bugün

vatandasi korumakla gorevli oldugu bilinen kolluk guclerinin, onlari korumak yerine, cesitli iskence ve fiziki mudaheleler ile, zarar vermesi, sakat birakmasi ya da oldurmesi olarak nitelendirilebilir.

--spoiler--
kanun değişti polis şiddeti patladı: iki yılda polis şiddetiyle 53 kişi öldü

türkiye insan hakları vakfı (tihv) yetkilerinin artırıldığı iki yıl içinde polisin neden olduğu insan hakları ihlallerini raporlaştırdı.
buna göre, polis vazife ve salahiyet kanunu'nun (pvsk) değiştirildi haziran 2007'den bu yana, polisin silah kullanması nedeniyle ya da kişilerin güvenliğinden sorumlu olduğu gözaltı merkezlerinde, toplam 53 kişi öldü. 13 kişi gözaltı merkezlerinde öldü.
polis silahıyla 40 kişi öldü
polisin dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle ateş açması, gösterilere müdahale etmesi, gerçekleştirdiği ev baskınları sırasında silah kullanması sonucunda toplam 40 kişi yaşamını yitirdi; 53 kişi yaralandı.
tihv "uluslararası normlara göre kolluk kuvvetleri sadece kendisine ve başkalarına yönelik yakın yaşamsal bir tehlike halinde silaha başvurabilir. oysa pvsk'de yapılan değişiklikle, kolluk kuvvetleri ortada hiçbir tehdit yokken dahi kendilerine tanınan silah kullanma yetkisini en geniş biçimde kullanmıştır" diyor.
416 işkence-kötü muamele
bu sürede toplam 416 işkence ve kötü muamele olayı gerçekleşti. tihv raporunda, bunların dağılımıysa şöyle:
kaba dayak: 230
hakaret: 57
biber gazı: 47
tehdit: 34
basınçlı su ve soğuk su tutma: 11
sözlü taciz: 7
öldürme tehdidi: 5
tecavüz tehdidi: 5
haya burma: 4
soğuk ve karanlık bir ortamda bekletme: 3
diz üstünde veya hareketsiz bekletme: 3
aç ve susuz bırakma: 2
copla tecavüz: 2
nefessiz bırakma: 2
çıplak bırakma: 2
istenilmeyen hareketlere zorlama: 2
bu olayların çoğunun, 168'inin sokakta gerçekleşmesi, resmi mekan dışı işkencenin yoğunluğunu gösteriyor. 109 olaysa gözaltı mekanlarında gerçekleşti.
tihv bu durum için "bu veriler, onlara kaynaklık eden olay öyküleri birlikte incelendiğinde, kolluk kuvvetlerinin durdurma ya da arama işlemleri yaparken, kimlik sorarken ya da suçu önlemeye yönelik müdahalelerde bulunurken, nakil aracında ya da gözaltı sırasında sıkça aşırı ve orantısız güç kullanımına başvurduğu, işkence ve kötü muamelede bulunduğu anlaşılmaktadır" diyor.
iki yılda, 47 ilde meydana gelen en az 331 olay sonucunda en az 1.605 kişi çeşitli hak ihlalline maruz kaldı. en fazla hak ihlali 109 olayla istanbul, 23 olayla izmir, 17'şer olayla diyarbakır ve hakkari, 16 olayla van, 14'er olayla ankara ve adana'da gerçekleşti.
tihv bu verileri "pvsk'de yapılan değişiklik sonucu gerçekleşen ihlallerin münferit değil aksine sistematik ve tüm ülke sathında nedenli yaygın olduğunu açıkça gösteriyor" diye
--spoiler--

http://www.ivmedergisi.co...detiyle-53-kisi-oldu.ivme
bir ornek daha :

