bugün

Hayali zindandır.
psikolojik bir sorundur.
Abartılı gurur, kuşku, sanrı, güvensizlik ve bencillikle belli olan bir ruh hastalığıdır.
Bana bi baktı, beni bi süzdü. Sesimi duydu. Mükemmel hayko şarkısı.
bism.
paranoyak olmamız takip edilmediğimiz anlamına gelmez.
Bir hayko cepkin parçası. Özellikle canlı performansı.. hemen youtube a girin bir bakın.
bende de var biraz ama tat vermiyor. bazen durup dururken bir yerde birinin beni izlediği hissine kapılıyorum ama korkacak olmuyorum. izliyorsa izlesin ya diyorum; "açıkta bir şey mi var?"

"korkacak olmak" gibi bir eylem yaptım. içimden geldi yaptım. aslında çok sevmem böyle gereksiz yardımcı fiil kullanılmasını. "korkmuyorum" da diyebilirdim çünkü. ama bir düşünün aynı şey mi? korkacak olsam daha korkmamış olurum ben korkmuyorum değil korkacak bile olmuyorum dedim. aynı şey değil.
bir de "durup dururken bir yerde" dedim. "bir yerde durup dururken" demeliydim ama bilerek yaptım. bilerek yaptığımı da bilin istedim.
keşke bilseniz keşke herkes herkesle benim şu an kendi kelimelerimle ilgili olduğum kadar ilgili olabilse. ben bir yer düşündüm orası: "durup dururken bir yer"di ondan öyle dedim, işte biliyorsunuz. bir de "öylesine bir yer" var. yalnız gidince bazı yerler bu isimleri alıyor. biliyorsunuz.
radyoloji teknikeri olarak bu zamanlarda beni çileden çıkartan durum olmuştur.
görsel
Enfes mode xl parçası.

--spoiler--
Hislerine sadık ol, bırak olmasın kafan ayık,
Panik yok sayıklama gelen için ters köşe.
--spoiler--
Önceden olsa kesinlikle kendimi savunurdum olmadığıma dair. Şimdi eğer paranoya bulutdan nem kapmaksa sanırım bir konuda öyleyim. Fazla dusunmek guven kaybı derken ben bile huzursuzum durumdan. Abartının farkımdayım o yüzden yansıtmıyorum. Bizi bu hale getiren utansın derdim de diyemiyorum çünkü hırsızın hiç suçu olmuyor nedense.
çocuklukta zeytin bahçesinde aniden bastıran yağmurdan yeğenini kaçırmak için omuzlanan ve ensesine işendiği halde yavaşlamadan üstelik gülerek koşmayı sürdüren amca hastalığı.
endişe edilenin her an gerçekleşecekmiş gibi yaşanması.
Aşırı şüphe ve kuşkuculuk. ileri düzeyde ise bu şüphelere inanma hatta çevresine de inandırma görülür.
Kişinin aile içi ve sosyal yaşamına ciddi zararları vardır. Çevresindeki her şeyden herkesten kuşkulanır.
Sokakta gördüğü insanın kıyafetinden tutun da tv spikerlerinin konuşmasına kadar herkesin ona zarar vermeye çalıştığını düşünür.
Hastalık olduğunu kabul ettiremezsiniz zira siz de o "kötü insanlar"dan olursunuz.
-Tedavisi mümkündür.
karşıdakilerin sizi deli gibi görmesine neden olabilir. halbuki siz o insanın söylediğinden çok daha fazla, farklı şeyler düşündüğüne emin olursunuz.
Hayko'nun en iyi şarkısı bence. Sözleri çok sağlam özellikle.
sürekli yaşadığım şey. neden bilmiyorum ama her türlü şeyden bir şüphe duyabiliyorum. mesela eski bilgisayarım sürekli ne yapıp edip bozulmayı başarabiliyordu. 3 ayda bir format atmam gerekiyordu. şuan yeni bilgisayar almama rağmen halen paranoyam geçmiş değil. hatta bazem steam'den bir oyun satın alırken "acaba bundan virüs bulaşır mı la?" diye düşündüğüm de oluyor.

manyak olabilirim. evet.
psikolog veya psikiyatristten başkasının tanı koymaya yetkili olmadığı bir hastalıktır.
Kaba tabiri ile şüphecilik.

Günümüz ilişkilerinin kısa sürede yıpranmasının ana sebeplerinden. Bu yüzden hep diyoruz ki, elin kızının/oğlunun durduk yere günahına girecekseniz, şu ilişki denen kavramdan uzak durun.

Elbette ki ufak da olsa "acaba?" Sorusu kafanızda olacak. Ama Bunu öncelikli olarak kişinin davranışları, hareketleri ve yaklaşımı ile bağdaştırmalı; daha sonra ilgili konuda yol izlenmelidir. Olumlu sonuç için de, özellikle biz beyler olarak güven kavramını empoze etme zorunluluğu mevcut.

Güven veremediğiniz kadına, çiçek vermenizin bir manası yok.

- iyi hoş diyorsun da, biz nasıl güveneceğiz?
+ sabır canım kardeşim, sabredeceksiniz.

Paranoyaları yok etmenin en iyi yolu sabretmek.
Zaman her şeyi gösterecektir.

- içim içimi yiyor, ya yanlış bir şey yapıyorsa, ya arkamdan iş çeviriyorsa?
+ O zaman attı gitti asfalyalar.
Ekşi de bir entry de de denildiği gibi bir şeyi korumaya başladığınız an paranoyaklaşmaya başlıyorsunuz.

Ki bu çok doğru sadece kendini koruma anlamında da düşünmeyin.
Evladını koruyan bir anne bir babanın durumu gibi.

Mesela anne "hay allah nerde kaldı çocuk bu saate kadar başına bi
iş mi geldi?" dediğinde zaten anksiyete bozukluğunun temellerini atmış oluyor.
Ders notlarından çıkardıklarıma göre:
Paranoya: yıpranmışlık, bıkkınlık ve üzüntü içerir.

Eğer her şeyin en kötüsüne hazır olursanız asla hayal kırıklığına uğramasınız.
Genel olarak orta erişkinlikte başlar. En önemli nedenlerinden birisi empotanstır. Genetik yatkınlık da tabii ki bunu etkileyebilir.
Aşırı kuşkuculuk, şüphecilik, kıskançlık, alınganlık ve gurur gibi durumların sürekli kişiye hâkim olduğu ve kişinin kuruntularla dolu düşüncelere sahip olmasına neden olan değişik bir şey.

Paranoyası olan kişi şüphesiz hiçbir olaya yaklaşamaz, bütün düşünceleri kuruntu ve takıntı doludur.
duman grubu nun olağanüstü eseri... https://youtu.be/EuQVBMumqCI
bende olan hastalık.