bugün

soğuktan kırıldığımız bu günlerde pkk lılara şeker ikram eden polisin eylem yapan tekel işçilerine tazyikli su sıkmak suretiyle yaptığı insanlıkdışı müdaheledir; görüntü yanıltıcı mıdır bilinmez ancak görünenler insanın kanını dondurmaya yetiyor, görünen köy kılavuz istemiyor.
sarı montlu bir tekel işçisinin eliyle "durun bize su fışkırtmayın" derken havada 4 takla attığı, ankara polisinin tekel protestocularına verdiği ayar.
tekel'in ozellestirilmesini (sadece duygusal nedenlerle!) isteyen ab ve abd'nin gormezden gelecegi olaydir. ab ve abd'nin istedigi dogrultularda hareket eden sivillere yuh cekilse ayaga kalkan liberallerimiz de eminim es gecerler bu olayi. zamaninda yok'u protesto eden solcu ogrenciler saclarindan suruklenirken de sessizdi bu guruh. ama simdi yok'e kufur, hakeret serbest (yeni yok baskanina laf yok ama, ne de olsa o da hukumetin adami ve de parali universiteyi savunuyor).
müdahale değildir efendim açık açık saldırıdır. hakkını savunmak için orada bulunan işçilerin üzerine hem de o soğukta tazyikli su fışkırtarak onların yerlerde yuvarlamasına neden olan saldırıdır hem de. polis adaylarının aldığı özel eğitimi gerçekten merak etmeye başladım şu andan sonra. ama normal bunlar çünkü ne demişler:
polis kimseyi dövmez(!)*
entellektüellerimiz tarafından herzamanki hararetle karşılanmak bir yana, görmezden gelinecek saldırılardır.
zira o insanlar pkk yı savunmak için değil, ülkenin milli bir değerini savunmak için toplanmışlardı.
cizre'de bayrağım ayaklar altına alırken nerede olduklarını merak etmekteyim. sadece merak.
sözde insan haklarını savunuyoruz mantığıyla taksimde eylem yapan anneler kılığındaki pkk yandaşlarına polisin tavrı ile tekel işçilerine karşı polisin tavrını kıyasladığım eylemdir.
(bkz: iki yüzlü devlet)
türk medyası, alman polisinin, uyuşturucu bağımlısı bir türke ''işkence'' yapmasını insanlık dışı bulurken: iktidarın polisinin, tekel'in yok edilmesine karşı gelen işçilere terorist muamelesi yapmasıdır.
sivas katliamı öncesi polis müdahele etse dağılabilecek olan gruba gerekeni yapmayan polisin, her türlü faşist eylemlere sağduyuyla yaklaşan polisin, gözümün önünde yaşanan olay da olduğu gibi,hiçbir eylem dahi yapmayan sadece bir anma gerçekleştiren insanlara saldıran faşistleri koruyan ve anma gerçekleştirenlere çeşitli hakaretlerle saldıran polisin alışık olduğumuz davranışı.
çok değil daha bir kaç gün önce pkk lıların gösterisinde kendisine taş atan bir çocuğu yakalayıp ağlamaklı bir sesle " sen bana taş attın ama senin canın sağolsun " diyen de polis...

sadece işlerini kaybetmemek için gösteri yapan işçilere insanın içini sızlatacak şekilde muamele eden de polis...

bir konuda mutabık olalım, ben siyasi görüş olarak sosyalist, komünist, emekçi ve ya her ne derseniz o kanattan değilim. belki bu işçiler gösteri yaparken polisi tahrik edecek bir harekette yapmış olabilirler ama televizyondaki görüntüleri görüpte içi acımayan var mı? bu işte bir yanlışlık olduğunu sadece toplumun küçük bir kesimi mi düşünüyor? bu insanlar böyle bir muameleyi hak ediyor mu?

