bugün

fransa nın neden olduğu pisliklerden sadece biri.
ayrıca şiddetli (bkz: hotel rwanda)
"burda sömürülecek bir şey yok" diye ruanda hakkında görüş beyan eden taşkafa almanya'nın;
"ben de sömürücem; banane, banane" diye ruanda'yı teslim alan ve insanların yakalarına kimlik kartı takan avrupa'nın sümüklü küçük çocuğu belçika'nın;
"yahudi soykırımından sonra nerede soykırım başgösterirse müdahale edeceğiz dedik; ama burda soykırım yok ki" diyen 'yeryüzü polisi' amerika birleşik devletleri'nin;
"aa, ama aslında soykırım var gibi... madem öyle güçlü olanı destekleyeyim" diyerek hutulara silah veren, mütemadiyen menopozdaki fransa'nın;
"size dokunmadıkları sürece elleşmeyin; yesinler birbirlerini" diyen lanetli kofi annan'ın...

ve tabi ki etnik kimlik, self-determinasyon, azınlık cart curtu gibi zırvalıklarıyla dünyayı zehirleyen ve en nihayetinde herkese "masum değiliz, hiçbirimiz" dedirtmeye çalışan aşağılık batı'nın ortak suçudur.

--spoiler--
hayır, biz masumuz!
--spoiler--

http://www.istisnai.net/009/fatih.asp
(bkz: hotel rwanda)
fransa' nın kışkırtmasıyla oluşan insanlık dramı.
(bkz: barbar avrupa)
kumpasla burun ölçüsü alıp, "sen tutsi sin" "sen hutu sun" diyerek, ve burun tipi-ölçüsüne göre "asalet" tayin eden fransız götlüğü nün sonucu.. bir milyon (resmi rakamlar) ölü insan.
hotel rwanda filminde çok iyi işlenmiş insanlık dramı.
fransanın suçlandığı soykırım. avrupanın tepkisini şiddetle merak ediyorum. zira fransanın kollanacağı, aklanacağına adım gibi eminim.

http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=42222
100 gün içinde, 1 milyon insanın öldüğü katliamdır.
kendini beğenmiş, parfüm mûcidi fransa'nın yapılan hayvanlıklara fransız kaldığı fecaât...
devlet başkanları türkiye'de kral gibi ağırlandığına göre o da sözde olmalıdır.
orta afrika ülkesi Ruanda'da 1994 yılında 800 bin tutsi ve ılımlı hutsi'nin bölgedeki Birleşmiş milletler barış gücüne rağmen Hutsilerce katledilmesi.

--spoiler--
Hutu milisleri, neredeyse ellerine geçen her aletle, balta, bıçak, satır, taş ile Tutsileri öldürmeye başladılar. Parası olan Tutsiler kurşun parası vererek, acısız ölümü satın alıyorlardı, olmayanlar ise en acımasız şekilde öldürülüyordu. Öldürmekten yorulan Hutular, Tutsilerin kaçmasını önlemek maksadıyla aşil tendonlarını kesiyor, dinlendikten sonra katliamlarına devam ediyorlardı.
--spoiler--
insanlık tarihinin görüp göreceği en büyük katliamdır. ölen ve öldürülenler afrikalı olduğu için medeni(!) dünyanın pek skinde olmamıştır bu insanlık ayıbı kaldı ki olaylarda fransızların parmağı bulunmaktadır zaten. neticede yüzbinlerce insanın diğer yüzbinlerce insanı kör bıçaklarla kestiği insanın neden tabiattaki en vahşi yaratık olduğunu ispatlayan en önemli olaydır.
israil in parmagı oldugu son zamanlarda iddia konusu olan vahşettir.
bütün dünya medeniyetlerinin çekirdek çitleye çitleye oturup seyrettiği insan yapımı katliam. işin içinde israil'in parmağı olsa ne yazar, içine bacağı girse ne yazar? o sürece müdahale etme gereği duyan herhangi bir ulus devleti çıktı sanki de ortaya, şimdi antisemitik, überokültist mitleri yaymaya hakkımız oldu. ne ilginçsiniz bazen.
zengin olan tutsilerin para vererek, kurşunla öldürülmeyi satın aldığı yegane katliam. burda bire para konuşmuş be...
avrupa' da başlayan ırkçılığın afrika' ya ihraç edilmesi ile ortaya çıkan insanlık dışı olay.

belçika tohumlarını ekmiştir. fransa ve a.b.d. göz yummuştur. bosna hersek' te müslümanların katledilmesine ses çıkarmayan avrupalıların ruanda' da meydana gelen olaylar ile ilgili tutumları şaşkınlık yaratmamıştır.
Belçika'nın daha rahat sömürmek ve yönetmek için uyguladığı böl ve yönet politikası doğrultusunda kışkırttığı Hutu'ların, Tutsi'leri katletmesi olayı.

