Aşırı yağlanma ve yağ bezi sayısının en çok bulunduğu alanlardaki iltihaplanmaya denir. daha çok baş derisinde, burun kenarlarında, kaşlarda, göz kapaklarında, kulak arkasında ve göğüs ortasında görülür..tedavi edilebilir bir deri hastalığıdır, bulaşıcı değildir ve diyetle herhangi bir ilgisi yoktur.
deri hastalığı-imiş.artık öğrendim. üstelik yaşayarak. kendisinin hastasıyım.
diğer adı saç egzaması bu arkadaşın. uyuz köpekler gibi kaşınıyorsun. ve bu uyuzluğun ritmi gerçekten fena. sabah kalkıyorum, arkadaş inan ki 10 dakika katır kutur kaşınıyorum. özellikle saçımın boyuna doğru olan kısmı. bi de bi baktım saçlar iyice azalmış. tabi ben buhranperest hallere bürünüverdim hemen. gitti bende akıl makıl. zaten yüzümün T bölgesi kurudu. kırmızı noktalar oluştu. sabah uyanıyorum pul pulum. denizcinin parası pul, karısı dul diyesim gelir ama ne alaka. bildiğin rezillik. asil yüzüm bayağı bi kuruyo yani. hadi sonra onu ben hallettim. havuç sabunu ile. ama saç-kafa bana mısın demedi. kepeğin biri bin para. kabuk bağlıyor deri. e ben onu yoluveriyorum tabi sen kimsin diyerekten. e sonra da orası bildiğin ocak gibi yanıyor. dedim böyle olmaz. yaz dedim gogıl'a. asil yüzde, asil saçta kaşıntı olması vs. diye. sonra karar verdim ki:evet ben buyum.
gittim bugün dermatolog kapısına. dedim böle böle. dedi evet doğrusun. sen o'sun. verdi bana ilaçları. şampuanım: ketoral. losyonum: m furo. hapım: allerset
deneyeceğim göreceğim. peki neden oluyor bu illet...
nedeni bilinmiyor. genetik olabilmekte. stres çok büyük etken. kötü beslenme çok büyük etken. fast food uzak dursun. asıl kötü haber ise; geçmiyor. ilaç okiş. iyileşiyorsun. ama kalıcı çözümü yok. bir vakit yine olacak. yapacak bi şey yok yani. normal şampuan yasak artık. ketoral bitince seba med'in yolları taştan. bununla yaşayacağız yani. ya da yazı bekleyeceğim. yaz iyi geliyormuş.
saç dökülmesi mi. bununla bir ilgisi yok. o erkek tipi saç dökülme çıktı iyi mi...dört ay sonra da onun için ya maranki'nin kapısını eşeleyeceğim ya minoxil bana bir eğlence medet diyeceğim.
aslında senelerdir yaşadığım ama bu gün ne olduğunu öğrendiğim deri problemi. sebebi yok. tedavisi de yokmuş. kaşlarım ve tam ortası pul pul kulak arkası pul pul saç dipleri kepek sanıyordum oda pul pul muş oda seboreik dermatit çenemdeki top sakal pul pul hiç bu kadar yoğunlaşmamıştı.

yoğunlaşınca ne oluyor lan dedim doktora gittim. doktor dediysem de özel bir dematoloji polikinliğine gidip bizzat prof dr ünvanı olan 70 yaşlarında türkiye de dermatoloji alanında ilkleri başarmış yüce bir abimizle görüştüm. tıp çaresiz dedi. ama çok şanslısın diye eklemeyi unutmadı. seboreik dermatit hastalarının yüzlerinde kırışık olmaz yaşlanmazlar dedi. sonuç itibariyle her gün şu kremlerden falan süreceğim heralde yada bilmiyorum ne olacak.
adını bugün öğrendiğim kendiysiyle 1,5 yıldır tanışmışlığım olan ve devam eden hastalıktır. stres büyük faktördür. kronik bir hastalıktır vücudun aşırı yağlanması ile meydana gelir. burun ve elmacık kemikleri, kulak arkası, göğüs ortasında görülür. kesin bir tedavisi olmamakla birlikte birçok krem vardır. hastalık geçebilir ancak bir anda tekrar geri gelebilir.
kortizonlu kremleri önermiyorum doktorlarda yazıyorlar ama önermiyorlar. kullanıyordum ancak başka bir dr. bırakmamı söyledi. bu hastalıkla yaşamak zorundasınız. sabır diliyorum önce kendime ve sonra bu hastalığa yakalananlara.
kendisinin verdiği eziyete katlanmaktansa kortizonlu kremleri kullanıp kısa zamanda düzelmek daha rahatlatıcı oluyor.
yeni başlayanlara tavsiyem ince dişli bir tarak edinmeli zira ihtiyaçları olacak.
hakkında bu kadar entry girilince çaresi bulundu sandığım hastalık *

