bugün

yıldırım beyazit ın yıldırım ünvanını aldığı savaş. niğbolu kalesi önünde 1396 da gerçekleşmiştir.
macarlar ve fransızlardan oluştuğu haçlılar ile osmanlıların meydan savaşı. iki tarafta yaklaşık 100 bin kişi idi. macarlar osmanlıların taktiğini ezberlemişti. *
fransızlar acele edip saldırıya geçtiler, başlangıçta osmanlı akıncılarına epey zayiat verdirdiler * , daha sonra kaçanları kovalamaya başlayınca olan oldu. hilal şeklinde dağılan osmanlı ordusu fransızları darmadağın etti, * öyleki macarlar fransızların sadece atlarının geri geldiğini gördüler. birçoğu bunu görünce kaçtı. diğerleri ise saldırdı ama osmanlı ordusu hazırlıklıydı, geri adım bile atmadan saldırıyı püskürttü ve yaklaşık 15 bin macarı tarumar etti. macar kralı deniz yolu ile tunayı geçerek kaçtı. fransa karıştı. bu savaş aynı zamanda en son ve büyük haçlı seferi oldu. daha sonrada kimse cesaret edemedi.
en çetin sürecinde, yıldırım bayezid ve bir avuç akıncının düşman hattını yararak niğbolu kalesine sokulduğu ve yıldırım bayezid ile niğbolu komutanı doğan bey arasındaki meşhur diyalogun geçtiği söylenen savaş. diyalog üç aşağı beş yukarı şöyledir:

bayezid: bre doğan, halin nicedir? dayanabilir misiniz?
doğan bey: birkaç gün daha dayanabiliriz hünkarım.

efsane gibi gözüken ancak vakanüvistlerin kaydettiği bu diyalog sonrasında, yıldırım bayezid ve bir avuç akıncı, fransız kampından geldikleri gibi geri dönmüşler ve fransızlar, kaydedilene göre, bu süreci şok içerisinde seyretmekten başka bir şey yapamamıştır.
savas sonrasi esir alinan hacli ordusuna ait askerler "Bu andan itibaren Yildirim Bayezid'e karsi gelmeyecegimize ve ona karsi silah kullanmayacagimiza namus ve serefimiz uzerine yemin ederiz" deyince, Bayezid Han; "Bana karsi silah kullanmayacaginiza dair ettiginiz yeminleri size iade ediyorum. Gidiniz, yeniden ordular toplayiniz ve bizim uzerimize geliniz. Bana bir kere daha zafer kazanmak imkani saglamis olursunuz" demistir.
haçlılar ve osmanlı devleti arasında gerçekleşmiştir.
nedenleri:
tuna nehrine kadar ilerleyen osmanlıların orta avrupayı tehdit etmeye başlaması,
osmanlıların macaristan'a kadar ulaşması,
papa'nın hıristiyan alemini kışkırtması,
istanbul'un kuşatılması (1395),
türklerin balkanlardan atılmak istenmesi.
macar kralı sigismund avrupaya elçiler göndererek yeni bir haçlı ittifakının oluşmasına zemin hazırlad.
papa'nın önderliğinde fransız, alman, ingiliz ve balkan milletlerinden bir haçlı ordusu oluşturuldu.
tuna nehri kenarında yapılan bu ortaçağ'ın büyük meydan muharebesini doğan bey komutasındaki osmanlı ordusu kazandı.
sonuçları:
osmanlı devleti'nin avrupa üzerindeki hakimiyeti artmıştır.
macarlar etkisiz duruma getirilmiştir.
haçlıların türkleri balkanlardan atma girişimi başarısız olmuştur.
eflak, boğdan osmanlı kontrolüne girmiştir.
bulgar krallığına tamamen son verilmiştir.
mısır'daki abbaasi halifesi yıldırım bayezit'e sultan-ı iklimi rum ünvanını vermiştir.
osmanlıların islam dünyası'ndaki önemleri arttı.
yıldırım'ın beylikler üzerindeki etkisi artmıştır.
yıldırım bayezid döneminde haçlılarla yapılan osmanlı tarihi'nin belki de en önemli savaşlarından biridir. bu savaşta macar ordusunun imha edilmesiyle beraber yıldırım bayezid'in timur'la yaptığı ve kaybettiği ankara savaşı'ndan sonra osmanlı'yı balkanlardan atacak güç ortadan kalkmıştır.
yıldırım beyazıt'ın kullandığı askeri stratejiler nihayetinde; kimi avrupa'lı tarihçilerin: "ölmeyen askerler ile savaştık" dediği savaş. öyle ki; kale üzerine hücuma kalkan haçlılar'a karşı burç tepelerine ardı ardına 7-8 asker dizilir, hepsinde ok vardır. düşmanın ilerleyişi durdurulmak istenmektedir. aşagıdaki avrupalı askerler de boş durmaz; burç tepesindeki ihtiyatları öldürür. öldürür lakin, birbirinin ardınca sıralanan türk askerleri önündeki öldüğünde yerine geçer. düşman ise, biraz evvel öldürdüğünü varsaydığı düşmanının yeniden savunmada olduğunu görünce şaşırır. böylelikle düşman kuvveti demorolize edilmiş olur.
savaştan sonra haçlılar: bir daha size karşı gelmeyiz sözleri üzerine beyazıt'ın şöyle bir sözü var:
yine gelin yine savaşalım, yine sizi yeneyim. şanıma şan şöhretime şöhret katayım. *
bizans küffarına kök söktürdüğümüz savaştır. bu kafirlerin belini öyle bir kırmışız ki 2. kosova savaşına kadar yani ta 50 yıl kendilerine gelemediler.
Yakında ikincisi gerçekleşecektir.

