bugün

Grup seks yaptım.
22 yıldır oturduğum şehirden ayrılıyorum. korkularım var. ama hayallerimin peşinden gitmek için bunu yapmam gerek.anneme gitmesem devamsızlıktan kalırım diyorum ama derslere devam yok.
ekşi sözlük sandığım kadar da havalı bir yer değilmiş aslında. entryler buna benzer çoğunlukla ve pek de oylama yapılmadı bana. yani demem o ki böyle giderse orayı sadece ünlülere soru sorma amaçlı olarak kullanmayı düşünüyorum ama bir başlığım da tuttu orada. benim gibi yeni yazarlar da var orada. ayrıca bir başlığa tonla entry girilebiliyor ancak bu da entrylerinizin pek de önemsenmemesine ve karışmasına yol açabiliyor. orada da saat 00.00'dan sonra entryler sıfırlanıyor ve başlığı siz açsanız bile sanki siz açmamışsınız gibi bir durum olabiliyor.
bence kendine zaman ver ve biraz daha orada kal. bi 50 seneye 100 seneye iyice alışırsın. yapamıyorum ben deyip dönüp gelme. hatta buradaki hesabı sil.
Oğlumun ilk dişi düştü bugün. Bugünü not düşmeliydim. Dişi çok aradım ama bulamadım. Çok duygulandım. Büyüyorsun yavrucağım!
"benimki de 14 yaşına girdi sabah çadırı kurup uyanıyor. "

çözüm: selpak kağıt havlu 64lü.
Benim çocuğum yok. 33 yaşındayım. Geç mi kaldım?
30 yaşımdayım ama hala 20'lı yaşlarımdaymışım gibi sorumsuz ve günlük yaşıyorum. benden baba olmaz bence.
şu an şaraba başladım. ama saat 12'yi geçsin ki foto atabileyim.
bitişikteki kiracı ben tatildeyken değişmiş.

hadi öbürü haftada bir sevgilisini atıyordu eve... gece iniltiler falan bir renk oluyordu, sessizliği gideren.

bu dallama da öyle bir şey de yok... içerden hatun sesi geliyo, bir aydır tık da yok... anlamadım.

eski kiracımı versinler bana.
vakti zamanında yılbaşına arkadaşla beraber banyoda girmiştik.
31 aralık günü arabayla turladık önce. daha sonra bir spa oteline gitmeye karar verdik. tamamen doğaçlamaydı. yerde bulduk...
sözde otelde rus ve moldovalı turistler falan olacaktı ve bizde illa birini düşürecektik.
fakat içeride çoğunluk araptı. ilginç barzo tipler vardı.
neyse epey bir imkanları zorladık. hatta netten masöz bile baktık. ama kimseyi bulamadık o gece.
bizde hafif tartıştık aramızda. sonra banyoya girip kardeşçe omuz omuza asıldık.
Kustum amk.
bu başlığa 165 bine yakın entry mi girilmiş yoksa ben yanlış mı görüyorum...?
Doğduğumda ağzımda diş varmış.
O zamandan belliymiş Dişlerimle savaş halinde olacağım. Çoğu dişimde işlem var, ağrılarım genelde tekrar eder…
Şuan içim o kadar çok rahatladı ki.

Bende yara açan bir hanfendi hakkındaki düşüncelerim az evvel kanıtlanmış oldu , tesadüfen bir başlık altında görüp yazdığını okuyunca..

Şu saatten sonra aklıma bile gelmeyeceğinin teminatını verebilirim artık kendime.

Mutluyum.
Ulan ne çok aşk acısı çeken varmış arkadaş sol frame kıvranıyor şu an resmen.

Edit: aşk acısı genel tabirdir otopsi. ilişki acısı, özleme acısı, flört acısı. Bunların hepsi ona dahil. O bağlamda bir tespit benimki.
Şüphesiz ki hiç aşık olmadım.
Olacağımı da pek düşünmüyorum.

