bugün

görsel
sabah uyandığımda buraya yazacaklarıma pişman olacakmışım gibi hissediyorum. bu nedenle yazmıyorum. aeo
kötü hissediyorum. daha tonlarca işim var.
Hani böyle birini beklersiniz bankta o gelmez de yıllar geçtikçe hala beklersiniz bank çürür yere kapaklanırsınız ya işte öyle. ismail abi gibi.
Üzüm gibi. O kadar kadim ama bir o kadar da gereksiz. Üzüm olmadan yaşayabilirsiniz ama mutlaka üzümünüz olmalı. Hem çok parlak renkli ve tatlı hem çöp karışan ve çekirdekli. Kabuklu olması bazılarının umurundadır bazılarının hiç değil. Kabuğunu soyup çekirdeğini çıkarıp yiyen de var direkt yutan da. Böyle bir şey işte.
sinirli, yorgun ve mutsuz. ama burada daha mutlu.

bu sözlük bana stresimi ve sıkıntılarımı unutturuyor.
Boktan.
bunalmış.
Bomba gibiyim.
Hava soğudu babam. Sen gittiğinde de böyle soğuktu, her aklıma geldiğinde gözlerim doluyo diyeceğim ama aklımdan çıkmıyorsun hiç. Bakışlarıma hiç geçmeyen bi hüzün çöktü, saçlarım bile beyazladı.. Keşke çok iyi bir yerde olduğunu bilsem. Sen yokken zor olan her şey daha da zorlaştı, çok özledim, insanlar alışıyorum sanıyor, zamanla geçer sanıyor. Bu acı çok farklı, zamanla geçmiyor, azalmıyor. Bi yumru gibi boğazım da hep..
Top gibi. Duygusal top yani. Şaka maka hassas kalbim ne zaman sertleşecek, ölünce mi?
Hala özlüyorum. Sevgilim falan değil oysaki. Platonik aşkım da değil. Varlığını, hayatımdaki varlığını özlüyorum. Bu seferki öznesi başka olsa da arada tekrarlanır bu durum. Bu sözlerim bu özneye değil de daha çok tekrarlanan bu duruma yani. Bir süre önüme bakamıyorum. Doğru ya, bu bir tek bende olmuyor bunu kesinlikle biliyorum. Ancak benim dışımda herkes önüne bakıyor gibi geliyor. Belki de öyle. Yok değil. Neyse...
Cicican filmindeki ezrail Öztürk Serengil gibi hissediyorum. Mekâna girip doğruyu söylüyorsun; anlattığın şey millete über ütopik geliyor ve inanmıyorlar. Bir de üstüne dövmeye çalışıyorlar, iyi mi?
Murat dalkılıç ın, merve boluğur u terkettikten sonra mervenin kafayı kırıp siyahlara bürünmesi gibi. öylesine Birilerinden intikam almak isteyip becerememe durumu.
Buzdolabında kalmış yarım limonlar olur ya. Hani kimse atmaz ama kullanmaz da. Tam limon kalmadığın da aa surda vardı derseniz ama oda artık çürümüş olur. iste o limon gibi hissediyorum.
Uzun zaman sonra bomba gibi hissediyorum.

Kesin bir bok olacak. Evet.
Çok hastayım, burnumu hissetmiyorum. Nefes alamıyorum. Ağlayacağım geliyor durduk yere. imdaat
Koca bir aptal gibi hissediyorum.
Huzurlu, tatmin olmuş ve dengeli. Bir anda asi bir nehirden denize ulaşmış gibiyim. Mis...
Bu başlıkta duygu sömürüsü yapan yıkıklardan daha iyi hissediyorum. *
Bok gibi desem yeridir.
Şeker atılmamış çay gibi. Öyle tatsız, öyle acı.
Boktan.
içinde; "hoppala, günaydın ankara" diye bir sözün geçtiği bir şarkıya takıldım sabah. dehşet keyiflendim. bugün boyunca onu dinleyeceğim. pop, yine hayat kurtardı. dans. renk.
Üzüldüğünde, sevindiğinde, ağlarken, titrerken, en sinirli anında en hasta halinle ilk koştuğun kimdi ? Kimi istedin en çok yanında? Uzun zamandır kendine itiraf edemediğin, işlerin senin istediğin gibi gitmese de kendinle konuşmadığın konunun gün yüzüne çıkacağını bile bile nasıl attın halının altına hepsini. Ne çok yaktı canını. Hala da yakıyor. Kendini kandırmaktan başka her şeyi söyledin, yaktın yıktın sevdin ama sevmek yetmiyor bak gördün mü? Güzel sevmek, olanı sevmek değil. Asıl olay kendini kandırmamak. Kendini bulduğunu sanarken kendini neye dönüştürdüğünü gördün mü şimdi. insan illa çok acı mı çekmeli kendi ile yüzleşmek için. illa yüreği yanmalı mı ? Varsın yansın. Gerçekler tokat gibi vururken yüzüme gün gelir ben de ikna ederim kendimi kendime. Olduysa vardır bir bildiği. Küsmüyorum, acıyı sonuna kadar yaşamayı kabul ediyorum. Daha güzelleri olması için olduğunu biliyorum. Hayat bana çok güzel bir ders veriyor, biliyorum.
halsiz, hissiz nasıl bu kadar loooş gece insafsııızz, benden bile sarhooooş....