sahici

sahi yani gerçek, doğru olan, doğal, olması gerektiği gibi, yapayın karşıtı.

deniz seki' nin yeni albumu.

deniz seki'nin yeni albümüne isim veren parçası. çok güzel bir şarkıdır kendisi. Sözleri ise şöyle olacak:

beni üzen aslinda
uzuldugum icin degil
bazen sozle anlatilmaz ya
kelimeler sikayetlenir

yillara meydan savasi ilan edince
o cesaret, kim koca bir volkan olur
sonra da onunde egiliverir

sahici her seyin asil rengi
kalbime kac kere sorduysam
hep bana ismini heceledi
ben de inanip ona uyduysam

eger bir gun farketmeden
istemeden seni kirdiysam
ozrun efendisi en yakinim olur
diler yoluma devam ederim

süper bir deniz seki şarkısıdır. dinlenilesidir. tavsiye edilesidir.

albümün içeriği şu şekildedir:

Pişman Olmadım
Söz - Müzik: Deniz Seki

Zirve
Söz: Deniz Seki Müzik: Deniz Seki, Murat Yeter

Aptal
Söz - Müzik: Deniz Seki

Sahici
Söz - Müzik: Deniz Seki

Şaka Değil
Söz: Deniz Seki Müzik: Murat Yeter

Gurur
Söz - Müzik: Deniz Seki

Kayboldum
Söz - Müzik: Deniz Seki

Yine Hüzün
Söz - Müzik: Deniz Seki

Yeter
Söz: Sezen Aksu Müzik. Atilla Özdemiroğlu

imkansız
Söz: Gökhan Şahin Müzik: Nezih Üçler

Bu Senin Seçimin
Söz: Deniz Seki Müzik. Deniz Seki, Murat Yeter

Eski Bir Şarkı Gibi
Söz - Müzik: Deniz Seki

Oyun
Söz - Müzik: Deniz Seki

Adaletsiz Seçim
Söz: Gökhan Şahin Müzik: Hüsnü Şenlendirici
içimi Döktüm

deniz seki'den duyduğum kusursuz bir parça...

aptal ile birlikte deniz seki'nin yeni albümünde parlayan, çok güzel bir şarkı.

deniz seki'ye karşı önyargılı olduğumu bana gösteren şarkı.
deniz seki'nin son albümü çok güzel diyenlerle dalga geçtikten sonra sahici dinlenir. deniz'e ait olduğunu bilmeden çok sevilir. böyle bir şarkı var kimin diye sorulunca deniz seki cevabı alınır.
güzelmiş. melodi ve söz uyumuna hasta oldum.

deniz seki nin çok başarılı bir şekilde seslendirdiği parçası.

tadından yenmeyen bir şarkı.

deniz sekinin her albümünde bulunan incilerden bir tanesi .
'özrün efendisi en yakınım olur ,
diler yoluma devam ederim ' dizeleriyle yutkundurur..

deniz sekinin son albümündeki en güzel şarkılardan biridir. insanda defalarca üstüste dinleme isteği uyandırır ve hiç bıktırmaz.

deniz seki'nin sesini en doğal haliyle, yormadan kullandığı şarkılardan biri. duygular en naif haliyle nasıl da dile gelmiş. bu ağdasız okuma deniz seki'nin ses rengindeki farkı tüm çıplaklığıyla gün ışığına çıkarmış.

fanlarının deniz seki'ye duyduğu sahici bir aşktır.

2008 yılının en sahici parçası.

piyasadaki zotik şarkıların aksine hem kelimelerin hem de melodilerin dile geldiği, söyleyenin devleştiği şarkı.

beni üzen aslında üzüldüğüm için değil diye başlamasıyla dumura uğratan şarkı... defalarca dinletme taktiği heralde. çünkü anlayamıyorum.. ne demek istiyor acaba..

dibe vurmanın yaratıcılığı tetiklediğinin aleni kanıtı.

duyulduğu an kendisine ait olan o acayip atmosfere çekiyor insanı. o borazan sesi yok mu...

sözlerinden bir sik anlamadığım ama güzel şarkı, heralde öyle yani.

