bugün

"sessiz ev, orhan pamuk'un gerek hayranları, gerek düşmanları ve gerekse kendi tarafından en haksızlığa uğrayan çalışması bence. yazarın yabancı dile çevrilen ilk kitabıdır da. bir ailenin hayatının çevresinde, türkiye'nin tarihinin ve yazarın gözde temalarından biri olan doğu-batı geriliminin ele alındığı roman, bütün alegorik özelliklerine rağmen, özellikle yarattığı tiplerin gerçekçiliğiyle öne çıkıyor bence. türkçe edebiyatın en başarılı devrimci kız tiplemesi sessiz ev'de mesela, türkçe edebiyatın, belki de tek gerçekçi ülkücü tiplemesi de... yazarı üvey evlat muamelesi yapsa bile, biz okurların sessiz ev'e sahip çıkmamızın zamanıdır..."

(bkz: ayşe düzkan)
orhan pamuğun eski üzlubuyla yazdığı 3 kitabından birisidir.

asıl orhan pamuk okumak isteyenler için yeni hayat tan sonraki kitaplarını(yeni hayat,benim adım kırmızı,kara kitap,kar)okumalarını tavsiye ederim.zira kendisi nobeli de özellikle benim adım kırmızı ve yeni hayat kitapları sayesinde almıştır.
orhan pamuk'un 1980-1983 yılları arasında kaleme aldığı romanı. yazar bu kitabıyla "1991 avrupa keşif ödülü"nü kazanmıştır.

kitap biri tarihçi, biri devrimci, biri de zengin olmayı aklına koymuş üç torunun cennethisar'daki babaannelerini bir haftalığına ziyaret etmeleri paralelinde gelişir. kitabın her bölümü başka bir karekterin ağzından anlatılır ve fakat nedendir anlaşılmaz torunlardan solcu nilgün'ün penceresinden yer verilmez hadiselere. babaannenin ağzından anlatılan kısımlarda dede selahattin darvinoğlu'nun ansiklopedisini yazarken ele aldığı konulara yer verilir. bu kısımlar pozitivizmin uç noktalarının tasvirini temsil eder ve özellikle batı ile doğunun ölüm'e bakış açılarının irdelendiği kısım oldukça etkileyicidir. okunası...
içinde çocuk olmayan evdir.
özellikle karakter betimlemeleri benzersiz olan, her okuduğunuzda kendinizden bir şeyleri bulabileceğeniz, en iyi şekilde de, ailenin genç, aşık, zengin olma hevesi olan kişisinin gözüyle anlatılmış olan, okunması gereken orhan pamuk eseri..
orhan pamuk'un en güzel kitabı, bence tabii. araya kaynıyormuş gibi ama sanki, hakkı yeniyormuş gibi...
işitme engelli bir ailenin evidir.
içinde binbir türlü sessiz çığlıkları barındıran evdir.
sessiz evlerde değişik bir ses vardır.bazı zamanlarda o sessizliğin sesi öyle bir kulak tırmalar ki fenalık basar insana.
romandan bazı kısımlar;

" ... bu lanet olası istanbul denen kerhanede artık zaten duracak değilim " sf 21.
" fatma, bir gün suyun formülünün a$ iki olduğunu buldukları gibi uykunun da formülünü bulacaklar. tabii bizim hımbıllar değil, gene ne yazık ki avrupalılar bulacak " sf 16.
".. Amerika'ya gidince hemen, kimsenin aklına gelmeyen, çok basit, ama çok temel bir fiziksel buluş yapar ve hemen einstein'ın ilk buluşlarını yayınladığı analen der physik dergisinde yayınlar ve bir anda kavu$tuğum ün ve paradan sonra, bizimkiler bana bulduğum ve fıralttığım füzenin sırlarını ve formüllerini, hadi ne olur, yurtta$alrına da ver de yunanliların kafalarına füzeleri yağdıralım diye gelirler ... " sf 198.
"...ne ? bunlar bizde eksik olanların listesi. deniazltı, burjuva, resimsanatı, su buharı, satranç. fabrika, profesör, disiplin. gülünç değil mi ?
biz de lüzumsuz derecede fazla olanlar şunlar; adam, köylü, memur, müslüman, asker, kadın, çocuk. bunlar gülünç gelmiyor bana; kahve, iltimas, tembellik, küstahlık, rü$vet, uyuşukluk, korku hamal. demokrat bile değilmiş bu adam. minare, şerefe, kedi, köpek, dilenci" sf 239.
Orhan Pamuk'un en az sözü edilen ve en güzel romanı.Bütün karakterlerde Orhan Pamuk'un kendine ait en samimi en gizli parçaları saklı,bunları keşfetmek ve ortak hislerde birleşmek apayrı bir zevk.Orhan Pamuk tek bir roman yazmış olsaydı ve o roman 'sessiz ev' olsaydı,bu en sevdiğim yazar olmasına yine yeterdi.
Orhan Pamuk un üslübu en sade olan kitaplarından biridir. Zira pek çok kitabı okurken insanı yorar; kara kitap, yeni hayat, benim adım kırmızı ama okumaya değer eserlerdir.
(bkz: sensiz ev)
sessiz bir ev, iç seslerin gürültüsünden durulmuyor. ruhu olan bir ev, bir yaşlı kadınla, geçmişi de sırtlanmış bir cüce şimdiye taşıyor. garip bir tat. bir şey gibi... güzel, kötü, hiç biri.
olayları her karakterinin ağzından süren, her karaktere ayrı ayrı hak verdiren, karakterlerin hepsinde biraz insanın kendini bulduran harika bir orhan pamuk romanı.*
sarı bir havası vardır bu romanın...