21. yüzyılda çaresi olmayan hastalık... aslında hastalıkta değil, garip birşey adını koyamadım...
aşırı yağlanma sebebli, asla geçmeyen, yakanızı bırakmayan, öldürmeyen ama süründüren, kuaföre gitme fobisi oluşturan deri hastalığı.
yaklaşık olarak 12 senedir denemediğim ilaç, gitmediğim doktor kalmamasına rağmen, bir arpa boyu iyileşme sağlanamamıştır süreklilik açısından.
en uzun etkisi (bkz: roaccutane)ile elde edilse bile, kesin çözüm değildir. 6 aylık bir kullanım sonrası bebek gibi bir cilt vaatetse de, sonraki 6 aydan sonra hiç kullanmamış duruma geri gelebilirsiniz. (ki bu ilacın %85 oranında başarılı olduğu söylenmektedir.)
stresle ve yediklerinizle direk bağlantılı olduğu söylensede bunca zamandır mutlu, rahat olduğum dönem olmadı mı diye sorulasıdır.
bir doktorumun hastalık ile ilgili yorumu : onlar senin arkadaşın, sen üzülürsen onlarda üzülür.
Yuz bolgemde uzun zamandir yasadigim bir sorun. Kizarikliklarla baslayan sonrada derinin kabuklanim dokulmesiyle tamamlanan bir rahatsizliktir. Belli mevsimlerde nuks eder densede herhangi bir zaman merfumu bulunmamaktadir. Trosyd adinda ki ilac ayni dertten muzdarip arkadasimin sorununa deva olmus ancak bende herhangi bir etki gostermemistir. korkum tedavisi icin yuz nakli gerekecek olmasidir.
insanı intiharın eşiğine getiren hastalık.
yıllardır o doktor senin bu doktor benim, ismi koyulamayan (sedef dendi, ismi yok dendi, egzama dendi vs.) ve bugün itibariyle bir sohbet sırasında bir çalışma arkadaşımın farkedip ismini söylediği ve nette yaptığım araştırmalar sonucu doğru olduğunu anladığım canım hastalığım. şimdi ilk işim neutrogena t gel alıp denemek olacak. hadi hayırlısı.

not: aslında bu cumartesi dr'a gidecektim, randevu da almıştım, ama gitmiicem ameka! hepsinin ne dediği üç aşağı eş yukarı belli.
sinir bozucu, olmamasını dilediğiniz bir durum ama oluyor işte, strese bağlı oluşu en yüksek nedenlerdendir.öncelikle ilaç tedavisi daha sonra stresinizi kontrol etmeyi deneyin.
ismini sonradan öğrendiğim bir türlü kurtulamadığım deri hastalığıdır. yaklaşık 10 senedir uğraşmaktayım. en iyi çözümü roaccutane adlı ilaçla aldım. ama kesin bir çare olmadı. tekrarladı maalesef.