yine sözlükten kavga ettiğim birine mesaj vermek adına giriyorum bu entryi.. umarım denk gelir ve okur.. deniz seki'nin sevdiğim ve gururla bunu itiraf ettiğim bi şarkısının olmasının yanında bu sıfat türkiyede artık en az kullanılabilen sıfat haline geldi..

birine sahici diyebilmek , herkesin hayatını adeta bi film gibi oscarlık oynayarak geçirdiği boktan güncel zamanda , gerçekten zorlaştı.. bunu sırf , eskiler daha iyiydi diyen tırt klişe adam olmuş olmak için değil , gerçekten böyle hissettiğim için söylüyorum..

sahici olmak , bence aynen bu parmaklarımızın arasındaki embriyolojik gelişimin başında orda bulunan ama sonr apoptozla yok olan perdeler gibi.. herkese default gelen bi özellik.. yani kimse anasının karnından , "oynamayı" , "mış gibi yapmayı" öğrenerek doğmuyor sanıyorum ki..

sonraları belki savunma mekanizması olarak , belki sevgi açlığından , belki onaylanma ihtiyacından , belki çok sıyrılma bak seni denizler gibi asarlar tarzındaki "öğüt!"lerden mütevellit insanlar daha 2-3 yaşındayken oynamayı öğreniyor..

bu eksi alacak olsa da söylemem gerekir ki , en az oynayan adam büyük ihtimalle en zengin olan adamın çocuğu oluyor.. yani zengin piçleri , karı kız sikmek dışında oynamaya ihtiyacı olmayan isanlar..

misal bi hizmetçi evin hanımına yüzde 100 diş bilese bile ona sinkaf yapamayacağından tatlı tatlı gülümsüyor..

artık öyle bi hal aldı ki bu durum , bi tarafta sahiciliği göze batan ve ahlaksızlık olarak adlandırılan "marjinal zengin çevre" var , bi tarafta aslında böyle olmaktan başka şansı olmadığı için ahlaklıymış gibi duran "fakir çevre" var..

bi de benim gibi araftakiler var.. orta halli , yer yer orta üstü yer yer orta altı.. ben misal , feysbukun da yardımıyla hayatımın evrelerine bakıyorum ki , nişantaşında ilkokul , cağaloğlunda lise , almanyada üniversite , arada yer yer levent ama hep sabit duran erenköy.. yani 20 sene aynı sokakta yaşayıp da sonra iş okul için istanbula gelen bi adamdan skalama daha geniş bunu söylemek antipatik gelse de..

işte arafta olmanın en kötü yanı şu ; iki tarafı da görmek , dibine kadar tanıyıp hak vermek ama ikisine de bağlı olamamak..

bizim türk halkının değişmez filmidir neşeli günler.. ordaki münir özkül fakir hayatında , zenginlerden daha mutlu olur.. zenginler zaten kaşardır orospu çocuğudur , oysa fakirler çok bambaşkadır..

gerçeği söylemem gerekirse , fakirler sikimde değil.. zenginler de sikimde değil.. ama şayet günün birinde , çok anormal bişi olsa , misal bi hitler gelse bana hefe 2 sınıf var üst sınıf alt sınıf birini yok edicem hangisi olsun dese , düşünmeden alt sınıfı derdim..

fakirlikten kast ettiğim , aslında sadece para da değil statü yaşanan yer hayatta görülenler vs.

babannemler zamanında evlerinde camları olmayacak kadar fakirlermiş yoksa , sorun tek para değil.. farklı bişi..

günümüzde , ortalama kazancı eşinin geliriyle maksimum 2.000 tl olacak adam çıkıyor esra erole evlenmek istediğini söylüyor.. adam ortaokul mezunu , en iyi ihtimalle lise.. alacağı kız da avukat ya da doktor olacak değil elbette.. kapalı ya da kendi halinde , türk filmi tadında bi hayatı olmuş bi kadın arıyor.. o kadın sırf fakir olduğu için (fakir fakir diyip duruyorum bilhassa ki , hemen "ooo fakirleri eziyo böhühühhü " diyenler eksilesin ve tam da nefret ettiğim fakirci zihniyete canlı örnek teşkil etsinler diye) yanda oturan hali vakti yerinde duran bu sarışından daha "namuslu" duruyor..

