roni margulies

bugün taraftaki yazısı ders verir niteliktedir. taktir edilesi, güzel yazar.

http://www.taraf.com.tr/makale/6659.htm

(bkz: haddini bilmenin sayısız faydaları)

üstüne protesto babında yeşil boya dökülmüş, pek te iyi edilmiş. bazıları da kınıyorlar 'aman ne ayıpmış, ne çirkin saldırıymış ' diyerekten. şiddet içeriyor mu kardeşim yapılan, üstüne dökülen kezzap mı ? değil, adamlar protesto etme özgürlüklerini kullanmışlar, kırmadan, dökmeden, ipince bir mizah kullanarak üstelik. o bize ballandıra ballandıra anlatıp örnek gösterdikleri liberal demokrasilerde insanlar bakanların, başbakanların üzerine boya döküp, yumurta fırlatıyorlar da hiç bir şey olmamışcasına yollarına devam ediyorlar. ayrıca başta iddia edildiği gibi antisemitik hiç bir söylemde bulunulmadığı bizzat roni margulies tarafından teyit edildi. netice itibarı ile ödp' li arkadaşların ellerine fikirlerine sağlık, kırmızı boya dökselerdi kızardım bak.

protestoyu görünce sivil topluma düşman kesilen sivil toplumcu, liberal.

ulusalcıları mağara adamı olarak adlandıran taraf gazetesi yazarı.

komunisttir lakin türksolunun domates ve yumurtalarına maruz kalmıştır.

(bkz: türk solunun faşizan eğilimleri)
(bkz: türk solunun menemen hevesi)

dağdaki pkk lıya gerilla-özgürlük savaşcısı diyen adam.

taraf gazetesi yazarı olduğunu şu an öğrendikten sonra, neden s.ke sürülecek laflar etmediğinin sebebi anlaşılan; 32.gün isimli programda hadsizliğin sınırlarını zorlayan ne idüğü belirsiz.

Bugunkü yazısında Türkiye içinde vuku bulan ırkçılık hakkında oldukça açıklayıcı olmuştur:

Şu Yahudilerden gerçekten çok şikâyetçiyim. Yıllardır duyarım, dünyayı ele geçirmişler, Amerika'yı da onlar yönetiyormuş. Peki, bana niye haber verilmiyor yahu! Niye başkalarından duymak zorunda kalıyorum ben bunu?

Tamam, itiraf ederim, çok iyi bir Yahudi değilim, dinimizin vecibelerini bilmiyorum, bilmediğim için de yerine getiremiyorum. Kimseyi Yahudi olduğu için kayırdığımı hatırlamıyorum; israil devleti hakkında da pek iyi şeyler söylemedim bugüne kadar. Doğru.

Doğru da, bu kadar kindarlık olur mu yahu? Sen koskoca dünyayı ele geçir, istediğin gibi yönet ve bilmem kaç milyon Yahudi arasından bir tek gariban Roni'ye haber verme! Herif Kanarya Adaları'nda ekmek elden su gölden yaşayıp günlerini gün edebilecekken, Allah ın istanbul'unda devrimcilik, sosyalizm filan diye ömür törpülesin. Nerede kaldı dindaşlık, ırkdaşlık? israil aleyhine bir iki laf ettik diye mi bütün bunlar?

Şimdi de öğreniyorum ki, "Yahudi ve Musevilerin çok ciddi keşifleri var. Bu icatları sebebiyle oturdukları yerden para basıyorlar.. durdukları yerde hâlâ bunun rantını almaya devam ediyorlar... istanbul'daki Yahudi vatandaşları şöyle bir inceleyin." Ve bunu çok güvenilir bir kaynaktan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'ndan öğreniyorum.

Bu kadarına da pes doğrusu! Koca cemaat oturduğu yerden para basıyor mu? Basıyor. Ben bu cemaatin bir ferdi miyim? Ferdiyim. Bu para basma yöntemi niye benden gizleniyor o zaman?

Türkiye'deki ırkçılığın Batı Avrupa'dakinden farklı bir boyutu var. Bir ingiliz, "Bütün siyahlar yamyamdır ve kötü kokar" diyebilir. Bunu diyen ingiliz ırkçıdır, ırkçı olduğunun bilincindedir ve bilinçli olarak ırkçılık etmek için söyler bu lafı. Irkçı olmayan tüm ingilizler ise, Çüşş!" diye ayağa kalkar, bu tür lafların şakasını bile kabul etmez. Ve laf kamu önünde edilmişse, adam hapis cezası yer.