kanunlara saygılı, ülkesini seven insanların polisten çekinmesi, tedirgin olması sizce de tuhaf değil mi?
sanki ülkeyi bölmüşler, çok kötü bi suç işlemişler gibi eylem yapanlara verilen acı karşılık.teröristlerin eylemlerinde elleri koları bağlı dururken, haklarını savunmaya çalışan insanlara ankara nın dondurucu soğuğunda tazyikli suyla karşılık veriyorlar.tüylerim ürperdi o görüntüyü gördüğüm zaman.nasıl böyle bişiy yapabildiler,vicdanları rahat mı acaba?
olayın öncesini bilemiyorum polislere tahrik edici,kışkırtıcı bi hareket gösterdiler mi onu da bilemem ama ne olursa olsun neticede bu insanların yapmak istedikleri tek şey haklarını savunmak.karşılığı bu olmamalı.
hain terör, yaptığı eylemlerle bundan çok daha fazlasını hak ediiyor mesela;onlara neden bu şekilde müdahale edilemiyor, neden öylece bekleniyor?
garip bi dengesizlik var ortada. altında birşey var bunun ama neyse.bizim aklımız ermiyor heralde.allah sonumuzu hayır etsin.
istemezükçü zihniyetin, devlet sigara üretsin, sonra da, kanunla kullanımını yasaklasın çifte standardını benimsemiş saçmalıkta sınır tanımayan ulusalcıların sırf iş özelleştirme diye sahip çıktıkları eylemdir.
polisin yapmış olduğu müdahalenin gayet çağdışı bir müdahale olduğunu söylemek gerektiği düşünen kişilerin yazmış olduğu başlıktır. sğuk kış günlerinde insanlara soğuk tazikli su ile müdahale etmek gerçekten korkunç bir olaydır. karşıdaki insanların insan olduğunu unutanların cezalandırılması gerekir.
Vatan gazetesi yazari Mustafa Mutlu'nun bugunku yazisinda cok guzel sekilde isledigi bir konudur.

--spoiler--
Demokrasi, sadece dincileri ve bölücüleri kollama rejimi midir?

işçilerin çalıştıkları kuruluşun kaderi hakkındaki kararlara katılmaları ve gerekirse kitlesel protesto gösterileri yapmaları, en doğal demokratik haklardan biridir...

Tabii; demokrasiyle yönetilen ülkelerde...

O ülkelerde hiçbir siyasetçi ya da emniyet müdürü, bu hakkı kullanan işçilerin dağıtılması, dövülmesi, yerlerde sürünmesi için polise talimat veremez...

Talimat vermeyi bırakın; bunu yapan polise dünyayı dar eder!

***

Peki; bizde ne oluyor?

Üç gün önce Belediye Başkanıyla görüşmek isteyen bin kadar Şanlıurfalı esnaf, polis tarafından kıyasıya dövülüyor... Tüm yurda ve dünyaya iç savaş görüntüleri veriliyor...

Önceki gün bu fotoğrafların benzerleri başkentten geliyor...

Tekel'in özelleştirilmesini protesto etmek isteyen işçilere polis saldırıyor!

Çıkan olaylarda iki gösterici yaralanıyor, çok sayıda işçi o soğukta panzerlerden sıkılan suyla ıslatılıyor...

Yedikleri cop ve biber gazı da cabası!

Peki; daha birkaç gün önce Cizre'de Türk bayrağını ayaklar altına alan bölücü örgüt mensuplarına hoş görülü davranan...

Yıllardır sürdürülen türban eylemlerinde bir kez bile copunu kullanmayan polis...

Neden esnafa, işçilere saldırıyor?

Sorunun yanıtı garip ama gerçek:

Çünkü onların ülkeyi bölmek ya da rejim değiştirmek gibi bir amaçları yok!

Tek amaçları işlerini kaybetmemek...

Sen misin ülkeyi bölmek, şeriat istemek varken, işinin derdine düşen?

Yersin tabii dayağı...

***

Eğer bu ülke, gerçek anlamda demokrasiyle yönetilseydi, Şanlıurfa'daki ve Ankara'daki polis vahşetinden sonra bugün içişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü istifa etmiş olurdu...

Şanlıurfa ve Ankara Emniyet Müdürleri ile suça karışan polisler görevden alınırdı...

Ama bizim ülkemizde bunların hiçbiri olmaz, olamaz!

Çünkü...

Demokratik hak peşinde koşan işçiler, esnaflar, kadınlar, gençler, aydınlar dayak yer; sonra da gider ilk seçimlerde oylarını yine kendilerini dövdürten o demokrasi ve özgürlük simsarlarına verirler!

Böyle olduğu için de bu komedi sürüp gider!

iyisi mi siz siz olun; ülkeyi bölmek ya da şeriat istemek dışındaki hiçbir kitlesel protesto gösterisine katılmayın!

Dayağı yersiniz...
--spoiler--
polisin mazlum ezme eylemlerinden sadece birisidir. bu polis milleti öyle eziktir ki parası olana yalakalık yapmaktan dili kopar da mazluma işkence ederken eli titremez, öyle de severim bunları. polisi geçtim, insan hakları ya da özgürlük çığırtkanları nerededir? insanların hak aramasına böylesine tahammülsüz bir iktidar nasıl olur da demokrasi, özgürlük, insan hakları kelimelerini ağzına alıp dilenebilmektedir, bu nasıl bir yüzsüzlüktür anlamak mümkün değil.
orada suyla yere serilen, hakkını aramaya çalışan adam sizin babanız da olabilirdi.