bugün

erol günaydın ile nefise karatay'ın repliklerinin çok zorlama geldiği, ancak mükemmel sezen aksu şarkıları için, uzun metrajlı bir video klip tadında defalarca izlenebilecek bir film.
insana 2 büyük devirttirir* şerefsizim.
hikaye de biraz klasik olmuş, çok daha renkli ve farklı olabilirdi. utanmasam; bu kadarını ben de yapardım diyeceğim, ayıp olacak.
koyu bir sezen aksu hayranı olan fatih akın çekseydi böyle bişeyi, tadından yenmezdi diye de düşünmeden edemedim hani. şöyle; istanbul hatırası tadında; yarı belgesel falan, di mi?

yalnız, bir insan şarkılarıyla bu kadar mı içimize işler arkadaş ya?

peşin edit: öyle gibi görünse de yukarıdaki entry alkol içermemektedir. en azından şimdilik...
erol günaydın ve nefise karatay repliklerinin, oyunculuğun ve sezen aksu dinlemenin keyif verdiği filmdir. Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer olan kürkçü dükkanı sözünü hatırlatmaktadır.

selin demiratar ve tardu flordun'un enfes şekilde karakterleri ve rolleri ile uyum sağladığı gözlemlenmiştir.

--spoiler--
hayatta tüm ihtimaller yüzde ellidir ve bu sana acını seçme şansı verir.
--spoiler--
--spoiler--
-yeşim, bülentin yanında kendisini altın kafeste gibi hissediyordu. bir adamın yanında mutlu olmayan bir kadın neden mutluluğu başka bir adamın yanında arasın ki? eğer gerçekten kafesten kurtulmak istiyorsa ve özgürlüğü arıyorsa neden o adamın yanına gidiyor?

+çünkü aşk en yüksek özgürlük biçimidir. aşkın büyülü dokunuşuyla kadının yüzü, vücudunun kıvrımları, kendisinin olan her şeyi kısaca bütün varlığı gereklilik kazanır. aşk rastgele yaşamayı sona erdirir, hayatın farkına varırsın.
--spoiler--
Şimdi çıkmaz sokaklarda
Yalnızlığın rıhtımında,
Elinde şemsiye
Yağmuru beklemekte

Kendini bulacağı yağmur tanelerine
Dua etmekte-teslimiyetin ikamesinde
itirazı batan güneşe,
Zira doğmasından endişe etmekte
Güneş ise kalanıyla ısıtır
Isındıkça ıslanır o kadın

mehmet toker
Öyle çok Sezen Aksu hayranı bir insan değilim aslında ,tek bi albümüne para vermiş değilim.Ama O Kadın filmine gittiğimde farkettim Sezen Aksunun bir çok parçasını ezbere biliyorum, bilmek de değil hissediyorum aslında tam tanımlıyamıyorun da garip, saçma ... Sezen Aksu parçalarından bu kadar etkilenebileceğimi hiç düşünmemiştim. Oyle bir şeyki içiniz de gömdüğünüz ne kadar anınız varsa dışarı fışkırıyo o kadar duygu yükünün arasında aptallıyosunuz ne olduğunu bile farkedemeden oylece mal gibi kalıyosunuz , gözleriniz nemlenmiş burnunuzu çekerek..
Ne tuhafdır sinsi sinsi işlemiş içimize o parçalar ve biz farkına bile varamamışız ve ne garipdir ki kabullenmemek için çaba bile gösterememişiz, sanki bir den yıllardır görmediğiniz sevdanız gibi ortaya çıkıp o en unutamadığınız gülümsemesiyle ben döndüm demiş ve hiç bir tepki veremeyip sadece hoş geldin diyip baka kalmışsınız, tüm o kafanızdan yıllardır geçirdiğiniz, defalarca hesabını yaptığınız hesap sorma eylemleriniz, kininiz nefretiniz acılarınız oylece akıp gitmiş o gülümsemenin karşısında ve en aptal bakışınızla onun tekrar gideceğini bilerek kabullenmişiz acı çekeceğinizi bile bile. Aşk ne aptalca.
Acı çekmek te ayrı bi olay Sezen Aksu parçalarında , o kadar saçmaki mazoşist olduğunuza sizi ikna ediyor sanki , O parçalardaki aşk acısından mahvolmuş , ezilmiş, bitab düşmüş ,acınası insanın yerinde olmak onun gibi acı çekmek için can atıyosunuz siz de kahrolmak ızdırapların arasında içmeseniz bile eliniz de içki kadehi sigara eşliğinde güneşin doğuşuna ağlamak istiyorsunuz sebepsiz yere.En tuhafı da hayatınız da herşey normal gidiyordur, tüm o eviniz, işiniz, sevdiğiniz kadın , rutin olağan hayatınız her şey çok güzelken , dayak yemek için kaşınan insan modeli gibi huzur bulamıyorsunuz.
işte bu duyguları bana hissettiren O Kadın Sezen Aksu.
hayatında hiç aşık olmamış biri bu filme gitmemeli.Çünkü filmi izlerken empati yapıyorsunuz,daha sinema salonundan çıkmadan eleştirmeye başlıyorsunuz yeşim'i ve kendinizi.O kadın'daki duyguları, yaşananları anlamanız için aşkı tatmanız şart yoksa çok sıkılırsınız.Saçma gelir film...
herkesin kendi hayatından, yaşanmışlıklarından bir şeyler bulabileceği sezen aksu şarkılarıyla süslenmiş bir film. kelimelerin aslında ne kadar aciz olduğunu fark ettirir insana.
bu güne kadar sevdiğinizin gönlü başka birine gittiyse, aldattıysa.. gelir aklınıza an ve an.. affetmek geçer içinizden, nefretinizi atmak.. ama işte hiçbir şey filmlerde ki kadar masum değil...