Türkiye'de ise, "Yahudiler oturdukları yerden para basıyor", "Lazlar aptaldır" veya "Araplar kancıktır" gibi sözleri sadece bilinçli ırkçılar değil, herkes söyleyebiliyor ve sık sık söylüyor. Ve çoğunluk bunu söylediğinde ırkçılık ettiğini hiçbir şekilde düşünmediği gibi, ırkçılıkla suçlandığında fena halde gocunuyor, niye suçlandığını anlayamıyor bile.

Örneğin, Tayyip Bey'in söyledikleri, iyi niyetli sözler, Yahudiler hakkında olumlu olduğuna inandığı sözler. Hiç kuşkum yok. Irkçı olduğuna inanmıyorum. "Hop dedik" diye başlayarak sözlerini eleştirsem, "Bunun neresi ırkçı ki?" diyecek, eminim.

Şurası ırkçı: Herhangi bir insan topluluğuna ırkından kaynaklanan bir özellik atfetmek, adı üstünde, ırkçılıktır. Ben paradan anlamam, oturduğum yerden para basamıyorum. Ama benim Yahudi olduğum için para bastığımı düşünmek ırkçılıktır.

Dahası, önemli olan bir ırka iyi veya kötü bir özellik atfetmek değil, herhangi bir özellik atfetmek. "Bütün Yahudilerin ciddi keşifleri var" veya "Bütün Yahudiler akıllıdır" demek de, "Bütün Yahudiler cimridir" demek kadar ırkçı. Yahudi'nin akıllısı da vardır, aptalı da, cimrisi de vardır cömert olanı da. Irksal özellikler değil bunlar.

Yıllar önce Trabzonspor Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, ingiliz futbolcu Kevin Campbell hakkında "Yamyam" deyince ırkçılık suçlamalarıyla karşılaşmıştı. Yılmaz'ın kendini savunmak için söyledikleri harikaydı: "Yenilmişiz ve bozulmuşuz zaten. Bir sürü kamera, ışıklar, başkan ne oldu? Başkan ne oldu? Ne olacak! Biz de orda söze başlayalım dedik. Bu yamyam bizim istediğimiz gibi çıkmadı demişim. Sonra ırkçı başkan olduk. Çok tepki gördüm. Bütün yabancı televizyonlara derdimi anlatmaya çalıştım. Yamyam bizde o anlama gelmez. Biz beyaz olana da yamyam diyoruz. Kasıtlı söylemedim diyorum, hâlâ anlamıyorlar."

Dikkat ettiniz mi? "Yabancı televizyonlar" ilgilenmiş konuyla. Bizimkiler değil.

Yine yıllar önce, ispanya milli takım antrenörü Luis Aragonés Fransa maçından önce bir antrenman sırasında farkında olmadan TV kameralarına yakalandı. Fransa'nın siyah oyuncusu Thierry Henry hakkında "boktan zenci" dediği duyuldu. "Bir yanlış anlaşılma oldu" veya "Biz beyaz olana da boktan zenci deriz" demedi, açık açık ırkçılığı savundu: "Benim işim en iyi sonuçları alabilmek için oyuncularımı gaza getirmektir. Bu işi yapabilmek için de, gündelik dil kullanırım. Bu dili kullanınca futbol dünyasında hepimiz birbirimizi iyi anlarız."

Türkçeye tercüme edersek: "Irkçılık yapmak sorun değildir, hakaret sayılmaz, mesleğimin doğal bir parçasıdır." Böyle düşündüğü için, Aragonés Henry'den özür dilemeyi reddetti.

ispanya milli takımını bıraktıktan sonra nereye gitti Aragonés? Türkiye'ye. Fenerbahçe'ye.

Irkçılığın burada suç olmadığını duymuş olsa gerek.

32. gün programında pkk teröristlerine gerilla diyerek ve onları savunarak türk insanının sinir katsayısını yükseltmiş, televizyonları parçalama isteği uyandırmış sözde aydın.

"ya bir gemi var bu saatte beklediği, ya da sulara bırakıverecek kendini. öylesine ince bir denge ki!"