o yüzden demem o ki; geçmeyen bir illettir kendisi. ha bende de vardı geçti diyenlerin çözüm önerilerini merak ediyorum. ümitli olmasam da.
b2 vitamini (riboflavin) eksikliğinde meydana gelir.
kesin çözümü olmayan, estetik sorun yaratan hastalık. sol kaşımda 1.5 yıldır kendisini gösteren illettir ayrıca, çok stresli bir dönemime denk gelmesi de bu hastalığın stresle ortaya çıkabildiğinin ufak ispatı olabilir. her sabah yüzümü yıkarken kaşımdaki kepekleri almak dışında pek bir sorun yaratmadı bana şükür. ilk defa geçen doktora gittim belki kesin çözümü vardır diye. krem, solüsyon verdi ve tekrar edebilir dedi, zaten o tekrar edebilir lafından sonra sikerim o zaman ne kullanıcam bu ilaçları diyerek çektim resti. kortizon bu boru değil neticede. hastalıkla ilgili ortak kanılar da şunlar sanıyorum; yazları geçiyor, deniz suyu geçiriyor, bazen kendi geçiyor. yalnız ben şunu da farkettim ozonla temizlenen havuzlarda yüzünce de geçiyor.
orospu çocuğudur.
insanın dudaklarının kenarında çıkınca hayatı zehir eder. ulan gülsen gülemiyorsun, yemek yesen yiyemiyorsun. seboreiktir git dedirtiyor.
yıllardır alerji sandığım ve ona yönelik ürünler kullandığım lanet deri hastalığıdır. saçlarda aşırı yağlanma, pullanma(kepek gibi ama daha çok küçük plaklar şeklinde)ve insanı çıldırtan bir kaşıntıyla kendini gösterir. öyleki kendinizi kaşımaktan alıkoyamazsınız bir bakmışsınız ki tırnaklarınızın içinde kan var. özetle çok menem bir hastalıktır yaşayanlar bilir elbette. benim bu sorunu yaşayan insanlara tavsiyem prozinc şampuandır. ilk kullanımdan itibaren pullanmayı ve kaşıntıyı kesiyor üstelik hastalık sebebiyle dökülen saçları tekrar çıkartıyor. yıllardır en ucuz market ürünlerinden tutun en pahalı salon ürünlerine kadar denemediği ürün kalmayan biri olarak şiddetle tavsiye ediyorum. ürünün kötü özelliği ise saçları keçe gibi yapması ve aşırı yağlanmayı önleyememesi. ama tabi kestiği kepeklenme ve kaşıntı düşünülürse oda gülün dikeni diyebiliriz.
tedavisi olmayan hastalık. öyle feci bir etkisi yok üzerinizde ama dış görünüşünüzün biraz amına koyuyor. en önemli tetikçisi stres,sabahın köründe uyuz gibi kaşınarak uyandığınızda da stres katlanıyor ve bu döngü sayesinde ellerinizi hissetmeyene kadar kaşıyorsunuz. o değil de yavşak aile doktorumuz ben lisede gittiğimde ergenlikle alakalı geçer sonra deyip gönderdiydi,pezevenk 6 sene geçti hala mı ergenlik? yediklerimizin de etkisi var duruma,ayrıca nemli hava da etki ediyormuş,açıkçası sinsi gibi etkilenecek olay arıyor. ve buradan bana umursamaz diyen - ki bu herkes oluyor - sesleniyorum,lan sizin yüzünüzden umursayanların hastalığına tutuldum,dedim dedim inanmadınız,noldu şimdi?..he?
8.sınıfta bende kepek var yeaa diye ortada gezinirken kepeğin sebebinin bu hastalık olduğunu öğrenmemle başladı hikayemiz. Aradan 5 yıl geçti ve benim kullanmadığım şampuan, ilaç,losyon kalmadı. Kimi şampuanlar geçiriyordu fakat içlerindeki kortizonun uzun vadede daha büyük sorunları beraberinde getireceğini bildiğim için kullanımıyordum. Bitkisel içerikli şampunlar geçiriyor dediler,denedik.Sonuc:Hüsran. Losyonlar 2 günde geçirse de yine kortizon beni korkutuyordu.En sonunda head and shoulders intensive treatment'i denedim.Uzun süre kepeğin ve kızarıklığın k'si yanıma yaklaşamadı.Taa ki soğuk havalar ve saça şekil vermek maksadıyla aldığım sprey jole ile tanısana kadar.Bu aralar yine saçımın yanmasıyla yaşamaya çalışıyorum.Belki spreyi bıraksam yine düzelecek.Deneyeceğim sonucu yine yazacağım,umarım bu sefer olur...