filmde geçen, benim için, etkileyici sözler:

"gözgöze gelmeler, karşılaşmalar, kaçamak bakışlar en tatlı zamanlardır bunlar.
soru yok, cevap yok; sadece tesadüfler var.
yalnız tesadüfler..."

"...aslında pek çok cevap vardır.
ama kadın cevabı bilmiyormuş gibi davranmayı sever.
böylece soruları yok eder..."

"gitmek isteyen birini yanında tutmak için çok şey yapabilirsin,
bir şey hariç gitmesine neden olan şeyleri kalması için yapmak..."

"bir gün biri gelir ve...
ve kaçınılmaz olan gerçekleşir.
dünyanın düzeni böyledir.
sürekli sınanır insan ve ilişkiler.
o biri hep gelir...
bazen.. bazen de o biri sen olabilirsin.."

"adı asla sorulmayan,biliniyorsa söylenmeyen görülmeyen ne olduğu nerede olduğu bilinmeyen kadın..
görülmeyi bile haketmeyen kadın..
kimsenin tanımadığı ama herkes için yara olan hiç akıldan çıkmayan: o kadın"
şu an moviemaxtürk'te yayınlanan film.

sezen aksu'nun konserine gidemediği için üzülenlerin izlemesi gereken filmdir.

film başlayalı yaklaşık 20 dakika oldu 4 tane sezen aksu müzeiği dinledik. konuşma az müzik bol.
filmi anlamak, algılamak ve belkide filmde oturup ağlamak için o kadın olmanıza gerek yoktur aslında hiçbir zaman. çünkü hayatınızın bir kısmında mutlaka bu şarkıları dinlemiş ve içinizin acıdığını hisssetmişsinizdir. şanslıysanız kurumuş gözyaşlarınızla birlikte bir yandan da gülümseyerek izlersiniz filmi. çünkü aslında ağlamanıza sebep olan insanın açtığı yaralar yine kendisi tarafından kapatılmıştır zaten.

neden ağladığınız sorulduğunda cevap veremeyecek kadar da saklıdır sebepleriniz. çünkü istemezsiniz o çok incecik yolda yürüdüğünüzde hissettiklerinizin bilinmesini ve çünkü aslında o an çok mutlusunuzudur.

çok sessiz çok sakin çok yalın anlatılmıştır herşey filmde zaten. kimse o kadının yerinde olmayı seçmek istemez belki ama herkes acısını seçmekte özgürdür. ve herkes bir dönem o kadın olmuştur birilerinin hayatında ya da oldurulmuştur. kadında haklıdır adam da. ama iksininde haklılıkları üç kadının gökyüzünü izlemesine engel olamamaktadır.

