bir duygudur kendileri.ama insan dogası geregi hep fazlasını ister ve bu yüzden bir süre sonra sahip olduklarınıda kaybeder.
sevildiğini bilmek insanı mutlu eder.*
(bkz: sevildiğini bil yeter)
(bkz: ege)
--spoiler--
beni sevdiğini biliyorum, bütün korkum bir gün gidersin diye,
beni sevmediğini biliyorum, bütün ümidim bir gün seversin diye.
--spoiler--
sanılanın aksine bedeli ağır olan farkındalıktır..

sevildiğini sanmak kadar kendi dünyanda yarattığın bir hayal ülkesinde ya$amazsın mesela..orda kurduğun tüm hayallerin senin tekelinde olduğunu kırılıp dökülseler bile temizlemekten yükümlü tek ki$inin kendin olduğunu bilirsin..yapılan hareketlere, edilen cümlelere olduğundan fazla anlamlar yükleme lüksün vardır..en ufak bir ayrıntı büyür büyür sığmaz olur idrak kapılarından, en ufak bir ayrıntının mutlu etmesi ya$arsın gönlünce..

öte yandan sevildiğini bilmek'de daha az özveri olacaktır..sanmak ile ya$arken bilmeye dönü$mesi için yaptığın insanüstü çabaların esamesi okunmaz burda..yerini sağlama almı$lık vardır biraz burda..kaybetme korkusunun "sanmak" kısmındaki halinden daha az etkili olduğu bir döngü vardır..her $ey hesaplı, her $ey kitaplıdır çok zaman..organik saatin "sanmak" daki gibi ona kurulu değildir, alarm öttüğünde ok gibi yerinden fırladığın..

sevildiğini bilmenin bedeli ağırdır..çünkü "sanmak" da olacaklara hazırlı iken "bilmek" de olacaklar daha ağır hasara neden olacaktır..bir $eyi "bilme"nin getirdiği güven ile "sanma"nın her an tetikte olma farkı kendini gösterecektir..bildiğin için fark etmediğin ayrıntılar gün olup kar$ına dikildiğinde verecek cevabın kalmayacaktır..