bugün

başında olduğu hükümet tarafından yapılan zamlar, bazı vatandaşlar tarafından savunulan başbakan. bu kadar ultra gerizekalının olduğu bir ülkede %50 ile başa gelmesinden daha doğal bir olay olamaz. zamları biraz daha arttırırlarsa bir dahaki seçimden %70 ile çıkacağından adım gibi eminim.

ayrıca evet, ecevit döneminde bu ülke ekonomik olarak kara günler yaşadı. ama ecevit'i de sandığa gömmesini bildi insanlar. ama rte ve tayfası ülkeyi daha da boka batırdıkça seviliyor. işte iki seçmen profili arasındaki fark.
çok çalıştınız başbakanım size taze kaymak lazım şarkısının kahramanlarından.
çok güzel Kur'an okuyan türkiye cumhuriyeti başbakanı.
http://www.youtube.com/watch?v=gX9_7rXjDaM&feature=share
porsche yerine fiat a bin diyerek kendi halkını rüküşe hazırlayan,halkının kaliteli yaşamasını değilde basit yaşamasını isteyen başbakandır.yazıklar olsundur.
en kısa sürede annesine kavuşmasını dilediğim başbakan.
tarihte abdulhamid han'dan bir sonraki türk yöneticisi olarak anılacak, karanlık dönemi kapatan büyük lider.
halkına "porsche'ye binme, fiat'a bin" diyebilen başbakan.

asgari ücretin 600 tl olduğu, ama milletvekillerinin 11bin TL maaş aldığı, her türlü sağlık hizmetinden yararlanabildiği, millet gibi 65 yaşına kadar çalışmayıp 1 dönem milletvekilliği yapsalar bile kıyak emekli olabildikleri bir ülkenin başbakanı.

yaşananlar bu olduğu halde çıkıp böyle saçmalayabiliyor yani televizyonlarda. bu kadar da pişkin.

biz de öküzün trene baktığı gibi kendisini izleyip "evet ya, tasarruf şart" diyebiliyoruz o bizle dalga geçerken.

(bkz: hak ettiklerinizce yönetilirsiniz)

o değil de; beyler elimde çok temiz porsche var, öküzden, az kullanılmış. değişeni yok. fiyatta anlaşırız. takasa olur. pm'den ulaşın. *
adaletsiz yaşadığımız kalkınmanın birinci müsebbibidir.
karikatür gibi adamdır.
kendisine dokunmanın ibadet olduğu söylenen adam.

buradan ne kadar aklı başında takipçilere sahip olduğu anlaşılan kişidir ayrıca.
eğitimsizliğin ve karaktersizliğin ne kadar berbat bir şey olduğunu gösteren kara cahil. halkına ekonomik tedbirler önerirken porsche'a binmeyin diyor ve bu adamın halktan biri olduğu iddia ediliyor. gerçekten de halkı çok iyi tanıyor. aldığı asgari ücretle yurt dışında bir sakız bile alamayacak olan insanlara verilecek en güzel öğüttür herhalde porsche'a binmeyin demek.
sözlükteki başbakan düşmanlığının aksine halk tarafından sevilen insandır. son seçimler de bunun en büyük kanıtıdır, halk acılar içinde olsaydı herhalde bu kadar oyu alamazdı, milletin çorbasını aldın mı elinden kırk yıllık düşman kesilir sana. diyeceksin ki halk niye oy verdi, halk şunu biliyor ki bu kriz türkiyenin krizi değil, dünya çalkalanıyor, gene de bu badireden bizi bunlar çıkarır, chp ve mhp gibi siyaset eskisi partiler daha işi boka sararlar diyerekten oyunu ak partiye vermiştir, halka koyun bilmem ne diyenlere sormak lazım, ak partiye oy vermek koyunluksa 50 senedir neye yaradığını anlamadığımız atatürk istismarıyla geçinen chpye oy vermek denyoluktur o zaman. (bkz: koyun dedikçe koyuyoruz)
market, bakkal, tekel bayisi camlarında karşımıza çıkan "zamsız bira satılır" şeklindeki yazılara sebep olmuştur kendisi. Halkın espri anlayışına da zam gelmiştir efendim. *
sözlükte hakkında yazılanların, aşağıdaki yorumlarda bulunmama sebep olduğu insan.