Ülkenin ekonomisi silah alımına uygun olmadığı için Çin'e 100 binlerce "satır" siparişi verilmiştir.

Öldürmekten yorulan Hutuların, yakaladıkları Tutsilerin kaçmasını engellemek için aşil tendonlarını kestikleri, dinlendikten sonra da öldürmeye devam ettikleri söylenir.

Fransa eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand, "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil." şeklinde açıklamada bulunmuştur.
bunu yapan bunu da yaptı (bkz: cezayir soykırımı)
ruanda'da 800.000 kisinin katledilmesidir. basta fransa ve abd soykirimi engellemek yerine tepkisiz kalmistir. ayrica donemin fransa cumhurbaskani "o ulkelerde soykirim yasanmasi o kadar da onemli bir olay degildir" seklinde aciklamada bulunmustur.
en ilginç tarafı medyanın kocaman gücüne rağmen tüm dünyanın bu soykırıma seyirci kalabilmesidir.
Fransa nın desteğini alarak yaklaşık 1 milyon tutsi yi katleden hutuların tarihe kazınmış katliamıdır. Fransa yine yapacağını yapmıştır. bu insanlık ayıbını konu alan filmde çekilmiştir ve oldukça duygusaldır. (bkz: hotel rwanda)
dönemin fransa cumhurbaşkanı françois mitterrand "o ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil" diyerek soykırımın nasıl güme giden insanlar topluluğu olduğunu gösteren cinsten bir açıklama yapmıştır. amerika'nın iplememesi, birleşmiş milletler'in iletişememesi ve belçika'nın bok yemesi yüzünden 800.000'in üzerinde insan hayatını kaybetmiştir. "senin burnun geniş, sen de kısasın" diyerek hutu ve tutsi diye iki tane laboratuvar ırkı yaratarak ortalığı karıştıran belçika sıçmış batırmış ve bu insanlık ayıbının yaşanmasında önemli pay sahibi olmuştur.
Avrupa emperyalizminin neden oldugu bir vahset daha. Birinci dunya savasindan sonra belcika somurgesi halina gelen ruanda halki hutu ve tutsi adli iki ayri etnik gruptan olusmaktaydi hutular yuzde 90'lik bir orana sahipken tutsiler yuzde 9 gibi az orandaydi gorunuste hicbir farki olmAyAn bu iki etnik grubu belcika sirf karsisinda guclu bi ulke gormemek icin akil disi yontemlerle Ayirmistir. Oyle ki uzun boylu ve guzel gorunumlu kisileri tutsi kabul edip ayri kimlik dagitmistir. Bu donemde hutular ezilmis ve universitelere hAtta hastenelere bile alinmamislardir. Ancak ikinci dunya savasindan sonra baslAyan ozgurluk hareketleri belcikayi tedirgin etmis ve hutulari uyguladiklari baskiya son vermislerdir. Ruandada yapilam ilk secimlerde basa gecen hutu yoneticileri bu sefer tutsilere baski yApmiz 1980 yilina kadar 100.000 tutsi oldurulmus ya da surgun edilmistir. Surgun edilen Bu tutsiler egitimli olduklari icin gittikleri ulkelerde orgutlenmislerdir.

6 nisan 1994 tarihinde ruanda baskanini tasiyan ucak dusurlunce asiri tutucu hutular bundan tutsileri sorumlu tutmuslar ve buyuk bir katliama baslamislardir. 100 gun icinde 800.000 tutsi ve ilimli hutular oldurulmustur. Birlesmis millerler herhangi bi onlem alamdigi gibi fransa dis ulkelerdeki tutsilerin kurdugu kurtarma gucunun baskente girmesini engelleyerek 200.000 kisinin daha oldurulmesine neden olmustur. Surulen tutsilerin kurdugu birllik gec de olsa hutularin katliamini durdurmus ama tutsilerin intikamindan korkan 2 milyon hutu cevre ulkelere kacmistir. Dunyanin sadece izledigi yakin tarihteki Bu soykirim birlesmis milletlerin yetersizligini herkese gostermistir.
sometimes in april ve hotel rwanda filmleri konuyla ilgilidir.
avrupa emperyalizmi ve sömürgesinin ortaya çıkarttığı, birleşmiş milletlerin adeta konuya seyirci kalarak yüzbinlerce insanın palalarla, otomatik silahlarla katledilmesine sesini çıkartmadığı tarihin asla affetmeyeceği olay. tutsi ve hutuları birbirine düşürerek tüm dünyada oynanan senaryonun kanlar içindeki sahnelenişidir bu katliam.