bugün

bazen insan patlayacak gibi oluyor bunun yüzünden.
ama hakim olmak lazım duygulara.
gururla verdiği savaşı kazanamadığı bünyelerde uzun vadede büyük kayıplara yol açan meret. zira asla pes etmez.
mimiklerinizi kaybederek başlarsınız, aklınıza kadar yolu var. hayırlısı.
sevdiğin insanı herşeyden öne koyabilmektir. tek cümle ile budur.
birisini saplantı haline getirmek değildir mesela.
üzerine kaıplı,süslü tanımlar yapılabilecek kadar evrensel bi kavram değildir öncelikle. bireyseldir.. toplum uyarınca, topluluğa göre değil kendimce sevebiliyorsam güzeldir.
sevgi kandırmak değildir, aldatmak değildir, sahtekarlık hiç değildir.
çıkar gözetmek değildir.
zorla kendini sevdirmeye çalışmak değildir.
çıkar değildir. tutarsızlık değildir.
anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir.

not: neden kimse yazmamış bilemedim...
Acı ve mutsuzluk değildir.Olmamalı en azından.
bile bile üzmek değildir.
güç gösterisi değildir.
Pek de hoş birşey değildir.
heves değildir.
bir sebebe bağlı değildir.
insanın yaşamını sürüdürebilmesi için en temel ihtiyaçtır.*
''tüketmek için bunca acele ettiğiniz, takvim yapraklarına…
onca hızla çevirdiğiniz akreplere yelkovanlara…
içine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?
“ne kadarı benim hayatım” diye soruyor musunuz?
ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime…. ya da ben başkalarının?..
“aynadakinin ne kadarı ben’im, ne kadarı oynadıklarım?''
sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine….
çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen..
yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye…
bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan ötesi yalan..''
Sevgi kah acı, kah mutluluktur, kah hüzün kah kederdir.
tüm dünyada olmamasını yürekten dilediğim safsata....
aynı sokakta oturuyoruz.
insanlığa bağışlanmış en sevimli duygu.
herşey biter aşk , nefret , kıskançlık ancak insanın içinde kalan tek şey vardır ... o da sevgi ...
erich fromm a göre sanat.
sigmund freud a göre sex.
bana göre herşey.
olmadığı yerde yapaylığın, şahsiyetsizliğin, zayıflığın başgösterdiği duygu.