Devamında bir şey daha yazacaktım da unuttum birden.
Neyse.
007 yi okuyunca bi baktım da...

lise 3 zamanı kız arkadaşlarımın ruhu hortlamış gibi... bu ne lan?
Bugün ablamı aradım. Ablam beni dumura uğrattı. ".... Para konusunda hiç beni darlamıyor ama ben çok rahatım" dedi. Resmen hava attı. Yani kocası zengin tamam bizim öyle paramız yok ama hava atmak nedir? Hayatımda ilk kez para hırsı yaptım. iş mi kursam ne yapsam? insanı zorla zengin yapacaklar. Bir de bu kadar zengin bir ablanın kardeşine hiçbir şey alıp yapmaması da ayrı bir konu. Benim param olsa ben herkese bir şey alırdım.
zamaninda ben abladan o zamanin parasi sanirim 5 bin bir para aliyorum 7 sene once 5 bin iyi olabilecek bir para.
abla birden degisiyor 5 bini verdi adam oldu benim abla yani baskasi yapsa zoruma gitmez.
calisiyorum ama teknik aksakliklar var para yoktu.
cektim kredi verdim 5 bini al lan pacoz dedim al parani barisi sileceksin artik yok baris.
sonra o krediyi de odeyemedim avukata gitti ama hic koymadi.
sonra odeyip kapattik tabi sikerler yoksa.
O hırsa yenik düşersen... bedelini kendinle ödersin.
Hiç bozma... tek derdi o nahlet kaynası olan, yarı perihan abla, sütlü çilekli olarak sevelim seni.
Sütlü çilekli' ye;
işte böyle böyle zengin oluyorlar . Kimseye koklatmadan göster ama elletme misali.
Allah dağına göre kar verir sütlü çilekli. Ablan zepzengin olabilir ama belki senin kadar huzurlu ve mutlu değildir.
Lisedeyken taş olan almanca hocama asılmıştım.
Son sınıfta açık açık söylemiştim.
Karne günü yaklaşıyordu. Derseydik ama adı ders. Sohbet muhabbet hocayla. Üniversite üzerine konuşuyorduk. Nasıl oldu konu oraya nasıl geldi hatırlamıyorum ama:

+ hocam kahveyi sizin evde içelim de taban puanlarını falan kontrol edelim. Yatılı da kalırız isterseniz...
Akabinde hoca:
bu ne küstahlık... Diye bir başladı. Yerin dibine girmiştim.
Yalnız o kadar aşağılandım ki sanki hayatımın tüm fırçasını o gün yemiştim.
Ama Bir daha da hiç bir şeyden utanmadım.
Artık utanmaz biri olmuştum hayatta.
Tokat atsalar diğer yanağımı çeviririm. swh.
Eski sevgililerimden birinin çalıştığı şirket batmak üzere. Sahibi lise arkadaşım ordan biliyorum. işe girerken bizimki normal başvurmuş. Biz daha çıkmadan oluyor bunlar. Tanıştığımızda şurda çalışıyorum demişti. Ben de söylemedim sahibi arkadaşım diye. Geçen buluştuk, battık batıyoruz, eleman çıkaracağım yılbaşından önce, Zamlı maaşları ödemem mümkün değil dedi.

Maaşıma zam gelecek diye seviniyordur şimdi o. Şeytan diyor ortak ol, geç otur patron koltuğuna.

Hayat, türk filmi değil tabi. Anlamadığım sektör zaten. Dedim onu çıkarma. Ondan önce çıkaracaklarım var zaten dedi. Bizimki kariyer yapmış bildiğin. Bekarmış halâ.

Tekrar dedim, onu çıkarma. Ayıpsın dedi.