edit:yine olmadı yine olmadı amk geçmiyor kodugumun hastalıgı.
doktora gidilmeden tehşis konulmaması gereken hastalık. yani internetten gördüğünüz seboreik dermatit fotoğraflarına bakarak "aha ben de seboreik oldum, öldüm bittim, çaresi yok sıçtım" derseniz benim gibi, boşa vakit kaybetmiş olursunuz. meğerse seboreik dermatit değilmiş benimkisi. çok benziyordu ama değilmiş. bir ilaç verdi doktor, geçiyor şimdi.

düzenleme: geçmiyor. kandırıldım, kullanldım... gösterip de vermeyen bir hastalıkmış bu seboreik dermatit. geçiyor sandık, geçmedi mayalarını siktiğim. evet, doktorum beni kandırmış, bildiğin seboreik dermatit olmuşum. neyse, çok şükür ki hayati tehlikesi olan amansız bir hastalığa yakalanmadık... bu arada aşırı saç döken bir hastalık değil dert etmeyin. kıl köklerinin tıkandığı bölgelerde hafif seyrelme oluyor tabii ki ama ciddiye alınacak seviyede değil bence. sanki şimdiye kadar kel olanların hepsi seboreik dermatit yüzünden oldu. genetikte varsa gidiyor işte, yapacak bir şey yok.

tek tavsiyem, eğer çok ağır ataklar geçirmiyorsanız losyonlara, kortizonlara başvurmayın. ketokonazol içeren şampuanlarla idare edin.

tabii saç derisindeki seboreik dermatitten bahsediyorum. diğer yerleri bilemem.

ayrıca bkz. malassezia globosa. hepsi bu ibnenin başının altından çıkıyor.
-oğlum benim kepek zannettiğim buymuş ya la..

selamlar sözlük.
ben sığır. ilim irfan bilmez, bilimden anlamaz, yobazın teki.
kendi hastalığından bir haber uslanmaz bir dürzüyüm. insan hiç seboreik dermatit olduğunu bilmez mi? yazıklar olsun bana uyuz köpek gibi kaşınıp durmalarımın sebebi buymuş ya a dostlar.

a dostlaaaar.
ara ara iş yerinde, odada kimsenin olmadığı zamanlarda kafamdaki 'kepeği' masaya dökerdim. böyle uyuz gibi kaşınır, masanın üstünü kepek ederdim.
hani sanki kar yağıyormuş gibi. kafayı eğer, kepekleri döker, bir yandan da gözlerimle izlerdim bu büyülü görüntüyü..

sonra dedim ki, ulan pis herif, doğru düzgün banyo yapmıyorsun, kepek olur tabi kafan.
ulan kafada tamam da, burunda, kaşta ne ayak? nedir yani bunun olayı? kulaklarımın orada var, burnumun üstünde var, kaşlarımda var.. ulan böyle kepek mi olur cibiliyetini siktiğim.
azıcık araştırsana.

velhasıl, bir şekilde ulaştım. meğer ben de bu hastalıktan yana muzdaripmişim. yazıklar olsun bana. çaresi de yokmuş. kesin dertten ölürüm.

şaka lan şaka, ne ölcem amına koyum.
head & shoulders intensive treatment isimli mucizevi şampuan ile olumsuz görsel ve kaşınsal etkilerinin önüne geçilebilen, hayatı zindan eden, alışılınca, kaybolunca özlenilen sıkıntıdır. *
allahın belasıdır, nefret ettirir hayattan. insanın bildiğin kafasını siker.
geçtiği gün 3 saat aralıksız yolun ortasında halay çekeceğim, bana zaten çok çektirmiş illet. orospu çocuğu gibi.