bugün

17. yüzyılda avrupalı tüccarların telaffuzlarının önce avrupa 'yı zamanla da bütün dünyayı etkilemesi nedeniyle pekin olarak bilinir. çin pekin yerine beijing 'in kullanılmasında ısrar etmektedir ve sonuna kadar da haklıdır. bakın bize hindi diyorlar sesimizi çıkarıyor muyuz ? düşünene saygı gösterelim en azından.
ördeğiyle* meşhur şehir. çin'in başkentidir.
Keşmekeş trafiği ve kısa boylu insanları ve sayısı günden güne artan mimari yapılarıyla çinin başkenti ünvanını taşıyan metropol şehridir.
olimpiyatlar öncesinde hava kirliliği ile boğuşan şehir.
(bkz: beijing)
(bkz: penis restoranı).
[görsel ]
[görsel ]
http://www.masaustu-resimleri.com/d/3830-2/Pekin+Resim.jpg
http://www.masaustu-resimleri.com/d/3950-2/Pekin+Resimleri.jpg
[görsel ]
[görsel ]
[görsel ]
http://imggaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages%5CSpor%20Foto%5C421%5CPekin%202008%27e%20g%C3%B6rkemli%20kapan%C4%B1%C5%9F%5C01.jpg
[görsel ]
- sizin eviniz tek pekin değil galiba?
+ yok değil, hong kong da evimiz sayılır.
- hong kong pek tekin değil sanırım?
+ yok değil, tek pekin tekin.
istanbul'dan 9 saat 15 dakika uzaklıkta olduğu rivayet edilmektedir. uçakta saat tutucam 1 dakika oynarsa kırırım pilotun kapısını.
10.1 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık 9. şehri.
(bkz: gri şehir)

hava kirliliği konusunda yine adını duyurmuş başkent. dünyanın en kötü 7 şehrinden birisidir hatta. şehrin üzerinde gri bir sis hakimiyetini sürdürürken ara sıra binaların arasına karışmasıyla, şehirdeki akciğer kanseri olma olasılığını tetikliyor. eğer hava temizleyicisi konusunda yeni icat ve fikirleriniz varsa burada çok değerli sayılabilir, el üstünde tutulası bir insan olabilirsiniz.
çin medyasına göre, yapılması planlanan ikinci havalimanı için onayı almış olan başkenttir. 2018 yılında açılması beklenen yeni uluslararası havalimanının, 2025 te 70 milyon yolcu kapasitesine ulaşması beklenmektedir. kentte bulunan halihazırdaki tek havalimanı olan pekin uluslararası havalimanı, 82 milyona varan yolcu kapasitesi ile dünyanın en yoğun ikinci havalimanıdır.
hava kirliliğinin son 50 yılın en yüksek seviyesine ulaşması nedeniyle, yerel takvime göre şubat ayına denk gelen yeni yıl kutlamalarında hava fişek patlatılmasının yasaklandığı başkent.
Ördeğiyle meşhur şehir.****
Çok sikko bir havaya sahiptir. Burada içtiğiniz parliamenti orada içemezsiniz. Taksicileri yavşaktır, boş oldukları halde durmazlar yeri gelir 1-1.5 saat taksi beklersiniz. Gece hayatı on numaradır. Kaliteli eğlence mekanları sanlitun semtindedir. Esrar, dalga dümen muhabbetlerine kolayca erişmek için sanlitun sokaklarında yürümeniz yeterli, zenciler çöküyor hemen "hi man" falan filan hesabı. Ama pahalı satıyo ibneler, daha uygun satanlarını yaşadıgınız muhitte takılarak çözebilirsiniz. Seksten soğuyacak kadar seks geceleri yaşarsınız, (tabi yakışıklıysanız) Her milletten insan vardır. Çinli kızlar dar mar değil hepsi folloştur.
anasını avradını sikeyim böyle şehrin.

lan bir hava kirliliği var zaten normalin 34 kat üzerindeymiş diyorlar. sigara için adamın bile amına koyuyor. jetlag ile birleşince apayrı bir mallık yaratıyor bünyede.

tam bu sebepten dolayı balgama basmadan yürümek imkansız bu şehirde. çinliler her yere tükürüp duruyorlar.
buradaki hootersa gittik. kendisi soho isimli avm'nin yanındaki adidasın önünde durup karşına baktın mı görebileceğin şekilde ikame edilmiş.

hooters standart hooters ama hooters/@jackskellington bunda sisi (telafuzu böyle nasıl yazıyor bilemedim) diye bir abla var. memelerinden tüm çinlilere meme çıkar. öpüyorum sisicim.
bu sisi orospusunun önerdiği hooters'ın yan tarafındaki apartmanda bulunan masaj salonunda full masaj (aromatik body+ayak) süperdi. tek sorun hatunun sürekli olarak "handjob hıı?" diye sorup durması. istemiyorum lan dedikçe soruyorlar. 198 yuen verdik. süper fiyat 30 dolara falan geliyor.