orada burada fakirin hakkı diye bağıran, asgari ücrete laf eden adamın bunları savunma hakkı yoktur. kendisi günde bir paket daha fazla sigara içemeyeceği, güçlü bir arabaya binemeyeceği için fakirin zayıf noktalarını kullanarak siyaset yapmaya çalışmaktadır. recep tayyip erdoğan hükümeti var iken, şu zamanda, eğer geçim sıkıntısı çekiyorum diyen biri var ise ya türk değildir, ya yalan söylüyordur ya da onun geçim sıkıntısından anladığı sigara içmektir. seçimlerden önce makarna makarna denmiştir, ana muhalefet partisi işsize 600 tl maaş önermiştir ama ak parti seçmeni bu zokayı yutmamıştır. neden böyle olmuştur? çünkü oy verme amacı makarna değildir, ana muhalefet bunu seçimden sonra anlayabilecek kadar düşük bir kapasiteye sahiptir. ana muhalefet, "yahu ben nerede hata yapıyorum" diye sorgulayacağına, "şu tayyip erdoğan hata yapsa da yüzüne vursak" diye beklemektedir. bu şekilde hiç bir yere varamayacaklardır.

zammı tasvip etmiyorum.. amma ve lâkin büyütmek anlamsız. hatırladığım kadarı ile 1 seneden fazla zamandır sigara vb. bilimum mallara zam gelmiyor. daha önce de böyle olurdu iyi hatırlarım, hatta daha sık zam gelirdi. haklı çıkarmaz tabii, zam oranı yüksek, orası ayrı. hükümetin "yunanistan gibi mi olalım" cevabı düşündürmüyor değil ama bu konuda hiç bir şey söyleyemem.

sözlükte yeni olmakla birlikte bu entrymle tüm kemocuları karşıma alacağımı biliyorum, ancak gerçek budur.

edit: tahmin ettiğim gibi tüm kemoculardan eksi yemişim. hey okuyan, sen de eksile durma.
egosunu tatmin etmek için adını taşıyan çorapları giyen adam.
her siyasetçi hakkında yazdım-durdum, bu rte hakkında (ee) yazdığımızda siliniyor.

ne saklanıyor, ne gizleniyor? mesele o.
baba adamdır.
8 yıldır savundugum artık halkı sikmeye çalıstıgı için nefret ettigim kişilik. bir insan bu kadar mı kör olur.
her seçimde tek başına iktidar olan partinin başkanıdır. ama ne şekilde oy aldıkları belli değildir. ısrarla oy oranlarının arttığı söylenir ama şike ihtimalini kimse düşünmez.

ilk defa bu son seçimlerde sağda solda oy çuvalları bulunmadı, ya da benzer haberler yapılmadı. çünkü artık kalfalık dönemi bitti, ustalık dönemi başladı. herşeyi bilgisayar başında halletmek varken neden çuvallarla uğraşalım. mesela bağımsız adaylardan bir tanesi ailesiyle birlikte aynı sandıkta oy kullanıyor ama sandıktan kendisine bir tane bile oy çıkmıyor. "hadi ailemi geçtim benim oyum nerede" diyor ama kimse tınlamıyor.

kısacası, bundan sonra ki seçimlerde sadece ana muhalefeti seçelim de oylarımız bir işe yarasın. bu chp muhalefette fazla etkili olamıyor bi de mhp'yi mi denesek napsak.
partisinin kızılcahama kampı sonrası kapanış konuşması yapıp gündemlerinin yeni anayasa olduğunu söylerken 'yeni bir statüko inşa edeceğiz' demiş başbakan.
lüksten uzak durun diyen başbakan.