--spoiler--
yargı, polisin, babasının pkk’lı olduğu gerekçesiyle düzenlediği baskında yaşamını yitiren uğur kaymaz’ın (12) ölümünü, ‘sırtından sıralı biçimde ateşlenmiş 9 kurşun yarası bulunduğu, silah tutacak yaşta olmadığı ve olay yerinde çatışma izi bulunmadığı’ yönündeki adli tıp raporlarına rağmen cezasız bıraktı. yargıtay 1. ceza dairesi, ahmet ve uğur kaymaz’ın ölümünden sorumlu tutulan 4 polis memuru hakkında verilen beraat kararını onadı.
21 kasım 2004’te kaymaz ve oğlunu, evlerinin önünde vurarak öldüren 4 polis hakkında açılan davanın temyiz süreci sonuçlandı. süreç, yargıtay başsavcılığı’nın, polisler hakkında hazırladığı tebliğnameyi yargıtay 1. ceza dairesi’ne göndermesiyle başlamıştı. başsavcılık, tebliğnamede güvenlik gerekçesiyle mardin’den eskişehir’e alınan davada, eskişehir ağır ceza mahkemesi’nin verdiği beraat kararlarını yerinde buldu.
tebliğnamede, kaymaz ailesinin evine yönelik operasyonun 155 polis i̇mdat hattını arayan, ismini söylemeyen, numarası görünmeyen bir şahsın ihbarı üzerine başlatıldığı anımsatıldı. istihbarat çalışması sonunda, ahmet kaymaz’ın pkk bağlantılı olduğu değerlendirmesinin yapıldığı, bunun üzerine kızıltepe başsavcılığı’nın bilgilendirildiği ifade edildi.
çatışma istenmemiş
tebliğnamede, savcılığın izni doğrultusunda evde arama yapmak isteyen polisin, çatışma çıkabileceği, evde yaşayanlarla, polisin zarar görebileceği endişesiyle hemen arama yapmadığı, silahlı kişileri dışarı çıkınca yakalamak düşüncesiyle hava kararıncaya kadar evin önünde, gözetleme halinde beklediği vurgulandı. daha ileri bir yerde gözetleme yapmak isteyen 4 polisin, evden çıkan ahmet ve uğur kaymazla karşılaştıkları, durmaları gerektiği ve polis oldukları ikazını yaptıkları halde, maktullerin ateşle karşılık verdiği belirtildi.
polisin, meşru müdafaa sınırları içinde ateşe karşılık verdiğinin anlatıldığı tebliğnamede, ahmet ve uğur kaymaz’ın çatışmada öldüğü ifade edildi.
tebliğnamede, uğur kaymaz’ın nüfusa küçük yazıldığı, aslında bıyıklarının bile çıktığı, ölümlerin çatışma sonunda gerçekleştiği iddialarını yalanlayan adli tıp raporlarıyla ilgili değerlendirme ise yapılmadı. adli tıp raporlarında, olay yerinde çatışma izine rastlanmadığı vurgulanmış, uğur kaymaz’ın kalaşnikof silah tutarak çatışacak büyüklükte olmadığı belirtilmişti
--spoiler--

http://www.ivmedergisi.co...-kursunlar-mesruymus.ivme
polisin yetkileri eliden alındı. alınmasaydı... devlet hiç sahip çıkmıyor güvenlikçilerine.
orantılı olduğu ve yerinde kullanıldığı sürece haklı bir şiddettir.
Neden diye sorulursa ?
Bu ülkede herkes iyi niyetli mi illa ki cezayı hak eden birileri vardır.

Ziya paşa'nın dediği gibi:
"nush ile uslanmayani etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanin hakki kotektir"
http://www.facebook.com/v...deo.php?v=110914415658812
taş bıçak sopa silah vb. aletlerle üzerine saldıranlara gıkını bile çıkarmasa. bi gün çekse 3ünü indirse yere hepsi dağılsa. sonra bir daha eylem meylem olmayacağı kanaatindeyim. ha adam gibi gel derdini söyle git ama yok illa arbede çıkaracaklar.
sivil hayatta umduğunu bulamayan lakin üniformayı giydiğin de saygı gösterileceğini sanan kültürsüz ve cahil memurların kendilerini çoban zannederek toplumu hizayan sokmaya çalıştıkların da memurların yaptığı eylem.
pkk sempatizanlarına, otobüs kundaklayıp genç kız yakanlara, kamu binalarını taşlayanlara, atatürk heykellerine tırmanıp gövde gösterisi yapanlara el kol bağlı, hakkını arayan işçilere, memurlara, şifre var deyip eylem yapan gençlere ver coşkuyu.

