bugün

entry'ler (482)

barcelona kadrosuna direkt girecek türk futbolcu

(#6591552)

ulan kimse de çıkıp "helal olsun" dememiş. yuh.

seviliyorsun

genelde erkeklerin birbirine "seni seviyorum" dememek için kullandığı kelime.

genel kullanımı için:

(bkz: seviliyorsun kardeşim)

kahve dükkanına isim koymak

bir şey tutar tutmaz hemen bokunu çıkarma eylemine güzel örnek. kahve diyarı, atelyesi, ustası, dünyası, dehası, rüyası, sesi, süsü, sözü, dükkanı, caddesi, mekanı, neşesi, sefası, ortamı, uzmanı, başkanı, müdürü, üstadı... yeter ulan! kelime kalmadı artık. yaratıcı olacağım diye bokunu çıkartıyosunuz!

(bkz: arap sen içme bokunu çıkarıyosun)

football manager 2015

yeni, yine ve yeniden bir saçmalıkla karşıma çıkan oyundur.

beşiktaş'ın hocasıyım. sezon bitti. transfer sezonu açıldı. iki gün sonra alen halilovic'i kiraladım. dedim geleceğin wonderkid'i gelsin takılsın bende. geldi. o yaz da avrupa şampiyonası var onun için oyuncular yok falan. hazırlık maçı ayarlamadım dolayısıyla. ağustos'un başına birkaç tane ayarladım. herif temmuz'un başında geldi. 1 hafta sonra "ben yeterince maç oynayamıyorum benim kiralık sözleşmemi feshet" dedi. "lan ne diyosun amk sezon başlamadı daha, takımın önemli parçası olcaksın sabret" falan dedim. delirdi! "bu kaçıncı söz verişin artık yeter. burada kalmak istemiyorum. daha önce verdiğin sözleri tutmadın" falan dedi. sözleşmesini feshetmeye yanaşmayınca da "sen görürsün amk çocuğu çıngar çıkarıcam" diye tehdit etti. mecbur sözleşmesini feshettim olay çıkmasın diye. gerçekten beynim çürüdü. anlamakta güçlük çekiyorum bazen bu oyunu.

uzaylıların dünyalılara ufo satması

sivas'ta soğuğun nasıl olduğunu iyi bilen uzaylılardır.

not: sivas'ta değilim.

şişmanlarsan seni boşarım diyen erkek

"evlendik diye kendine bakmayı bırakma" demek isteyen erkektir.

gerçek islam ışid dir

kelimelerin yerlerini değiştireyim. gerçek ışid islamdır. çok ofansif oldu. şöyle yapalım. kuran'da yer alan şeyleri cımbızla çekip de işine gelen bir söylem ortaya çıkartıyorsan kelimelerin yerlerini değiştirerek de marjinal olabilirsin.

o zaman:

ışid islami marjinaldir.

chp seçmeni

kafamda nedense:

-bağdat caddesi'nde oturan, orta yaşlı, orta-üst sınıfa mensup, audi'si olan, akşam yemeğini kitchenette'te yiyen
-her yaz bodrum'a tatile giden, özel üniversitede okuyan, adı paşa olan golden retriever'ı olan, kızlı erkekli eğlenmeyi seven
-kemalist, evinde atatürk fotoğrafı ve türk bayrağı asılı, yaşlı, kocası/karısı ölmüş/sağ ve kadınların saçları daima boyalı ve fönlü, erkekleri fular takan, sözcü okuyan

tipler canlanıyor. hiç de dar gelirli, asgari ücretle geçinen, 3 veya daha fazla çocuğu olan insanlar değillermiş gibi. bu benim kafamda böyle canlanmaya hala devam ediyorsa chp halka hala inememiş demektir. hala burjuva partisidir.

not: galatasaraylıyım.

kokoreç yiyip de kendine insan demek

kokoreç yemekle insanlığı bağdaştıramayan fikrine sağlık güzel kardeşim. yediğin yemek pis bir ortamda hazırlanıyorsa insanlıktan bahsedemeyeceğimiz kişi onu yiyen değil o yemeği pis ortamda hazırlayan kişi olur. yiyenin suçu ne?

ilber ortaylı ile akplilerin oylarının eşit olması

öncelikle:

(bkz: wow)
(bkz: baran 14 yaşında arkadaşları ona einstein diyor)

sonrasında:

yıllar önce aysun kayacı söyleyip demokrasinin bug'ını bulduğunda herkes gülmüştü. şimdi mi dank ediyor?

hesabı erkek öder tabusu

cüzdanında para arıyormuş gibi yapan kızlar olduğu sürece "kıza para ödetmeyen erkek" saçmalığı devam edecektir.

ben neden ödeyeyim elalemin iki saat sonra sindireceği yemeğin parasını la? ben harçlık alıyorsam o da alıyor. ben maaş alıyorsam o da alıyor. ben emekliysem o da emekli.

filenin sultanları

kadın dememek için takılan "güzelleme" kelimelerinden biri daha. peri, sultan değil kadın ulan kadın!

filenin kralları, potanın beyefendileri falan demiyorsak kadın sporcuları da masal prensesi moduna sokup cinsiyetlerini sindirmeye çalışmaktan vazgeçin yahu.

emre belözoğlu

ailenin para yiyen, eve geç gelen, anneye babaya bağıran, olay çıkaran küçük oğlu gibi.

sen bilirsin türkiye

ülkeye trip atarak oy bekleyen mhp sloganı.