çok tutulmamış ama izlenip arşive konması gereken bir filmdir. *
günlerdir dinlediğim, dinlediğim ilk film.
acaip kusur bulunan,falso aranan bir filmdir. Tamam filmde her şey dört dörtlük değil ama insanın içine işleyen pek çok yer de mevcut. Ne yazık ki millet olarak yere bildiğimiz kadar övemiyoruz. isimler, daha göz önünde bulunan kişiler arasından seçildiği için olağanüstü yetenekli bir oyuncu kadrosu yok. Ama bu onlardan çok cast seçimini yapanların hatası. Daha cesur olabilselerdi daha etkileyici bir film olabilirdi. Pek çoklarınca yapmacık ya da eğreti duran Erol Günaydın ve Nefise Karatay diyaloglarını geri kalan kesimin bir üyesi olarak not almaya çalıştım. En az şarkılar kadar etkileyici idi. Ya da şöyle demeli: şarkıları tamamlayan ana etkendi. Senaryoyu kim yazdıysa ya da bu diyalogları tebrik etmek gerekir. Her kırık aşk yaşayanın ki yaşamayan olduğunu sanmıyorum filmden etkilenerek çıkması yüksek ihtimal. insanın içinde hafif,yutmak istemediği,beraber yaşamak istediği bir acı bırakan bir film olmuş. Bu öyle bir acı ki hem canınızı acıtırken hem de size bir keyif veriyor. Herhalde yaşamınız boyunca birden fazla kişiyi sevme ya da birden fazla kişi tarafından sevilme hissinin yarattığı bir durum bu. Bütün bu karmaşık hislere sebep olan ise sadece bize nasip olmuş olağanüstü Sezen Aksu şarkıları. Biz onsuz ne yapardık gerçekten kestirmesi zor. Ama bu filmi Sezen Aksu ile birlikte seyretmeyi hayal ettiğimde kendimi onun kucağında yatarken ve ona devamlı "bizi ne hallere soktuğunun farkında mısın" derken buldum.
Çok yaşasın. Acılarımızı bize hatırlatmayı en iyi bilen belki de onları yaşayan bizlerden bile iyi ifade edebilen bu şarkılara çok şey borçluyuz. Film de buna yapılan bir güzelleme tadında.
Halit refiğ'in yönettiği, başrollerini Gülşen Bubikoğlu ve Cihan Ünal'n paylaştığı film. genç ve başarılı bir mankenin, nişanlısının kurduğu tuzak sonucu peşkeş çekildiği iş adamı tarafından tecavüze uğrar. intiharın eşiğine gelen genç kız akıl hastanesinde tedavi görür. Sorunlu bir evliliği olan doktoru genç kıza aşık olur. Ancak bu aşk çevresel faktörler nedeniyle yaşanması imkansız bir ilişkidir, sürekli aşağılanan ve kadınlık onuru çiğnenen sevgilisini kurtarmak için doktor kendisini radikal ve trajik bir sona hazırlar. 1982 yılı Türiyesi için cesur bir aşk filmi.
bugüne kadar türklerin çekmiş olduğu en farklı film bence. şarkılarla bir bütün olan sahneler, mimikler, hareketler, gözler, eller, kollar herşey oldukça anlamlı. özellikle beni yak şarkısındaki sahneler aşkın konuşmaya gerek kalmadan bakışlarla yaşandığını gösteriyor. ayrıca bence bir erkeğin aşık olduğu kıza verebileceği en anlamlı hediye bu filmin dvdsidir.
sezen aksu'unun herşeyi yak parçası başlamadan önce geçen diyalog ile aklıma kazınmış filmdir..

aşk, rastgele yaşamayı sona erdirir; hayatın farkına varırsın.**
cidden güzel ve farklı bir filmdir, izlemeyen arkadaşlar için youtoube'den o kadın-herşeyi yak yazarak bir bakmalarını tavsiye ederim.
harika bir film. sezen aksunun şarkıları filmi film yapmış denilebilir.. konuşmadan ancak bu kadar güzel ifade edilir duygular..