bu anlattığım olay gerçektir.. esra erölü yarın açın izleyin..

türk halkı her zaman fakire tolerans gösterir.. her zaman bi münir özkulculuk oynar.. aynı şey küfür için de geçerli.. tayyip ne kadar küfredip höt zöt yapar ve konumunu bürokrasinin gerekliliklerini unutursa o kadar bağrımıza basarız biz onu..

biz çünkü , halimizden memnun olmanın yollarını arıyoruz..ne olucaksın diyen çocuğa bi gün , komşumuz ferah teyze , sırf zengin olucam ben dedi diye , küçümseyen gözlerle bakmıştı.. sanki zengin olmak ayıpmış gibi..

şimdi bana bizim malımız mülkümüz yok ama taaaş gibi yüreğimiz var dinimiz var diyen , alt kesim sana sesleniyorum.. şayet paran olsa sen de karıya kıza bakmıcak mısın ? bulduğu iki kuruşu bile cep telefonuna yatıran sen , birazcık daha eline para geçse ilk başka çocuğunun okuluna değil de , giyimine kuşamına o parayı yatırmayacak mısın ? evinde yıkanacak şofbeni olmayan ama plazması olan sen piyango çıksa , iki dakikada alkol almaya puro içmeye koşmayacak mısın ? gelir durumundan bağımsız herkesin evinde neden msn var ?

bunların hepsini bi düşünelim.. yani o kadar kolay ki herkese bok atmak.. evet belki çok zenginler marjinal.. belki herkesle yatıp kalkıyorlar.. ama sen parayı bulsan ,sen de aynını yapacaksın.. o zenginler sadece , senin kafandan geçmesi , hayal etmn bile mümkün olmayan şeyleri olanakları dahilinde yapıyorlar..

ben de dün diesel'e kardeşimin zoruyla girdim bi pantolona 400 ytl veren zihniyetin kafasına sıçarım lan dedim.. havaalanında geçen 30.000 euroluk pırlantalı cep telefonlarına bunları alan var mı lan diye baktım.. ama var..

adam parayı kazanmış.. hayatını stediği gibi yaşıyor.. sen o parayı bulsan , sanki çok farklı yaşayacakmışsın , hala aynı dandik evinde oturup dandik arkadaşlarınla görüşecekmişsin gibi davranıyorsun ya ben ona yanıyorum..

nerden biliyorum bu kadar bu adamların parayı bulsa amı götü dağıtacaklarını biliyor musunuz ? çünkü bi aşkı memnunun izlenme ve ülkede olay aratma boyutu , türk milletindeki parayı bulunca neler yaparım sorusunun cevabı..

hani sen küçük hayatında götünü yırtarak bi yere gelmekten memnu nolmayabilirsin.. karşında senin bi aylık maaşınla bi gece kulubünde para harcayan adama küfretme isteği , hiç bi sosyal baskıyı siklemeyecek ilişkiler yaşayanı kaşar diyerek yargılamaktan başka seçeneğe sahip olmayadabilirsin.. bunlar kötü şeyler değil.. bilakis insani benim de yaptığım şeyler..

ama o çok sözünü ettiğin ahlak etik dürüstlük uyarınca bi dön ve üç kuruşluk hayatınla büyüklük taslamyı racon kesmeyi bırak.. en azından kendine itiraf et : dünyaya bi kere gelme şansımız var.. ve bazıları harbi harbi yaşıyor.. bazıları da yaşayanları eleştirerek yaşıyor..

bu kadar.

deniz sekinin güzel sesine yakışmış şarkılarındandir, buyrun buradan;
http://www.youtube.com/watch?v=qgI-hNtVJ_4

"Özrün efendisi en yakınım olur, diler yoluma devam ederim" kısmı güzel olan şarkı.

Bengü'nün yeni single'ıdır.

Bengünün müthiş şarkısı. Klibi de bir o kadar hoş. Çocukluk gençlik ve yaşlı hali ile süper. Eski osmanlı motiflerini taşıyor. Bengünün tarzı da güzel.

klibi çok anlamsız gibi gelse de şarkıya laf yoktur. 10 numara olmuştur.