böyle eski kağıtlar gibi, okuyanlar anlayacaktır.
lise son sınıf, son dönem zorla okutturulan, üstüne üstük üzerinden sınav yapılan kitap.
(roman özeti kabilinde)

beş karakter: fatma hanım, recep, faruk, hasan, metin. roman bu beş karakterin ifadeleri ile sürüyor. cennet hisar' da köhne bir köşk. imparatorluğun hararetli yıllarını yaşamış eski istanbul ailesi. fatma hanım, doktor selahattin' in talat paşa tarafından sürgüne gönderilmesi ile istanbul dışına çıkar ve 70 yıl geri dönmez. selahattin bey hürriyetçi, ittihatçılarla kavgalı bir jön türk; fikriyatı ve kavgası batıcılık. zihninde hiçbir ilahi kutsal' a yer yok, kudsiyeti bilim olan bir materyalist. darvine biat etmiş bir mürid. o kadar ki soyadı "darvinoğlu".

darvinoğlu ailesinin gebze-cennet hisar-darıca da geçen 1 haftası. selahattinin gayrı meşru çocukları cüce recep ve sakat ibrahim, ibrahimin oğlu hasan; selahattin' in tek oğlu doğan' dan olan, faruk, metin nilgün... babası ve dedesi gibi yoğun efkarına rağmen kendini alkole vermiş faruk, sakin bir devrimci olan nilgün, amerika ve zenginlik hayali ile yaşayan metin.

"darvinoğlu" ailesinin gayrimeşru mensubu ülkücü hasan' ın lider olma peşindeki sokak faaliyetleri..rüşvet toplama, duvar boyama, mekan basma gibi 80 öncesi eylemler.

imparatorluktan, 12 eylül' e uzanan renksiz bir hayatın akıcı romanı. orhan pamuk elbette, çirkin bir ülkücü profili yanında, entelektüel bir devrimci ruhu tasvir etmeyi ihmal etmemiş. (şaşırmadım; ama takılmadım da)

selahattin bey' in ansiklopedi serüveni son derece ilgi çekici. batılı seleflerine özenip, din ve yaratıcı gerçeğini yok etme çabasında, modernleşmeyi ve gelişimi buna bağlıyor. jön türklerin ve erken dönem cumhuriyet aydınlarının bu büyük yanılgılarla dolu telakkisi, "selahattin darvinoğlu" karakteri ile müthiş bir şekilde özetlenmiş.

fatma hanım' ın hala 1900' lü yılların istanbul' unda, mesire alanlarında kalan muhayyilesi, gelişen ve değişen dünyaya aldırmıyor. yılda bir torunlarının ziyareti ise yaşam kaynağı.

hasan' ın, nilgün' e olan ümitsiz aşkı, ülkücü ağabeylerine olan korkusu ile birleşip beklenmedik bir cinayeti ortaya çıkarıyor.

orhan pamuk' un ikinci romanında bu gri hayatı okunur kılan şey, sanırım dialogların ve karakterlerin gerçekliği.
kalabalık eve alışanları bir süreliğine rahata kavuşturacak ama geçmişi aratacak evdir. ne gelen vardır ne giden. belki de dünyanın en ortasıdır ama hayat yoktur.
orhan pamuk'un yazmış olduğu kitaplar arasından bence en güzeli. okunmaya değer. güzel bir kurgusu ve değişik bir anlatımı var. olaylar iç içe sonunda devrimci kızın öldürülmesi koyuyor tabi.
orhan pamuk'un ikinci romanı. 1 hafta süre ile babaannelerini ziyarete gelmiş 3 torunun hayat hikayelerini anlatan harika bir romandır.
orhan pamuk'un 2006 nobel edebiyat ödülü'nü almasını sağlayan,56 dile çevrilmiş güzide roman.
karamsar bir havası olmasına rağmen kendini okutturan güzel bir orhan pamuk romanı.
inat edip bitireyim dedim ama olmadı. yok olmadı ya olmadı bitmedi. bu kadar kötü bir üslup olamaz. ımdb puanı 9 olan ama beğenilmeyen filmler gibi. 'hay amk bu muydu yani' dedirten bir kitap. neyse emeğe saygı diyeyim bari başka birşey söylemeyim.
türk edebiyatının hatrı sayılır eserlerinden biridir, sıkıcıdır; sabredene çok şey katar.
güncel Önemli Başlıklar