bugün

Mart 1929'da Yozgatın Akdağmadeni ilçesinde doğdu. Annesi Zeynep Tüfekçi, Babası Hamdi Tüfekçidir. ilk müzik eğitimini babası Hamdi Tüfekçi den aldı. Müziği seven ve müziğin içindeki bir ailenin çocuğu olan Nida Tüfekçi , bağlama çalmaya başlamasını şöyle anlatırdı: "7-8 yaşlarındaydım her halde. Sazla benim boyumu ölçtüklerinde saz 1,5 karış uzun gelirdi benden. Sazın sapına kolum yetişmezdi de teknesini bir duvara dayayıp öyle çalmaya çalışırdım..." Nida Tüfekçi ilkokul çağlarında bazen derslerde bazen müsamerelerde saz çalmasını sürdürmüş ve küçük yaşlarda yeteneğini ortaya koymuştur. ilköğrenimini Akdağmadeninde bitiren Nida Tüfekçi ortaokula Akdağmadeninde başlamış üçüncü sınıfı Boğazlıyanda tamamlamıştır. Yaşadığı ilçede lise olmadığından öğrenimine çevre illerden birinde devam etmek zorunda kalır. Liseye Ankara Maliye Okulunda bitirir.

Nida Tüfekçi Maliye Okulunda öğrenci iken Muzaffer Sarısözenle tanışır. Sarısözenle tanışması belki de yaşamının dönüm noktasıdır. Hem okuluna devam eder hem de 1947'den itibaren Ankara Radyosunun Yurttan Sesler emisyonlarına ses ve saz sanatçısı olarak katılır. O zamana kadar gerek radyo sanatçılarının gerekse Muzaffer Sarısözenin bilmediği bir tavır ve tezene ile (Sürmeli Tavrı) saz çalıp türkü söyleyen Tüfekçi, radyonun en parlak simaları arsında yer almıştır.

1953 yılında Ankara Radyosunda açılan sınavda başarı göstererek Yurttan Seslerin daimi korosunda çalmaya başlar. 1959 yılında istanbul radyosuna naklen atanır. 1964 yılında Türk Halk Müziğinden sorumlu Türk Müziği şube müdür yardımcılığına, 1972 yılında ise TRT Müzik Dairesi Türk Halk Müziği Müdürlüğüne atanır. 1974 yılında ise TRT Müzik Dairesi Başkanlığına (vekaleten) getirilir. 1976da bu görevden istifa eder. Aynı yıl istanbul Türk Müziği Devlet Konservatuarının kurucu üyeliğini yapan Tüfekçi bu okulda, yönetim kurulu üyeliği, başkan yardımcılığı, bölüm başkanlığı ve danışma birimi üyeliğinde bulunur. Yine aynı okulda Bağlama, THM Solfeji, THM Bilgileri ve Bölge Tavırları derslerini okutur.

Türk folklorunun müzik ve oyun dallarında yurt içinde ve yurt dışında seçkin bir yer edinmiş, kültürümüze yapmış olduğu katkılarla halk müziği dünyasına damgasını vurmuş olan Mehmet Nida Tüfekçi 18 Eylül 1993 Cumartesi günü yaşama veda etmiştir.
http://www.turkuler.com
dersini almış da ediyor ezber
burçak tarlası
hastane önünde incir ağacı
gine gördüm
arpa buğday çeç olur
halay başı kim çeker
mavi yıldız
bülbülün kanadı sarı
ham meyvayı kopardılar dalından
karanfil eker misin
dar köprüden geçerken

türkülerinin söz yazarıdır.
türk halk müziğine birçok derlemesi ile büyük katkısı olan kişidir.
zamaninda trtdeyken orhan gencebay'a yaptigi muzik tarzi geregi tavir almis kisidir. lakin yillar sonra orhan gencebayla karsilasip, saz calisini duyduktan sonra buna pisman olacaktir.
TRT de gençlik korosuna başlamadan isminden dolayı uzun süre bayan olduğunu düşündüğüm sanatçı..Halk müziğine sayısız derlemeler kazandırmış kendisi gibi halk müziği sanatçısı Neriman Altındağ Tüfekçi'nin eşi..
(bkz: bir sandığım vardır)
bayram bilge tokel'in hazırlığı ile yozgat belediyesi ve yozgat valiliği bir nida tüfekçi albümü çıkarmıştır. o albümün kapağında şöyle yazar:

türkülerin efendisi
nida tüfekçi
not: 18 tane birbirinden güzel türkü. dinlemeye doyum olmuyor.
1993 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur; türk halk müziğini eğer bir masaya benzetirsek 4 önemli ayağından biridir kendisi. yaptığı derlemelerle repertuara çok sayıda kült diyebileceğimiz türkü kazandıran tüfekçi, yetiştirdiği öğrencilerle sarısözen ekolünü hala devam ettirmektedir. 18 eylül, yani bugün tüfekçi'nin ölüm yıldönümüdür.
anadolu köylerini neredeyse tek tek gezmiş, ağıt ve türkü derlemesi yapmış yozgatlı efsane türkü dehasıdır. söz ve besteleri derleyip, türkü yapmıştır.

