--spoiler--
-sami abi napıyon beya?
-iyiyim beya sen napıyon?
--spoiler--
trt gibi arşiv okyanusunda yayınlanmasından mütevellit işin hakkını veren dizi. sırf babamın ve annemin yaşadıklarını ve anlattıklarını film gibi izlemek dahi insanı hüzünlendiriyor. üç maymunu oynamak zorunda kalan, siyasetten uzak kalmak isteyen bir köşeye sıkışmış ailelere tercüman olmuşlar hakikatten. sımsıcak ailece izlenebilecek tarih kokan bu dizinin bir köşesine ilkokuldan küçük kareler görmek isteriz. kuzen şahin'i seviyoruz teskereden sonra da görmek isteriz. evdeki soba bizimkisinin aynısıydı. meğer ne çok tüketmişiz zamanı ne çok özlemişiz geçmişi. dizinin jenerik müziğinin tınısı hala dilimde... seksenler ekibine teşekkürler.
Birol güven in trt için çektiği aile dizisi. Dünkü reytinglerde ab grubunda 3. Olmuş.
bu bölüm dönemin sağ sol çatışmasına daha bir değinen dizi. yeni taşınan solcu hüseyin'in sırtından vurulması sahnesi etkileyiciydi gerçekten.
6. bölüm ile güldük, hüzünlendik...

trabzonlu polis ve selahattin'i ayrıca seviyoruz ama sosyalist ve ülkücü gençlerin aynı ama ayrı görünen hedefi, aşkı, dramı...

hüseyin'in ölümü içimizi burktu ama 1980'in komşulukları vs. güzel gidiyor dizi güzel.

peşin edit: diziyi sevdim, haftalardır çok övdüm. senaryo sapıtırsa en ağır eleştiriyi ben yapıcam.
birçok insan gibi birol güven'e rağmen izlenebilen dizi. özellikle ergün plak karakteri çok iyi de olmuş çok güzel de olmuş, almancı tiplemesi de gayet iyi şoray'ı zaten kültigin karakteriyle sevmiştik bu rolü de fena değil sonuç olarak izlenebilirliği olan dizi. gayette kahkaha falan attığım oldu yani.
şoray uzun un muhteşem oyunculuğuyla can kattığı güzel dizi. muhtemelen tutacaktır. o yılları hatırlayanlar için anı tazeleyecektir.
6. bölümden...

Saadet Sun - Yeter Ki (1978)
http://www.youtube.com/watch?v=ZiKT1A6yT6c
izlerken keyif almak için detaylara (yok duvarda şunu gördüm, kolunda şu vardı...) takılmamayı gerektiren dizi.
mutlaka güzelmiştir.*
müzikleri için bile izlenesi dizidir.

edit: bunun eksilenmesi entryden mi yoksa isimden mi dolayı anlayamadığım olaydır.
müzikleri güzel.
mekanlar güzel.
izliyoruz hastasıyız.

ama turk ızleyıcısı salak, nasılsa bilmez diye

1981 temmuzunda almanya'da başlayan diziyi almancı gencin 1980 yılında "ben bu bölümü biliyorum " diye "bik bik" konuşması bitsin artık!!
10 numara dizidir.
almncı gencin dışında gülecek bir şey bulamadığım ve yüzümde en ufak bir tebessüm bile oluşturamayan dizidir.
ergün'ün mixer pazarlarladığı sahnede yanında güven pazarlama'nın kurucusunun bu denli pasif kalması yürekleri dağlamıştır. sen ki hamsterı sarıya boyayıp pikaçu diye satan adamdın güven pazarlama.
huzur dolu bir türk dizisi.
sevdim lan ben bu diziyi. ders çalı$ırken hafif atı$tırmalık diyaloglarla iyi giden dizidir.
"sizin de mi cenazenizi kaldıralım" diye haykıran şoray uzun o dönemi çok güzel özetlemiştir. iki kitap okumakla siyasi kutuplaşmaya piyon olanlar, sağ sol davasına bütün bir memleketin huzurunu bozanlar, üniversite boykotlarıyla bu ülkenin aydınlık geleceğini kayıplara garkedenler geldi aklıma ister istemez. kayıplara karışmış koskoca yıllar, sokak başlarında patır patır devrilen fidan gibi gençler ve ceplerini dolduran silah tüccarları.
dizide bekçi sokaktaki seyyar satıcıdan kimlik istemiştir. satıcıda şu an kullandığımız kimliği çıkarmıştır. seksenlerde kimlikler bakkal defteri gibi idi. bu kadar büyük bir detayın atlanması komik olmuştur.
mahalle bakkalı eksik olan dizi. tez zamanda bir mahalle bakkalı bulmaları lazım. biraz masraflı olabilir ama diziye renk katar.
80ler dizisi bize kaybettiğimiz insani değerleri yeni nesillere tekrar kazandırmak amacıyla geçmişe yapılmış eğlenceli bir yolculuk gibi cidden ilk izlememden itibaren o duyguyu hissettim şuanda iyide gidiyor bozmaması en büyük dileğimiz yönetmen birol güvenide ayriyetten tebrik etmek gerek güzel işler çıkartıyor.
ben evlemek istemiyom!!!
ben eğlenmek istiyom!!!
ben bara gitmek istiyom!!!
dans etmek istiyom!!!
böyle böyle yapmak istiyom yaaa!!!
sanki biraz spoiler
karakterlerin gönül maceralarının sonunda kiminle evlendiğini göstermeseydi daha bi izlenebilir olurdu dedirten trt dizisi. ahmetle müjgan evlenmiş halbuki müjganın hiç gözü yoktu ahmette üniversiteye gidicem diyip duruyordu olanlar olmuş evlenmiş çocuk yapmışlar. aynı şekilde niyazi ile nazlı da evlenmiş boşanmış falan. heee ne oldu neler yaşandı da bunlar oldu biliyor muyum hayır tabi ki ama hikayenin böyle ilerlemesi soğuttu beni hiç merak etmiyorum açıkçası.
birol güven'e rağmen muazzam bi iş olmuş. oyunculuklar çok güzel. ben sadece ahmet'in sevgilisi rolündeki ayşe tolga'ya ısınamadım. halbuki severim de kendisini ama. ne bileyim bu dizide olmamış gibi. evet.
Bol bol eski şarkıların yer aldığı dizidir.