1800-1900 balkan Türk katliamlarını unutmadık.
videoda güzel bir şekilde anlatılmış:
https://www.youtube.com/watch?v=v_0-Vc7uA4g
bu aralar hakkında okuma yaptığım ve biraz daha bilgi edinmeye çalıştığım savaş.
eldeki veriler ve tahminlere göre osmanlı'nın yaklaşık 60.000 askere, haçlı ordusunun ise 100.000 askere sahip olduğu savaş.

osmanlı ve vasal devletlerine karşı avrupa'nın büyük ve küçük bir çok devleti savaşmıştır.
haçlı ordusu ile osmanlı arasında niğbolu kalesi önünde yapılan savaştır. nedenleri arasında 1. bayezid'in anadolu ile rumeli arasında toprak bütünlüğünü sağlamak istemesidir. papa, macarlara haçlı seferi çağrısında bulunmuştur. aşağı tuna nehrinde osmanlı ile macarlar arasında ihtilaf vardır. osmanlı'nın istanbul'u almak istemesi sayılabilir. sonuçları ise osmanlı kazanmıştır. rumeli de osmanlının üstünlüğü kesinleşmiştir. eflak boğdan osmanlı egemenliğine girmiştir. selanik alınmış venediklilerle sorun yaşanan mora adasına seferler düzenlenmiştir. beyazıt'a sultanı iklimi rum unvanı verilmiştir. istanbul fethedilmek için avantajlı hale gelmiştir.
öncesinde yıldırım beyazıd büyük bir haçlı kampını geçip kale komutanı doğan'a '' halin nicedir '' diye sormuş, olumlu yanıt aldıktan sonra da iyi bir hazırlıkla haçlıları 1396'da bozguna uğratmıştır.
şaka maka burgonya'sı falan da sayılırsa fransa'dan bayağı kalabalık ekibin de (bazı gemiler de dahil) haçlı ordusuna dahil olduğu savaş. hatta fransızlar sigismund'u "köylü" saydıklarından kendileri öne geçip ilerlemek için ısrarcı olmuşlar, sigismund da kabul etmek durumunda kalmış. haliyle savaşın sonunda da yıldırım beyazıt fransa'dan sağlam fidye almıştır -sağ bırakılan- esirleri iade etmek için.
Tten sert girdiğimiz savaş.