allahı var kendisi lüksten çok kaçınır, kendi bakanları, milletvekilleri yokluk içinde yaşar. zaten eridi gitti bülent abisinin civanı delikanlısı.
2000'li yılların başlarında ve öncesinde ülkeyi perişan etmiş koalisyon hükümeti dönemini hatırlıyorum da, o bankaların tek tek içlerinin boşaltıldığı, kitapçıkların havada uçuştuğu dönemleri... sonra bir de bu döneme bakıyorum.

bir insanın aradaki farkı görmemesi için aptal olması gerekir.

ben de bu zamana kadar eleştirirdim ama artık hata yaptığı zaman eleştiriyorum. kimse kusura bakmasın ama dünyanın durumu ortada... amerika, avrupa ortada... bizim durumumuz çok çok iyi değil... ama avrupa ülkelerine göre iyi.

eğer şu an bu ülke ciddi ciddi çağ atlamış durumdaysa bu tayyip erdoğan sayesindedir.
az içki için, sigarayı bırakın tarzında söylemleri oldukça yerinde olan ancak proshe yerine fiat arabaya binin cümlesi ile haddini aşan başbakan.

günde 2 paket sigara içen kişi zaten kendine değer vermiyordur ama paraya değer veriyorsa zamlardan sonra sigarayı bırakabilir ya da çok daha az içebilir. ciğerlerinin halini düşmez belki ama cüzdanını düşünebilir. bu bakımdan sigaraya yapılan zamlar gayet yerindedir. avrupada da sigara çok pahalı, çünkü lüx. insanlar da keyfi içiyor gibi. günde 3-5 tane. bizde ise temel besin kaynağı gibi tüketiliyor. ne kadar pahalanırsa o kadar daha az tercih edilebilir.

alkol deseniz fazlası hep zarar zaten, hem sağlığa hem de akıl sağlığına zararları var. zamlardan sonra daha az tüketilmesi kimseye zarar vermeyecek.

porche yerine fiat a binmeyi önermesi malesef iyice düşünülmeden verilmiş bir örnek olmuş. zaten porche almayı düşünebilen bir insana sigara içki zammı da fazla koymaz, porsche almayı düşünen adam sigaranın kaç para olduğunu bile bilmez.
yaptığı akıl almaz zamlara verdiği cevap ile zeka kapasitesine gösterendir. az sigara içecekmişiz. bundan sonra ne kadar sıçacağımızı da sana soralım.
yandaşlarına sormak istediğim soru olan başbakan;

recep tayyip erdoğan'ın hükümeti var iken, geçim sıkıntısı çekiyorum. daha öncesinde, kendimize yetecek kadar (hatta çok ufak çapta da olsa, birikim yapacak kadar) kazanıyorduk. şimdi çevremde bir çok dükkanını kapatmak zorunda kalan, geçinemeyen insan var. yılların karaköy esnafıyım. ben de dükkanımı kapatmamak için mücadele veriyorum. cebimde 2,5 tl para var. sabah kahvaltısıyla duruyorum. daha acısı iflas etmemek için, bir kaç gün içinde 3-5 milyar bir para bulmam lazım. işim gereği fabrikalarla da çalışırım. fabrikalar elemanlarına ücret ödeyemiyor ki benim paramı ödesinler.

şimdi her şey şahane gidiyor diyenlere soruyorum, aynı ülkede mi yaşıyoruz? zira insanlar hiç bir krizde yaşamadığı sıkıntıları yaşıyorlar.
son günlerde alkollü olduğuna inandığım (en azından inamaya çalıştığım) anlarda ilginç açıklamalar yapıyor. yoksa kimse vatandaşına attan in eşşeğe bin demez.

(img:#190484)