(bkz: nyse mşglsn hrlde ii gclr trkye)

vitor pereira

tarihin en iyi fenerbahçe kadrosunun başına gelen en kötü şeydir.

robin van persie

son on yıla damga vurmasa da ilk 10'da sayılmayacak olsa da ingiltere premier lig'e damgasını vurmuş uçan hollandalı. uçan hollandalı olup geçen seneyi kasıp kavuran adam şimdi hayatında ilk kez duyduğu akhisar takımı ile yapılan maçta yedek kalıp, adını hayatında ilk kez duyduğu fernandao'ya, adını hayatında ilk kez duyduğu hocası pereira'ya yorgan altından trip falan yapmaya başladı. ulan scholes'tan alıp giggs'e veren, rooney'den alıp falcao'ya veren, robben'den alıp sneijder'e veren adamı ne hale getirdiniz.

hallac ı mansur

tarih enteresan bir şey. istediği şeyi çok güzel unutturabiliyorken bazı şeyleri yaşandığı dönemdekinden daha fazla sahiplendirebiliyor. 1000 sene önce "en el hak" dediği için türlü işkencelerle öldürülüp teşhir edilen bir insan ne yapılırsa yapılsın tarihin karanlığına gömülememiş. tarih onu unutturamamış. peygamberin ölümünden, islamiyet'in doğuşundan sadece üç yüzyıl sonra yani olay hala sıcakken bu kadar "ters" bir şey söylemesi sonucunda söyledikleri aslında çokça ciddiye alınmış ki yüzlerce yıl konuşulan bir isim olmasının önüne geçememiş. o dönemde yaşayanlar bu dünyayı ona çok görüp öldürmüşlerse de 1000 küsür senedir fikirleri hala tartışılan (olumlu ve olumsuz) bir düşünür olması engellenememiştir. klişe evet ama fikirler hakikaten kurşun işlemiyor.

ulan bende bu şans varken ben "enel hak" deseydim evdekiler öldürüp üstüme çiçek dikerlerdi. ne dediğimi de kimse duymaz bilmezdi. peh.

iyi oylanan entry i tekrar okumak

en tanımlanamayan özelliklerden biri. bahsettiğim şey facebook, instagram, twitter, sözlük, linkedin gibi tüm sosyal medya araçlarında geçerli.

facebook'a fotoğraf yüklüyorsunuz/statü yazıyorsunuz/haber paylaşıyorsunuz. sonra biri layklıyor. fotoğrafı/statüyü/haberi açıp tekrar bakıyorsunuz.
instagram'a fotoğraf yüklüyorsunuz. biri layklıyor. fotoğrafı açıp tekrar bakıyorsunuz.
twitter'da tweet atıyorsunuz. favorilere ekleniyor ve/veya retweetleniyor. yazdığınız statüyü tekrar okuyorsunuz.
sözlüğe giri yazıyorsunuz. giri oylanıyor/favorilere ekleniyor. giriyi açıp tekrar okuyorsunuz.
linkedin'de biri profilinizi görüntülüyor. sayfanızı açıp tekrar bakıyorsunuz.

tarafsız bakmaya çalışma çabası mı, "lan bunun nesini beğendiniz" mi, "lan ne yazmışım/paylaşmışım be" bakışı mı, gururlanmak mı, utanmak mı, "hakkaten güzel mi yazmışım/çıkmışım" mı?

ozan tufan

allahım sana şükürler olsun. bu adamı o kadar abartıyorlardı ki kendi futbol bilgimden şüphe etmeye başlamıştım. haksız çıkmadım nitekim. milyonlara karşı ben galip gelmiş oldum hatta.

oğlum siz hiç futbol seyretmediniz mi amk? ozan tufan dediğin adam ne oynuyor? hangi mevkide oynuyor? bu zamana kadar ne yapmış? yeteneklerini gösterebileceğiniz kasetler mevcut mu? ben adamı ne zaman görsem, top ayağına ne zaman gelse yere düşüyor. ağzı açık dil dışarda hakeme boş bakarken görüyorum çocuğu. siz müthiş futbol bilginizle bu adamın hangi özelliğinden dolayı adamı wonderkid ilan ettiniz? yok valencia peşindeymiş yok chelsea kapısında yatıyormuş yok liverpool sıra numarası almış. menajeri ahmet bulut diye o da arda turan gibi yurtdışına gider ayağı yaptınız eyvallah ama yok abi. yok yani bu herif mehmet topuz balonunun aynısı. beşiktaş'ın piyasa yükseltip fener'e yüksek fiyattan kakaladığı ikinci adam.

savaş

karşılıklı yapılan bir şey olduğu için "ş" harfi orada. sevi"ş"mek, öpü"ş"mek, barı"ş"mak gibi. bazen tek taraflı yapıldığı iddia ediliyor da hatırlatmak istedim. kavramın doğasına aykırı.