trt arşivine 60 bin kadar türkü kazandırdığı söylenir.
türk halk müziğine katkısı çok büyük bir üstaddır. olmasaydı bir çok türküden yoksun kalabilirdik. diyar diyar gezerek türkü derlemiştir. mekanı cennet olsun.
tam adı; mehmet nida tüfekçi'dir.
görsel
görsel
türkülerin derleyeni, toplayanı, anadolu'nun eşsiz sesi...

çamlığın başında bir ince duman
gördükçe ağlardı gözü nida'nın
ziya'yı vurmuşlar yol ortasında
nasıl dayanırdı özü nida'nın

baba oldu türkülerin merdine
acı çekti bir sürmeli derdine
şikayet etmedi bir gün virdine
ilkbahardı kışı yazı nida'nın

bir gün kırşehir'de, bir gün banaz'da
adım adım gezdi baharda yazda
bizi üşütmedi karda ayazda
yandıkça büyüdü közü nida'nın

türküler nida'sız onulmaz hasta
halaylar üzgündür, bozlaklar yasta
ankara'da, kayseri'de, sivas'ta
hürmetle edilir sözü nida'nın

yeni kalem ile yazı yazardı
aslı akdağlıydı, gurbet gezerdi
türküleri duruşundan sezerdi
görünce ışırdı yüzü nida'nın

bir ömür adadı, samaha bara
sadamızı yaydı dört bir diyara
türküler uğruna düştü nara
çıra oldu yandı özü nida'nın

bu ses nerden gelir, kimdir bilinmez
alır gider bizi, gayrı gelinmez
yüz asır geçse de yine silinmez
bozok yaylası'ndan izi nida'nın
görsel

"Dersini almış da ediyor ezber,
Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler?"

Türk Halk müziğini basit düğün aşıkları havasından çıkarmaya çalışmış, onu dünyada bir sanat haline getirmeye adamış değerli sanatçı. Belki de kendisi halk müziğinin en disiplinli hocası, eli yazmaktan hiç usanmayanı..

1 mart 1929 yılında yozgat'ın akdağmadeni ilçesinde çok dünyaya gelen Nida Tüfekçi, ailesinde gördüğü müzik sevgisiyle kendisini özdeşleştirir.
"Bağlamam benden o kadar büyüktü ki, elim uzanmazdı ucuna. Ben de teknesini duvara dayar, öyle çalardım." Diyerek halk müziğiyle tanışmasını anlatan tüfekçi, eğitim anlamında maliye bölümü mezunu olsa da muzaffer sarısözenle tanışıp ankara'da müzik hayatına resmiyet kazandırır.
Ona göre her zaman bir üslubu olması gerekir bağlama çalmanın, bayağılıktan uzak durulması gerektiğini savunur.
arif sağ da kendisi hakkında; "o her zaman sorgulardı. Kendimi hep çok yetenekli görürdüm, onun bağlamasıyla tanışana, ondan dersler alana kadar." Der.
Nida Tüfekçi'nin türkülerinde bozlak tarzından çok aşık tarzı görülür. Arif sağ Bunu da Akdağmadeni ilçesinin Sivas şarkışla'ya, yozgat'tan daha yakın olmasına bağlar.

Eşi neriman altındağ tüfekçi'yle türk halk müziğine yaptıkları katkılar yadsınamaz asla.. ikisi hayatlarını halk müziğini adeta bir bilim dalına çevirmeye adamışlar.

Hocamızın türkülerinden şüphesiz ki yozgat sürmelisi apayrı bir yerdedir. Tezene telle düet yapar adeta. (https://m.youtube.com/watch?v=31T1cun0Gbw)
Eşiyle beraber söyledikleri Turna Semahıda ayrıdır.
(https://m.youtube.com/watch?v=I7gSPYp17bE)
hastane önünde incir ağacı
(https://m.youtube.com/watch?v=kwP-gbkf_vc) ve sabahınan esen seher yeli mi
(https://m.youtube.com/watch?v=076yF_qMmqw)
En sevilen türkülerinden sadece birkaçı.

Nur içinde uyu türkülerin hocası..

bu da türk halk müziği biyografi arşivimiz;
(bkz: türk halk müziği biyografi arşivi/#32128641)
TRT’de yaklaşık 1000 türkü derlemiş ve notalarını yazarak Halk Müziği arşivlerine kattı. Kültür Bakanlığı tarafından “Devlet Sanatçısı” unvanı verildi. (d. 1929, Akdağmadeni, Yozgat – ö. 1993, istanbul)