bugün

Hergün ölmek nedir?
işte bunun cevabı, bu hastalık.
Kurtulmak mümkün. Ben başardım.
2014 yılının Aralık ayında tanıştım kendisiyle. Tamamen kurtulmam 2 yıl sürdü. Bu süre zarfı içinde kendime şunu sorup duruyordum; " artık hep böyle mi geçecek hayatım? Her gece kriz geçirip hastanelere mi gideceğim?"

Ve başardım kendi kendime kurtuldum. Kolay olmadı elbet. Çok şey kaybettim ama önemli olan şu ki; gücümün farkına vardım.
Şunu da paylaşmak isterim; birkaç gün önce annem, panik atağın ilk zamanlarında yaptığım kanaviçeyi verdi. Kendi kendime şunu dedim; hastalığımın yansıması buysa! (;

işte o kanaviçe;

(img:#1884412)
2008 den beri yaşadığım, beyne yanlış sinyal gönderen hede.
Bende var bende. Geçen nefes alamıyorum diye ağlıyordum. Ondan önce ki günlerde kalp krizi geçiriyorum sandım falan. Var yani aman düşmanımın başına gelmesin.
toparlanması ciddi anlamda emek isteyen rahatsızlık. genel durumun aksine benimki 2 3 saatte geçmiyor. baya uzun ve şiddetli sürüyor.
2 gündür tekrardan içli dışlı oldum. kendi kafamda neler üretip de böyle nefes nefese kaldığıma hayret ediyorum.
ama benim en büyük sıkıntı uyku. uyuyamıyorum. yatağa yatıp gözlerimi kapattığım an sanki gözlerimin önünde kara bi bulut var ve hep kötü şeyler aklıma geliyor. uyumak ne mümkün. uyumadığım için de toparlamam vakit alıyor.
eskiden olsa koşa koşa hastaneye gider herkesi ayağa kaldırırdım. ama şimdi anneyim arkadaşlar. küçük bir kızım var. ona hissettirmemeye çalışıyorum. o halde görmemesi lazım.
en azından geceleri rahat edebilmem için önerisi olan varsa açığım.
bir dönem yaşadığım sorundur. bunun üstüne gittim yakınımda hasta, yatalak kim varsa gittim gördüm muhabbet ettim. birisini hiç unutmam kalp ameliyatı olmuş, boğazı delik cihazla konuşuyor ancak karşısına gittiğimde adam gülüyordu yazarak anlaşıyordu ve benimle muhabbet etti. çok kötü olmuştum 1-2 saat kendime gelemedim sonra düşündüm 'ne olabilir ki yani en fazla ölürüm.' bu şekilde 1 ayda kendime geldim. şimdi ise bir kaç hastalığım çıktı korkmuyorum yine diyorum en fazla ölürüm, herkesin derdi var ve herkes ölebilir buna alışmak lazım. her saatin önemi var boşuna gelmiş olamayız bu hayata.
Bu gece malûm hâdise yüzünden 15 dk.da bir beni yoklayan durumdur. Kafam gerginlikten sepet gibi, midemi sanki karıncalar kemiriyor, uyku zaten kalmadı! Valla bir travma da yaşıyor olabiliriz! Ben hâlen daha şoktayım. Hele trt spikerinin "Ordu yönetime el koydu" anonsunu duyunca kumanda elimden düştü, afalladım. Bir de jet sesleri duyunca 90'lı yıllardaki hayal meyal hatırladığım körfez savaşı günlerine ışınlandım âdeta! Gerçekten tarihî bir gün yaşıyoruz! Ben buna sebep olanlara, bize böylesi sıkıntılı bir gece yaşatanlara hakkımı helal etmiyorum!
şırnakta yaptığım bi senelik asteğmenlikten dönüşte 3-4 ay kadar geçirdiğim rahatsızlık. ankarada gecenin 3ünde ambulansı, kalp krizi geçireceğimi düşünerek, nefessiz kalıp aradığım zamanlar olmuştur. 3.ye benim eve gelen ambülanstaki arkadaş, ''hacım senin kalpte bi sorun yok, bak 3.ye geliyoz, sen panik ataksın'' diyene kadar varlığından haberdar olmadığım bir olaydı.
beyniniz size resmen oyun oynuyor, ha bu öyle kolay üstesinden gelinebilecek bişey de değil. beyne verilen telkinler, sakin ol uyarıları falan işe yaramıyor, derin derin nefes almaya çalışıyosunuz, nefes alamadığınızı sanarak, bu da beynin bol oksijen ile kısa zamanda dolup kafa yapmanıza sebebiyet veriyor. sol kolunuzun uyuşup sıkıştığını hissediyorsunuz, kalbiniz gümgüm atıyor, inanılmaz bir panik içine giriyorsunuz. psikiyatrın verdiği paxil isimli ilacı 3 ay kullanıp, günde 7 bardak içtiğim kahveyi 3 bardağa düşürünce geçiverdi allah'a şükür, ancak bu hastalık bana görelilik felsefesini iyi kavrattırdı. 2 saat nasıl 2 gün gibi geçer, cehennem dünyada nasıl yaşabilir vs. gibi bir algı operasyonu oldu benim için diyebilirim.
Bazen güldüren anların konusudur.