Zor zamanlardan geçiyoruz. Ne diyelim. Hayırlısı.
Son 3 gündür hastayım sözlük ahalisi, Kendi isteğimle hasta oldum, dışarıda yağmur vardı yağmurda bekledim, ıslak kıafetlerimi çıkarmadım, soğuk su içtim, öksürmekten boğazım patladı soğuk su içtim, ciğerlerim sökülecek gibi oldu sigara üstüne sigara içtim. farkındasınızdır belki, uzun süredir ölmek istiyorum, sırf yalnız bırakıldığım için, sırf karanlıkta bırakıldığım için, sırf elimden tutup da beni kaldırmadıkları için. Sırf en yakın arkadaşımdan hoşlandığım, bunu ona söylemediğim, köşeye sıkışınca itiraf ettiğim ve onun deyimiyle onu kullandığım için.
Şuan o duygular içinde değilim çünkü yaklaşık 2 ay gibi bir süre geçti aradan ve kendisine defalarca yalvarmama rağmen beni silip attığı için kendimi cezalandırmak, öldürmek istedim ama intihar değil, doğal ölüm. Kanser, vs...
Beni dostu gibi gören bir insana yanlış duygular besledim kabul ama o da beni yaptığım ilk yanlışta karanlıkta bıraktı. Ben onun için yangında terk edilecek ilk mal, ilk durakta bırakılacak yolcu, fırsat bulunduğunda atılacak bir çöptüm. Eğer bana gerçekten arkadaş, dost olarak yaklaşsaydı bana şunu diyebilirdi; sivasli bey bana karşı yanlış duygular besliyorsun, ben seni arkadaş, dost vs. Olarak görüyorum ve böyle kalmanı istiyorum, seni kaybetmek istemediğim için bir süre görüşmeyelim, duygularından arındığında geçmişe sünger çekip devam edelim. Bunu söylemesini çok bekledim, defalarca farklı mecralardan kendisine ulaşmaya çalıştım.
Her yerden engelledi beni, bir süre sonra artık kendimden emin olduğumda kendisine mesaj attım; birbirimizin kardeşi olalım x, ben senden yaş olarak büyüğüm (2 yaş) sen benden hayat tecrübesi olarak büyüksün, ben senin abin olayım sen benim ablam ol. Kendisine bu mesajı attım, ve o bana nasıl bir teklifle gelirsen gel bunu düşünmeyeceğim, hayatımda yeri yok ne bunların ne senin dedi.
idealleri olan bir insan, yanlışa tahammülü yok buna saygı duyuyorum. Ancak onunla olan dostluğumuzda bana kurduğu cümlelerin, benim için söylediği sözlerin gerçek olmadığını düşünüyorum. Ben bu kadar pişman haldeyken "ama nasıl siktirdin ehehehe" diye tweet atacak kadar sahteymiş bana kurduğu cümleler. Beni hayatından çıkarmak için bir bahaneye ihtiyacı varmış ve ben eline bir malzeme vermişim de haberim yokmuş. Beni yalnızlıktan çekti çıkardı kalabalığa soktu, şimdi de tekrardan yalnızlığa itip gitti, ve ben ona duygusal hisler beslediğim için hala köpek gibi pişmanım, onunla olan mutluluklarımızı, eğlencelerimizi, dertleşmelerimizi, canım sıkıldığımda beni teselli edişini köpek gibi özlüyorum. En çok da ben bu kadar rezil haldeyken onun aklının ucundan bile geçmemem, ben kaybettiğim dostluğumun arkasından ölmek isteyecek kadar depresyondayken o beni peçete gibi kullanıp bir köşeye atıp da hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi canımı yakıyor. Bazen aptal gibi düşünüyorum acaba özlemiş midir, yemek yerken bir şeyler içerken acaba sivasli bey de yanımızda olsaydı diye aklından geçiyor muyum, bunun cevabını ölene kadar merak edeceğim. Ne zaman ölürüm bilmiyorum ama kendimi uzun bir süre toplayabileceğimi sanmıyorum.