bugün

bir insanoğluinsandır.
sözde "bağımsız" merkez bankasına %12 ye düşürülen faizin "yetmez" diyerek daha da düşürülmesini "telkin" ettiğini belirtmiş.

yakın gelecekde ekonomik gidişat belli oldu yani kendinizi ona göre hazırlayın.
samimi söylüyorum hiç artık kendine eziyet etmesine gerek yok. sürekli kravat, sürekli gömlek, sürekli dert dinlemek, stres...

kazanılabilecek hiçbir şey kalmadı artık. ailesine vakit ayırır umarım.

açık söyleyeyim, ben yerinde olsam seçime bile girmem. beni de kimse bıraktıktan sonra içeri falan atamaz. Hukuğun kılıcı en çok garibana bilenir çünkü. Zaten bu dünyanın her yerinde böyledir he, Türkiye eleştirisi yapmıyorum.

Mesela OJ simpson davasını düşünün. Bazı yöntemler her yerde çalışır, paranın yüzü sıcak çünkü.

Neyse konu çok dağıldı. Başkan valla sal artık ya. imam'ı beğeniyorsun, biliyorum. Aç yolunu da biz de yaşayalım.

hep tanışlara mı iyiliğin dokunacak, az da ötekileri gör.
Bir ülke yöneticisi vatandaşına nasil böyle hitap edebilir? Nasil bu halk bunu sineye çeker anlamak çok zor.

Gözümde zerre değeri olmayan şahıs.
kendi tayfasının daha iyilerini alabilmesi için başka ülkelere gitmeye ihtiyacı yok tabi.
yetmişlerde ünlü olan araparaparaparaparaparaparaparapara lay lay lay lay laaay şarkısını çok sevdiğini düşünüyorum...
https://galeri.uludagsozl...yip-erdo%C4%9Fan-2260447/

daha iyi arabaya binmek...
araba bir genel ihtiyaç.
insanın eli, ayağı gibi. özellikle 22. yüzyıl gerçeğinde değişen yaşam standartları düşünülürse araba bir lüks değil.

daha yeni bir telefon...
telefon bir genel ihtiyaç.
telefon, tabir-i caiz ise; parasını canını koruyan kapısında kasasında kilit (internet alışverişi, bankacılık işlemleri, sağlık, e-devlet vb başta olmak üzere) evini işini bekleyen ödemelerini tahsilatını alışverişini yapan koruyan güvenlik elemanı gibi olan telefon, güvenlik yamalarını program-yazılım vb güncellemelerini alması bu yazılım program-uygulamalara uyumluluk açısından yeni telefon zaruri bir ihtiyaç olup lüks olmaktan çıkmıştır.

daha çok konsere gitmek.
insan denen canlı amiyane-avam tabirle sürü halinde yaşayan sosyal canlı olup konser vb etkinlikler birey, aile, toplum gelişimi için genel bir ihtiyaçtır.
davranış bilimleri, insan gelişimi, eğitim, öğretim vb açısından konserler (sosyal etkinlikler) en az bir okul kadar toplum yapısında önem arz eder.
konserler (sosyal etkinlikler) örn; sanat (müzik) açısından ele alırsak toplumda bireyin-sanatın-kalitenin-bir arada yaşam kültürünün gelişmesine okullardan daha çok pozitif katkı yapar. aslında okul eğitiminin amacı a-b-c öğretmek, türkiye'nin başkentini öğretmek, 2+2=4 öğretmek değildir.
yine basit olarak örneklemek gerekirse; devlet güzel sanatlar akademisinde gördüğünüz eğitim size bir kurufasülyeyi, pastırmayı soğanı salçayı güveçi tanıtır, eğitim size malzemeyi kullanmasını öğretir ama bir bale bir tiyatro bir konser (monologlar ve tiradların olduğu konvaksiyonel tiyatro olarak algılanmasın) size pastırmalı kurufasülyenin lezzetini verir ve bu lezzeti size dünya'da hiç bir eğitim sistemi okulu veremez.
konserlerde yaşanan taciz (örn: yılbaşında taksim de yaşanan taciz rezaletleri) küçüklüğünden beri konsere gitmeyen sosyalleşemeyen iletişim kuramayan bir arada yaşama kültürünü edinemeyen insan çöplerinin neden olduğu rezalettir.
mümkünse aileler müzikal tiyatro bale konser vb etkinliklere çocuklarıyla katılmalı çocuklarına bir arada yaşama kültürünü sosyal sorumluluğu işlemeli.
daha uzun yazarım da pek anlayacak insan olmadığı için kendime zahmet vermeyim, neyse...

