bugün

Burhan Şeşenin oğlu, rodi, gitarist, davulcu, basçı, klavyeci, müzisyen...
yanlış tedavi nedeniyle yaşam mücadelesi veren, burhan şeşen'in müzisyen oğlu. Nil Karaibrahimgil'in orkestrasında çalan serhan, Galatasaray Üniversitesi'nde de master yapıyor.
beyin ölümü gerçekleşmiştir.

http://www.milliyet.com.t...%20gerceklesti&ver=37
bugüne kadar tanımazdım kendisini bilmezdim kim olduğunu...
akşam berbat geçen bir sınavdan çıktım geldim biraz kafam dağılsın diye televizyonda ana haberlerde gördüm kendisini ilk olarak. göremedim daha doğrusu... fotoğraflarını gösterdiler gözlerinin içi gülerek bakıyor objektiflere... videolarını seyrettirdiler nil'in arkasında çalrken yaptığı işten duyduğu keyif tüm suratına yayılan gülümsemesinden belli oluyordu. ne olmuş ya derken yanlış tedavi dolayısıyla beyin ölümünün gerçekleştiğini söyledi babası gözyaşları içinde... o andan beri gözümün önünde beynimin bir köşesinde onun solunum cihazna bağlanmış fotoğrafı duruyor. allahım sen sevdiklerine bağışla diyorum ama umut yok deniliyor zaten... hayatımda hiç görmediğim hiç tanımadığım 3 4 saat öncesine kadar ismini dahi bilmediğim insan keşke adını bu şekilde duymasaydım... keşke adını hiç bilmeseydim de sen yaptığın işlere devam etseydin ailenle arkadaşlarınla sevgilinle bir ömür boyu mutlu yaşasaydın... keşke...
14,30 itibariyle kalp durması sonucu vefat etmiştir. allah rahmet eylesin.
yeni yine yeniden bir doktor kurbanı...
iyi uykular...
güzel gözlüm,
yetenekli müzisyenim,
arkadaşım...
'bu kadar abartılacak ne var, anlamıyorum' zihniyetinin kurbanı. sorumluların bedelini ödeyeceğine inanıyor olabilsek keşke.

http://www.milliyet.com.t...adi,%20durdu..&ver=53
dün haberlerde ölümle verdiği savaşı izledim.. bugünse o savaşı kaybettiğini öğrendim.. ne denir ki? mekanı cennet olsun..
Burunla beyin arasındaki koruyucu kemiği olmayan bir gence grip tedavisi uygulanması ne kadar doğrudur? Bu tedaviyi uygulayan hastane yeterince bilgilendirilmiş midir?

11 gündür iyileşmeyen bir gencin sağlık durumuyla ilgili kararı vermesi gereken kişi üvey babası mıdır?

11. güne kadar Baba Burhan Şeşen nerededir? Oğlunun yanında mı? Yoksa..!?

Uyuşturucu belasından kaybettiğimiz gencecik bir insanın ardından lanet okumamız gereken, tartışmamız gereken şey bu musibeti nasıl temin ettiği, ailesinin bu duruma nasıl kayıtsız kaldığı ya da gücünün neden yetmediği midir? Yoksa son 24 saatte yapılması gereken her şey için belki de çok geç kalınmışken olanlar ya da olmayanlar mıdır?

Burhan Şeşen Beyefendi yanlış tedavi uygulandığı iddiasını neye dayandırıyor. Gerek Alman Hastanesinin gerekse diğer bilgililerin hiç birisi bu yönde bir bulgudan bahsetmiyor.

Bahsedilen bu tip vakalardaki bir ihtimal. Peki bu iddiayı ortaya atanların, manşetlere taşıyanların da bu aceleciliği niye?

Ve en önemlisi,

Oğlu yaşam destek ünitesine bağlıyken, şartlar ne olursa olsun!

Hangi baba,

Niye,

Bir magazin programına çıkar?

* ADEM MELEKE - HABER AKTÜEL
elimde olsaydı şarkısını sanki babası bu günlerini görerek yazmış oğlunun.
gencecik bir fidan..
cok yazık.. çok.
wish you were here ile uğurlanmış müzisyen.

http://video.milliyet.com.tr/default.asp?id=23007
Yüzünü bir gazetenin internet sitesinde yıllar sonra tekrar gördüğümde afallamam ile birlikte, aynı saniyelerde ağır hasta olduğunu öğrendiğim, liseden altdönemim olan kişidir.
Babası Burhan Bey'i lisedeyken okulda bir iki defa görmemle ilgili bir baba olduğuna kannat getirmiş olup, aynı insanın donuk bir ifadeyle kameraya yansıyan görüntülerini Serhan'ın haberlerinde donuk bir ifadeyle gördüğümde ise kanım donmuştu. Her çaresiz hastalığa tutulmuş insan gibi, Serhan'da da bir kurtuluş haberi bekleyecektim... Ancak bekleme haline geçmeden aldığım acı haberi ve babasının doğrudan evlat sevgisini ikame edecek bir arayış içine girdiğini beyan etmesi, son derece yaşam dolu bakan, hareketli ve herşeye rağmen iyi bir insanı kaybetmiş olmanın verdiği kahır ile birleştiğinde neler hissettiğimi anlatmam çok zor. Sadece boğazıma düğümlenen birkaç cümleyi ve Serhan'ın göçünü anlatacağım biryerler aradım çaresizce... Ve fark ettim ki, herkes benden fazla bile sahiplenmiş bir genç evladın gidişindeki hüznü ve acıyı.
Meğer ne kadar rahatmışız ölüm sözcüğünü ağzımıza alırken. Ve daha ne kadar yaşayacağız, bu vefatın laf olarak ağza bile alınmayışının acısını? Kimvurduya gitmediğimiz her günün değerini ne zaman idrak edip de gerçekten duyarlı bir toplum ne zaman olacağız acaba?

Bu düşünceleri zihnimde canlandıracağına, başarılarına övünemeyeceğim kadar az yaşamıştır kendisi. Ailesine sabırlar diliyorum.
erken gidişi ve bu gidişin ardından ailesine bıraktıklarıyla iç burkan.
ne söylense boş ama nil karaibrahimgil söylemeye çalışmış.yazısı için:
(bkz: http://hurarsiv.hurriyet....8039&tarih=2008-12-08)
yazılanların aksine aramızdan ayrılmasının uyuşturucuyla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yanlış teşhis ve hatalı müdehale sonucu aramızdan ayrıldı serhanımız. Evimde fotoğrafına bakıp bunları yazarken okuduklarım karşısında hala sakin olmaya çalışıyorum.
tanımadığı bir sürü insan tarafından uğurlanmış, genç bir ruhtu. sanırım yukarıda bulutlardan birine oturmuş solo atıyordur.

insanların arkadasından di'li geçmiş zamanın konuşmanın ne zor olduğunu hissettirmiştir. ihmaller yüzünden gitmemeli geride bırakmamalıydı hayatı belki, ama...
genç gittiğine mi üzülsem, nasıl gittiğine mi, gidişine mi, bilmiyorum. hiç ama hiç tanımadım keşke ile de devam etmek istemiyorum. tanrıdan sevdiklerine sabır, ona da rahmet diliyorum.
(bkz: #19383840)