adaletinize sokayım.
arkalarında akp olduğu için rahat rahat, şiddet çoğu zamanda aşırı şiddet uygulanmasıyla vuku bulan hadise.
hak edene hak ettiği muamele gösterilir. sen polise hayvanmış gibi muamele yapar en basitinden yolda bir alkol kontrolü yapan polise iğrenerek çek elini sen bana dokunamazsın diyen insanın anladığı şey dayaktır. zor durumda olduğu zaman polisin çatısı altına sığınıp canın istediğinde polise köpek gibi muamele yapamazsın. emniyet iç işlerine bağlı bir kurumdur. prosedürü emniyet müdürlüğü değil iç işleri bakanlığı hazırlıyor. kamu personeli nasıl görevlerine uyuyorsa poliste uyuyor. adamlar gece rahat uyumanız için sokak sokak kış günü devriye gezerken sen kaçıncı rüyanı görüyorsun kim bilir. doğuda polise taşla kürekle sopayla saldıran çocuklara şefkat elini açıp muz dağıtarak oyuncak şeker dağıtarak yaklaşan yine polistir. karşınızdaki insan ananıza babanıza sövdüğü zaman siz nasıl bir tepki verirdiniz acaba. polis şiddet kullanıyor diyorsunuz. polis tarafında bir vatandaş tartaklansa olay basın hemen olayı çarpıtır. ama bir polise vatandaş tarafında hakaret edildiğinde köpek muamelesi gördüğünde sesini çıkarması hakkını savunması suç öylemi. adalet dediğiniz buysa ben bu adaletin...
Yetkilerinin arttırılması gündemde olan polislerin sınırlarda görev alması da gündemde. Böylece askerleri biraz daha uzaklaştırmış olacaklar. Ne de olsa Polis direk arkadaşın dediği gibi iç işlerine bağlı, yani kendilerine.
anarşiye bulaşarak toplumun huzurunu kaçıran, güvenliği tehdit eden, asayişi bozan insanların üzerinde uygulanmasında -sonucu ne olursa olsun- hiçbir sakınca yoktur.
toplumda huzur refah isteniyorsa bunu sağlamaya çalışan görevliye sen ana avrat düz gidemezsin. çok biliyorsan adam ol devlet başına gel sen yönet. buradan esip gürlemesiyle değil. polisin yetkilerinin en kısıtlı olduğu ülke Türkiye açın araştırın. başka memlekette jop yemekten kadın komalık oldu sonrada öldü. madem böyle bir devlet istiyorsanız. Türkiye'nin kapıları açık güle güle..
Polisin her zaman 'kötü adamları' bulup yakaladığını ve onlara gereken cezayı verip adaleti sağladığı düşünen insanların bir şeyden haberinin olmadığını gösteriyor.Böyle bir polis devletinde keyfine göre adam öldüren (bakın döven demiyorum onu geçeli çok oluyor), işkenceden alacağı ceza en fazla sürülmek olan(tabi o da tespit'' edilirse), senin benim için haber yapmaya giden Metin Göktepe gibi şerefli gazetecileri sırf görüntü aldığı için döverek öldüren, kendi egolarını tatmin edercesine ve aldıkları 'eğitim' doğrultusunda insani vasıflarını yitirip onun bunun götünü yalayarak 'bizi koruyan' fedakar polislerimiz o kadar çalışsın, sonra gelsin 3-5 eli molotoflu dil uzatsın dimi..aloo, her hakkını aramak isteyen molotof atan terörist değildir, haberlerde gördüğünüz ve o yarım aklınızda kalan görüntüler değildir sadece, polis-halk ilişkisi.Ben beni aptal yerine koyanlara hesap sormaya, gözümün önünde sırf benle aynı düşünmediği için cesedini babasının bile tanıyamayacağı hale getiren o çok değerli polislere hala 'aman canım kullansın tabi polis kötü adamlara gününü göstersin ıh uh' diye gezen kıllı adamlara karşı, olay yerine iş bitince şöyle bir yoklamak için gelen o azimle başla çalışan polisleri olduğu gibi gören biriyim ve biliyorum ki bu ülkede polislik şerefli bir meslek değil, işkence ve darp polisin görevi hiç değil !
Polis teşkilatını iyi bilen birisi olarak, teşkilatın içinde çok çürük elma var, ama işini layikiyle yapan onca polis'de var. Zamanında kahveden davulla polis toplarsanız, şimdi o adamları çekmek zorunda kalırsınız.
polisliği layıkıyla yapılmadığını düşünen kişiler çok biliyorsa mesleğe başlayıp yapsın. kimse o arkadaşı tutmuyor! anasını babasını sövdükleri zaman görür o polis nasıl oluyormuş. ayrıca 3 5 molotof atan herkes terörist değil vatan düşmanıdır. seyir halindeki otobüste bulunan koruma görevlisine taş atıp kafasını gözünü dağıtıp o otobüsten düşürüp komalık ediyorsan. minicik çocuğuyla annesini hastane köşelerinde per perişan ediyorsan o insanı dövmek değil öldürmek gerekir. ama o adam piyasada yok.poliste hastanede yattığıyla kaldı. poliste insandır arkadaşım. madem polis şerefli bir meslek değil. sen gel şerefinle yap o küfrü taşı sopayı ye hastane köşelerinde karınla çocuğun sefil ol. şereflisin ya katlanırsınız ailecek.!
polislerin son yıllarda özellikle üniversite öğrencilerine karşı uyguladıkları politikadır. biber gazı ve cop eşliğinde yapılır.
amerika'nın en rahatsız özelliğidir.