diyeceğim; araba, telefon, konser olmaz ise olmaz; insan gibi yaşamak için gerekli genel zaruri ihtiyaçlardır.
devletin bu zaruri ihtiyaçları karşılaması gerekir ki; bir tc vatandaşı olarak araba telefon konser benim seyahat iletişim yaşam standartlarım güvenliğim gelişimim için anayasal haklarım ve anayasal güvencelerim olan bu ihtiyaçlarım makul fiyatla bana sağlanmalı.
burada iletişim haberleşme yaşam standarlarım açısından anayal haklarımı güvenliğimi sağlayamamak ve insan gibi yaşamım için bu gereksinimleri karşılama çabalarım taleplerim hor görülemez.
(Anayasa, Madde 17):Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Yaşama hakkı, bütün hakların temelidir. Savaş, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde dahi durdurulamaz, yok edilemez.

artık 22 yy da yaşadığımızı birilerine hatırlatmak istedim.
yukarıda hebere konu olan açıklamayı cb erdoğan etmiş olamaz, çünkü; bir cumhurbaşkanı böyle söz edemez.
israil başbakanı konuşuyor sanmama sebep olan aşağıdaki videoda yer alan BOP'çunun tekidir.

https://youtu.be/sl6SXPGgv44
görsel
Cumhurbaşkanı Erdoğan Prag'da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile ayaküstü sohbette bir araya gelmiş.

görsel
"ben alışıldık siyasetçilere benzemem" dedikten hemen sonra "suriye devlet başkanı ile görüşebilirim" demecini vermiş dünya liderimizdir. direkt esad demiyor gelen tepkilere ve esadın durumuna göre "esadı indirecez gelecek olan suriye devlet başkanı dediydim" diye geri vites üstüne bir geri vites daha atılacak belli ki.

ne bileyim lan belki biz yanlış düşünüyoruz belkide hakikatten "dik durmak" bizim bildiğmiz gibi yere 90 derece durmak değil 30 derece durmaktır. belkide hakikatten dünya lideridir kendisi *
Ederi yok bu seçimde gidici.
20 yılda mahvetti bizi.
He rseçim gidici denilen ama ne hikmetse kalıcı olan dünya lideri.
prompter okuma uzmanı.
Bugün canlı canlı ilk kez gördüm. Balıkesir’e geldi. Geceden tren garında full sempatizanları taşındı.

Çökmüş olm adam. Yaşlanmış. Zor adım atıyor. Ağır ağır böyle. Üst kısımda sorun yok ama bacaklar ve yürüyüş bildiğin dede. Kılışdar çökertti reyizi.

Otobüsten satranç takımı fırlattı * .
"enflasyonu aydan aya düşürmeye devam ediyoruz" diyen galaksiler arası liderimizdir. bir de "planlarını bozmaya devam edeceğiz" demiş.

cumartesi pazara çıkıldı 400 lira gitti. pazar markete gidildi 800 lira daha gitti. içerisinde söylemesi ayıp 1 kilo peynir yarım kilo kıyma 750 gram kaşar peynir yarım kiloda zeytin var sadece gerisi sebze meyve yumurta. aydan aya enflasyonu düşürmeye devam ederse bir dahaki ay pazarda haftalık 600 lira markette 1200 lira gidecek demek ki.

hee bu gece itibari ile mazotun litresi 1.90 kuruşluk "güncelleme" ile 29 ( yirmi dokuz ) lirayı geçiyor. allah sizden razı olsun reyis siz aydan aya enflasyonu düşürüp büyük oyunu bozmaya devam edin bu millet sizden razı..
üsküdar'daki belediye başkanıyla da görüşmüş olan bir reisicumhur. Bence cumhurbaşkanı olmayı bıraksa daha iyi. hem kendi rahat eder. hem zaten tonla parası vardır herhalde. benim pek de gözümde büyültmediğim bir zat.
ne kadar acı değil mi?

görsel
yukarıdaki atatürk vs rte fotosuna bakınca:

adam zaten tüm milletin gözünde ulu önderdi... seçim bir şey değiştirmezdi! milletden 50 sene istese kimse yok da demezdi! karşı devrimciler hariç!
iyi niyetinden de kimse şüphe duymadı... yine karşı devrimciler padişah artıkları hariç!
istenmediğini görecek olsa... ceketini de alıp gidecektir adamdır atatürk... çiğ süt emmiş adam değildir! trafoya kedi sokmaya seçim iptal ettirmeye falan da kalkmazdı.

diktatör değildi... neden dersen... o zamana göre daha düne kadar herkes "kul"du aq... tebaaydı!
zorla da olsa getirdiği her şey tek adam padişahlığın vermediği sunmadığı özgürlüklerdi!

acı olan...
en fazla özal la menderes le karşılaştırılabilecek birini atatürkle karşılaştırmaya çalışmaktır.

sikletleri bile aynı değil...
atatürk ü tüm dünya bile napolyon la, washington la, sezar la, timur la, churchill le vs anar karşılaştırır.