Hala kişisi yıllardır panik atak hastasıdır.

- Zeytin! ölünce beni gömmeyin sakın!
- Niye? Napalım?
- Yok yok gömmeyin, panik atağım var benim, dayanamam!
Kurda kuşa yem diye atın beni!
- Ahahaha... Haydaaaa!
Yıllardır müptela olduğum hastalık.
anlık bilinç kayıplarına neden olan, günlük hayatta uyanıkken ve güne devam ederken bir anligina kendini rüyada gibi hissedip sonra uyandigini sanip o aralikta neler yaptigini hatirlamamana sebep olan rahatsizlik. o aralik hrp bir bosluk olarak kaliyor, puzzle eksik oluyor ve asla hatirlayamiyorsun. ilk ataklar daha uzun sürerken psikolojik destekle bilinc kayiplari daha kisa sürelere düşürülüp kontrol altına alinabiliyor. rahatsizliga teşhis konulmadiginda ise adam oldursen hatirlamazsin dikkatli olmak gerekiyor.
raporum var her suçu işleyip kolayca siyrilirim adam olun... *
bir çeşit hastalık. korkudan değilde tatlı heyecandan bile olabiliyor. fedakarlık yapacağım diye panik atağa çevrilebiliyorsunuz. " sende panik olmayacağın atak olacağın" diye bir replik bile vardı bir filmde. heyecanlar güzeldir. ama paniğe yer vermemek lazım. sakin olmak lazım.
Baş etmeyi öğrenirsen, atak gelince oturup geçmesini bekliyorsun. tabi o geçene kadar yaşadığın anlamsız korkular, saçma bir stres, kalp ağrıları içinde 40-50 dakika ağlıyorsun. Biliyorsun atak geçirdiğini ama malesef başladıktan sonra kesebilidiğimiz bir durum değil. Niye başladığını sorsanız onu hiç anlayamadım zaten.

Kalp hastası da değiliz, ölmüyoruz da. Sadece saçma sapan korkup ağlayıp geri hayata dönüyoruz. Bu kadar.

Herhalde hayatın değerini anlayalım diye var.
Artık kalbim hızlı çarpmasın beynimin kan akışı yavaşlamasın. Normal bir hayat istiyorum.
an itibariyle mide bulantısı yapan hastalık.
(bkz: psikolojik hastalıklar)
Günümüzde artış oranı hızla yükselen, yoğun korku, kaygı, yoğun endişe karışımı bir nöbettir. Hastalığın başlangıç yılı ortalama olarak 20-25 yaşları arasıdır ama genellikle 30-35 yaşları arasında tam anlamıyla belirtileri görülmeye başlanır. Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Tedavisi mümkündür fakat uzun süreli olduğundan dolayı çoğunlukla tercih edilmez .