misal oturma eyleminde bir polisin üniversiteli çocukların üzerlerine biberspreyi sıkması...
seni korumakla mükellef olan memurun seni dövmesi.
Metin Göktepe
8 ocak 1996 tarihinde cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek için görevi başındayken polislerce toplu halde gözaltına alınan bin kişinin arasındaydı. 1000 kişiye yakın insanla gözaltına alınıp; "gazeteciye özel mumamele" diyen polislerce dövülerek öldürülen göktepe´nin ölümü büyük yankılar uyandırmıştı. duvardan düştüğü iddia edilen gazetecinin kamuoyu baskısıyla gözaltında dövülerek öldürüldüğü kabul edilmek zorunda kalınmıştır. dönemin içişleri bakanı savunduğu bu tez çürütülünce Fadime göktepe'den özür dilemiş, ancak Göktepe'nin annesi bu özürü kabul etmeyerek sorumluların yargılanmasını talep etmiştir. ilden ile sürülen dava 1998 yılında yapılan mahkemede alınan kararla 11 memurdan altısına 7yıl 6 ay hapis cezası verilerek sonlanmıştır. kamuoyunda rahşan affı diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanan polisler toplam 1 yıl 8 ay yatarak salıverilmişlerdir. metin göktepe gözaltında öldürülmüş gazeteciler içinde katilleri yargılanmış ilk gazetecidir.

polis şiddetinin kanıtı
http://www.youtube.com/watch?v=8ARgXcHQCkg
1) Teröristlerle bağlantılı olan, suç işlediğinden emin olunan kişinin evine girerken elinde copla, Kalkanla girmezsin zaten buralara girecek poliste asayiş polisi değil Özel eğitimli polistir kimseye durduk yere ateş etmezler.
2) Eylemlerde herkesin naptığını görüyoruz boş yere polis şiddet uyguladı demeyin hak ediyorlar. Alırsın valilikten iznini eylem yapacağın alanı belirtirsin efendi gibi diyeceğini dersin sonra da dağılırsın budur bunun standartı. Yok ben oraya yürüyeceğim diyemezsin aldığın izinde bu yoktur. Senin etrafını çeviren polis senin de güvenliğini sağlıyor bunuda unutma.
3) Vakti zamanında polislik mesleğine alınanlar çok fazla incelenmedi çünkü istek yoktu ve ülkede emniyet görevlisine ihtiyaç fazlaydı. Özellikle son 15 yıldır yetişen personel de böyle birşey yoktur.
Eskiyle yeniyi karıştırmayın hatta genelleme yapmayın. Polis her zaman bu ülkede masumun yanında suçlunun karşısındadır. Bizlerin canı, malı, namusu için gecelerini gündüzlerine katıp çalışırlar.
görsel
http://galeri.uludagsozlu...m/r/polis-şiddeti-312763/
üniformaların insanların üzerindeki, etkisini gösteren en büyük faciadır. kasklarında cipmi vardır, nedir bu kadar canavarlarmaşmanın başka bir izahı olamaz.
güncel Önemli Başlıklar