merak edene de handjob fiyatı 50 yuen (8 dolar)
Hava kirliligi yuzunden gun itibari ile 3.seviye alarm verilmiş sehir.
* üzerinde şüphe edilmeyen, iyice bilinen anlamına gelen kelime.
imparatorluk Sarayı’nı kuşatan bölgenin çevresinden eski kale surlarını izleyen dairesel bir çevre yolu geçer. Elçiliklerin bulunduğu seçkin semtte, yabancılar, sıkı sıkıya gözlenen, bahçelerle çevrili konutlarda otururlar. Seyyar satıcıların dolaştığı alışveriş caddeleri boyunca kaldırımlarda ve otobüs duraklarında açık pazarlar ve geçe pazarları kurulur. Şehrin doğu kesiminde çok sayıda otel ve uluslararası kuruluşlara ait bürolar da yer alır. Birçok yabancı şirketin merkezi buradadır.
Google maps 'de ankara ile karşılaştırınca saray sınırları ankaranın çevreyolu içinde kalan kısmına denk geliyor. Düşünün bir de kalan kısmı var !
beijing diye adlandırılan ve dünyanın en pis şehri. pekin'de ki hava kirliliği normal bir insanı dışarda geçirdiği zaman diliminde 3 paket sigara içmiş bir insan kadar etkiler.
bir ay oldu çin'e geleli. mübarek cuma günü, ''buddhism in china'' dersindeyim. ingilizcem böyle derin şeyleri anlamaya el vermiyor ki bana kalırsa böyle derin şeyler ingilizce gibi sığlıktan ölecek bir dille anlatılamaz. biraz daha doğulu olmak gerekir; hasıl olan manayı kavrayabilmek için. sanırım bu sebepten binlerce kilometre yol tepip dünyanın en doğusuna geldim. evet. geoid olan benim, dünya değil. doğu uç yöreleri'nin de ötesine vardığın zaman dünyanın sonu gelmiş demektir. aşağı düşersin. ismaylı bir büyücüden daha iyi bilecek değil ya galilei !

''beynim batı, yüreğim doğu.''
cenk taner'e kalsa doğru yoldayım. eh, derin tutkulara düşerek sürükledim kendimi buralara. çünkü ne varsa düşenlerde var, varmış meğer. ama öyle kendi çekirdeğine yolculuk için iyi bir seçim değilmiş buralar. gerçi hindistan'a da gitsem bir şey değişmeyecekti ya neyse.

kendi çekirdeğine yolculuk? insan hamurunun yoğrulduğu topraklardan kaçarak mı çekirdeğine ulaşır ? ulaşmak mümkün müdür sahi ?

kim bilir. gontlu büyücüler yahut tibetli budistler bir ihtimal ama ben ? neyse boşverin şimdi bunları zaten 2010larda yaşıyoruz güzelim. öyle çok düşünmenin lüzumu yok. hele ben komünist bir ülkenin kapitalist başkentinde yaşıyorum şu sıra.

şimdi size biraz pekin'den söz etmek istiyorum. öyle uzak doğu mistisizmi, çin kültürü, doğu felsefesi, meditasyon falan muhabbetleri açmayacağım zira an itibariyle budizmi power point slaytlarından öğreniyorum. zaten güzel şeyler büyük şehirleri hep teğet geçiyor. elde kalan göz kapakları için bıçak altına yatmış asian kağıt bebeklerin arz-ı endam eylediği güneydoğu asya gece hayatı, ''mind the gap'' anonslarıyla gönlümde taht kuran, uğruna fütüristik şiir yazma girişimlerinde bulunduğum london tube'u aratmayan gelişmiş bir metro sistemi, 2.5 liraya aldığın sigarayı kapalı alanda tüttürmene ses çıkarmayan, kaliteli ve ucuz çin restaurantları? evet hemen hemen hepsi bu. tabi bu taşlamanın muhattabı doğrudan pekin, koskoca çin'e bok atmak haddime değil.

pekin garip bir şehir beyler. ortalıkta popo bölümü kesilmiş şortlarla sağa sola koşan, bazen sokağa işeyen bebekler, metroda dahi yere tüküren insanlar, sokakta müzik açıp toplu halde dans koreografisi çalışan orta yaşlı kadınlar, sertifika ile aldıkları köpeklerinin patilerine adidas marka(?!) ayakkabı giydirip gezdiren yaşlı teyzeler var. ilk kültür şokunu atlattıktan sonra sevip bağrına basıyorsun ama. şehri değil; insanları. alışverişi, gece hayatını, yemeyi içmeyi seviyorsanız şehri de sevgiyle kucaklarsınız. ben yapamadım. binalar çok yüksek, hava kirliliği çok yoğun, alışveriş merkezleri çok popülerdi. haftasonu hiking yapayım diye gittiğin dağın tepesine bile beton merdivenlerle çıkıp, zirvede sis değil hava kirliliğine karşı manzaranın keyfini sürüyorsun. benim gibi bir outdoor insanı için çekilir dert değil.

