on the beach

(bkz: sex on the beach)

(bkz: 12 coeurs on the beach)

nevile shute'un enfes post apokaliptik romanıdır.

sscb ve abd arasında yaşanan nükleer savaşın ardından, dünyada radyasyondan etkilenmeyen tek yer olan avustralya'da yaşayan ve kuzeyden gelen radyasyon bulutu ile ölümü bekleyen bir grup insanın hilayesini anlatır. ortaokul yıllarında ingilizce dersinde, not kaygısıyla zorla okumaya başladığım ama sonradan favori romanlarımdan biri haline gelmiş bir roman olması da cabasıdır.

1959'da başrollerini gregory peck abimizin oynadığı bir film uyarlaması yapılmıştır. 2000'de tekrar bir televizyon uyarlaması yapılmıştır.

kitabı kesin okunmalıdır. eğer olmuyorsa filmi izlenmelidir.

son olarak:

(bkz: there s still time brother)

1986 senesinden manyak güzel bir chris rea şarkısıdır, güney sahillerine inerken dinlemek lazım. sözleri şöyle:

Between the eyes of love I call your name
Behind those guarded walls I used to go
Upon a summer wind there's a certain melody
Takes me back to the place that I know
On the beach
Yeah Yeah
Down on the beach
Yeah

The secrets of the summer I will keep
The sands of time will blow a mystery
No one but you and I
Underneath that moonlit sky
Take me back to the place that I know
On the beach
Yeah Yeah
Oh, down on the beach
Yeah, down on the beach
On the beach
Yeah Yeah

Forever in my dreams my heart will be
Hanging on to this sweet memory
A day of strange desire
And a night that burned like fire
Take me back to the place that I know
On the beach
Yeah Yeah
Oh, down on the beach
Yeah, down on the beach
On the beach
Yeah Yeah