HiÇ ŞÜPHEYE MAHAL VERMEDEN GERÇEK BiR K.O.Ç, HEM DE ÇOK KALiTELi...

bazı insanlara küfür etmek bile fayda etmez ya işte öyle bir şey...

bir küçük iskenderle şiir dinletisi gecesinde şair kişiliğini tanıdığım insan. (bkz: kırmızı tente) ile beni mahveden şair.

muhafazakar kesimin,troçkist olmayan egemen sol cenahtan çok daha fazla sevdiği saydığı şair,düşünür,köşe yazarıdır.

musevi kökenli olması ve samimi olması ve aklı başında olması pozitiftir zira yanlış genellemelerin sakıncasını göstermektedir.

saygılı ve heycanlı bir yapısı var. adı roni değil rahmi olsa ancak bu kadar bizden biri olabilirdi.

ilhan selçuk hakkında yazdığı yazı,25 haziran 2010 cuma günkü cumhuriyet gazetesinde,hikmet çetinkaya'dan tarihi bir ayar yemiştir.

bir ulusalcı faşistin asla ayar veremeyeceği kişi.

izmir'e, yetmez ama evet baslikli bir konusma icin geldigi siralarda, dogal olarak, izmir'de bulunmus, bulunurken yasadigi deneyimleri cok tatli bir sekilde anlatmis, aslanim benim be!

yazinin basligi, k.ataturk'un dekoratif imzasi, buyurunuz; http://www.taraf.com.tr/r...k-un-dekoratif-imzasi.htm

sevdiğim şiirlerin şairi.

bir siyah üzümün soyması gibi kendini
geldim,
al.

sevmeni istiyorum beni:
tamamlanmamışlığımı sorgula, kına.
yorgunum, azımsa yorgunluğumu.
kırgınlığımı yer, önemset boşladığım şeyleri.
kuşkulandığımda, doğrula kuşkularımı,
yatıştır sonra, insancıl kıl beni.

korkuyorum, onayla korkularımı,
birlikte direnelim sonra.

bir siyah üzümün soyması gibi kendini
geldim.
üstlen,
büyüt beni.

Robert kolejinde okumuş, ondan sonra ingiltere'ye herhalde yine okumaya göçmüş, sonrasında da oraya demir atmış güya komunist adam, Nazım'a kızardık o hiç olmazsa zorunluluktan Komunizmin anavatanına gitti.Bu herif galiba Marksın dediği gibi devrimin ingiltereden başlayacağını sanıyor da ingiliz olmuş.

ODTÜ'de falan PKKlılar, Kürtçüler kendilerini solcu gösterek TKP'ye atıp tutarlardı, Aynısını bu adam da yapıyor. ilginç valla.

ek: he aynen öyle TKP, sosyalist değil, Attila ilhan devrimci değil, Sultan Galiyev zaten hiç değil. Bir sen bir de terorist dursun karataş devrimci, ha bir de Grup yorum var. Şu dersimin dağları vay lelele vay.

tkp'yi sosyalist parti olarak görenlerin anlayamayacağı gündelik teoriler üreten troçkist yazar.bu adam kolejde okumuş,bu adam masterını italyada yapmış diyerek katmanlara bölenler değil bu adam bir halkı dahi anlayamazlar.nazıma sovyetlere gitti diye kızanlar ise nazlı ılıcak beynine sahip insanlardır.

taraf gazetesi yazarıdır. aynı zamanda şiir yazmaktadır. hoş şiirleri ve yazıları bulunmaktadır.

hakkında roni margulies’in demek i̇stediği şu: "yeni efendinizi sevin" başlıklı bir yazı yazıldı. son dönemdeki çıkışları ve liberalizmle flörtü, murat belge ile birlikte içine düştükleri umutsuzlukla ilgili. Okumak için:

http://jiyan.us/?p=3774

(bkz: devletin solcu kolluk güçleri)

üstad necip fazıl'a azgın ırkçı, yaratık gibi ifadeler kullandığı şu an itibariyle internette dolaşmaktadır. eğer haberlerin aslı astarı varsa kendisine can yücel adabıyla cevap vermek istiyorum: "azgın sensin, ırkçılarla yaratıklar da sana girsin".

pkk sorununun çözümü için askerin güneydoğudan çekilmesi gerektiğini zırvalayan çok bilmiş. oldu canım.