pekin, resmi adıyla beijing(ki ben bunu kullanmayı tercih ediyorum. çünkü yemekler, isimler, şehirler kendi dillerinde daha güzel.) çok köklü bir geçmişe sahip. inanmayan googledan baksın, ben tarihin yalancısıyım. ama onca hanedanlıktan, binlerce yıllık uygarlıktan geriye çok bir şey kalmamış. günahı mao abimizin boynuna. yok edilen onca şeyin üstüne bir de yasak şehir'de rehberler saçma sapan bilgilerle manipüle etmeye çalışmıyolar mı sizi, çıldırıyorum. gerçi 100 yuanlık banknotlarda uzaklara kızıl kızıl bakan adam işin tek sorumlusu değil. dèng xi?opíng'in de öyle çok doğayı, şehri, kültürü falan sallayan bir tip olduğunu söylenemez zira kendileri şu an ''dev ekonomisiyle bir süper güç'' olan çin'in mimarı. bunlar derin mevzular, bilahare başka bir yazıda uzun uzun değineceğim çin siyasetine. ama bilin diye söylüyorum bu şehir beni çok üzüyor. 10 yıl sonra istanbul'un ne hale geleceğini gördüğüm için belki. belki hala beijingte toprağa yalınayak basamadığımdan yahut kuzey ormanlarının before and after fotoğraflarına bakıp iç çektiğimden. beijing'e bakarak rahatlıkla söyleyebilirim ki çok pişman olacağız ama daha tehlikenin boyutunu idrak edemedik, ondan bu rahatlığımız. her neyse yine limon sıktım ortama. gidiyom ben ya.

bir gün buraya yolunuz düşerse muhtemelen uzun dönem değil turistik bir tur kapsamında kısa süreli bir seyahat olacağı için klasiklerle başlayın. tiananmen meydanı, yasak şehir, summer palace, cennet tapınağı, çin seddi vs. ancak zamanınız varsa şehri bunlarla sınırlandırmayın derim ben. mesela çin seddi'nin turistik bölümlerine gitmek yerine uzak noktalarını tercih edin. uyku tulumunuzu alıp kamp atın bir hafta sonu. hem hava kirliliği şehirdeki kadar yoğun değil hem insan gürültüsü, tur gruplarının bayrakları çok ötenizde hem de? çin seddi'ne kamp atıp yıldızları izliyorsunuz lan ?! farkında mısınız neden söz ettiğimin ?! kesin yapın ölmeden böyle şeyler. güzel oluyor.

haidian discrict, şehrin üniversitelerin bulunduğu bölümü. beijing language and culture university, china political science and law, peking, tsinghua bu bölgede konuşlanmış üniversiteler. benim master öğrencileriyle ders aldığım cupl'in lisans öğrencileri için olan ana kampüsü ise changping'de. vaktiniz varsa tsinhua'nın ya da peking'in kampüsünü ziyaret etmenizi öneririm. haftasonu bir kahve alıp yürümek için güzel yerler. hem yabancı öğrencilerle tanışıp kaynaşabilir akabinde wudaokou'ya gidip bir bira yuvarlayabilirsiniz.

ben yerleşmeydi, hastaneydi, okuldu derken 1 ayı devirmeme rağmen hala istediğim randımanda keşfedemedim şehri. beijing, avrupa şehirlerine benzemiyor. istanbul gibi. ciddi manada büyük, ucu bucağı yok. o yüzden zaman içinde keşfettikçe daha kapsamı dar ve detaylı yazılar paylaşıcam. bir ayı bir yazıya sığdırmak oldukça güç. çin mutfağını, pekin gece hayatını, siyasi ve toplumsal yaşantıyı, sanat etkinliklerini, gezilecek yerleri ayrı ayrı yazılarda anlatmak daha yerinde olacak gibi. bakalım, yapıcaz ortaya karışık bir şeyler. şimdilik benden bu kadar. ders çoktan bitti bile.

http://tipsychannel.com/yeni-baslayanlar-icin-pekin/
Kötü bir şehir değildir, ben gittiğimde hava kirliliği de istanbul ile aynı düzeydeydi...
Burada gezilebilinecek ilk 3 yer; yasak şehir (forbidden city) - cennet tapınağı (temple of heaven) - çin setti(great wall)

Ayrıca alışveriş yapmak isterseniz Silk Street (ipek sokağı) adlı yerde alışveriş yapabilirsiniz. Verilen fiyatların üzerinden
pazarlık yapma kültürü olduğu için fiyatlar genellikle şişirilmiş durumda (her ne kadar size pahallı gelmeyecek olsa da)
Bunun üstünden yapılan pazarlıklarda gerçek fiyatın %10 ila %30 arasında bir fiyata kadar düşülebildiğini biz arkadaşlarla
gördük.

Sokakta gördüğünüz canlı ve hareket eden böceklerin fotoğraflarını çektikten sonra Türk damak lezzetine uygun bulabileceğiniz
bir dolu lezzet ve batı mutfakları örnekleri de mevcut.

5000-7000 yıllık kültür, gidip görmek, anlamak, biraz vakit harcayıp zaman geçirmek iyi gelir..
güncel Önemli Başlıklar