çapları aynı değil.
don kişotluk yani... yazık.
Kaybedecek seçimi.
(bkz: çok rahat çok profesyonel)
Sandiga bay kemali gomecek olan ulu reisimizdir.
Bu millet seninle. Biz senden raziyiz, allah da senden razi olsun reis.
biri demokrasiyi getirdi. diğeri götürmeye çalışıyor. demoğrasi tabi.
biraz ağır abi ile samimiyet karışımı bir niteliği olan ancak imamoğlu kadar samimi olmayan bir başkan.
(bu yazacaklarımı t.c mahkemelerinde ve aihm mahkemesinde kullanabileceğimi bilerek yazıyorum)

ben o aihm davasını yukarıdaki cümleyle kazanırım.
korkmamam ondan belki.
bir insan diğerinden, bir vatandaş diğerinden niye korkar? insanlar senden niye korkuyor?
senli ben konuşmaktan veya bu şekil bir yazışma bile kimilerine fazla geliyordur... nasıl direkt konuşabiliyor diye?...

atatürkün kurduğu şu cumhuriyetin verdiği güçlerden birisi bu! bunu usulune uygun yazarsam, ne yazarsam yazayım hakkım oluşu...

bu gençler bunu kaybetti... kim sana kendi gibi yazabiyor ki artık? kim korkmuyor senden? kim kapısını yarım saat sonra polis dayanmayacağının güvencesine sahip? sebep ve niye... sen eleştirildin diye!
sen eleştirildin diye bu ülkenin metin akpınar'ını vs polisle muhattap etmiş insansın!

ben niye korkmuyorum? sözlük hesabı gibi... formata, yasaya uygun yazdıklarım! çok ince bir çizgi üzerinde yürüdüğüm... belki de o adrenalindin beni kendine çeken.

https://www.youtube.com/w...GtnaehsPHGXL&index=70

şöyle bir kızaydı senin açtığın savaş... baba, büyük, büyüğü vs olabilecekken!
öyle bir gaz verdi ki bir kısım sana... hadi parti başkanıyken neyse de... koca ülkenin başkanıyken parti başkanı gibi davrandın. bir tarafdı hep kaale aldığın ve hesap yaptığın.

doğal yani...
sen beni umursamadın, saymadın bir vatandaş olarak... üstüne sevmedin de...
hepimizin olmadın yani...

ben niye, nasıl, ne sebepten sevebileyim ki seni?

korkuyla mı? senden korkmakla mı?
hadi ben korkmadan yazabiliyorum da...
ha bu arada... normalde korkak ama senden senin ardına sığınan o kadar çakal, o kadar sırtlan var ki...
neyse...
davalık bir şey demedim... şikayet edecek varsa kendi sonuca da katlansın.

ardımda bırakacağım en güzel melodi de budur.
https://www.youtube.com/w...GtnaehsPHGXL&index=68

ben ben diyeyim... sen herkes anla:
evrenden daha çok korktu insanlar.
köy yerindeki geri zekalı insanlar bile devlet telefonu mu dinliyor mu diye korktu...
ben niye korkuyorum demedi?
niye korkuyorsun diye sorduğumda? anarşistsin dediler.

insanlarsan senden korkuyor.... senden... adının ismini bile telaffuz etmekten! sokakta tanıdığın tayyip diyebilirken vatandaşın tayyip demekten korkuyor?!
senli yazmaktan hitap etmekten seslenmekten!
hem sen unuttum bayım... mütevaziliği, bizden biri olmayı, hem kraldan kralcı olanların.
sen nasıl böyle konuşursun diyen varsa versin mahkemeye!

korkmuyorum... belki bu gerizekalılar anlamaz da... anlayan biri olur elbet... 2. bronson olurum bu ülkeye.

bir şekilde büyüdüm büyütüldüm... ailem di... öğretmenlerim di... cumhuriyet di... öyle büyüdüm ben.
belki bu yazıyı sen okumayacaksın da... ben senin kulağına gider diyerek yazdım!.

o gençliğe hitabeyi de hiç unutmayarak!

ha bir de sözlükteki o amın oğlu trolleri zikime bile çalmayarak!