bugün

saçma ingilizcemizle daha dün * yaptığımız olaydır, kavga çıkması muhtemeldir.
özet geçecek olursak her takımdan 3'er kişi ile oynanır. hükümet ve muhalefet olarak 2 kanada ayrılır. maçı hükümet açar hükümet kapatır. konuşma sıralamaları şöyledir; hükümet 1, muhalefet 1, hükümet 2, muhalefet 2, hükümet çürütmecisi, muhalefet çürütmecisi, hükümet kapanış konuşması(özet), muhalefet kapanış konuşması(özet). her konuşmacı 8'er dakika konuşur ve özet konuşması 4 dakikadır. gerçek verileri sunandan ziyade ikna yeteneği güçlü grup yarışmanın galibi olur. çeşitli kurumlar gerek lise gerek üniversite turnuvalar düzenlemektedirler. bununla birlikte uluslararası turnuvalar da mevcuttur. aman dikkat devlet turnuvalarının bunlarla bir ilgisi yoktur. sakın aldanmayın. orada düşünceye bile önem vermezler. (!) özel kurumların düzenlediği turnuvalar bu kriterleri içerir ve esas münazara da böyledir.

'
soylenişinin münakaşa ile benzerliği ilgi çeken tartışmak konuşmaktır
münazara etmek
okullarda yarışmaları yapılır
eğer ortaokuldayken gerçekleştirilen bir münazaraysa: aşırı keyifli olandır.
lisede sıkça yapılan, çoğu kişi tarafından yanlış bilinen bir tartışma türüdür. herkes "iki takımın zıt görüşlerinin yarıştırılmasıdır." olarak tanımlar münazarayı... oysa ki münazara; bir konunun iki farklı yönden, iki farklı grup tarafından savunulması ve en iyi savunanın bir jüri tarafından belirlenmesidir.
ayaktayken yapılınca baş dönmesi gibi sorunlarla karşılaşabileceğiniz bir eylemdir. konuya iyi hazırlanmak önemli değildir doğuştan dili pabuç gibi olanlar karşısında fazla şansınız yoktur.
ictihad olandır aslı. Bir olaya olan ayrı bakış açılarıdır ve ikisi de doğrudur. Fakat kim daha iyi savunur veyahut açıklar ise galip kabul edilir. Sözlükte yapılan da budur. Zıt görüşler savunulsa dahi.
Rekabet etme tartışma kelimesinden türemiş arapça kökenli kelime.
bir eğitimde mutlaka olması gereken ancak bizim eğitim sistemizde olmayan oldurulamayandır.

evet biz de bir kaç iyi öğrenci seçilir ve sikik bir konu verilir. misal çok gezen mi bilir çok okuyan mı gibi. öğrenciler salak saçma bir konum içinde bulurlar kendilerini. ertesi güne hazırlanılır ve sınıfta yapılır biter.

sonrası ayrı bir derttir. demokratik ve adil bir değerlendirme mekanizması çalışmaz. zaten klasik bir orta doğu ülkesi olduğumuz için bizim öğrencilerde de dinleme ve tarışma kültürü yoktur. olayı futbol maçına çevirir sik kafalılar. nasıl koyduk size diye dalga geçerler. evet bu bir süre olacaktır sonrasında bu kültür yerleşecektir.

ancak bizim öğrettiklerimiz de dikte üzerinedir. anlatılır öğrenci not alır özümser sorgulamaz o yüzden münazara yapılması kimsenin işine gelmez. ama misal tarih dersinde Osmanlının politikaları ile ilgili bir sürü münzara konusu çıkar. ama öyle mi hayır. yalan dolan dolu bir sürü kuru anlatım var.

özetle bir sikim olmaz.
Önceden belirlenen bir konunun farklı yönlerden belli kurallar içerisinde karşıt gruplarca jüri ve seyirciler önünde tartışılmasına ve savunulmasına münazara denir.

Münazara okullarda öğrenciler arasında uygulanan önemli bir sözlü kompozisyon türüdür.

Münazara için önceden bir konu belirlenir.
Her biri üç ila beş kişi arasında oluşan iki grup konuları belirler. Gruplar tartışacakları konularını ya aralarında anlaşarak seçerler ya da kura yoluyla belirlerler. Tartışmacılara konularını araştırmak için gerekli süre verilir. Tartışmacı gruplar kendi aralarında iş bölümü yaparlar ve her biri konuyu farklı yönlerden ele alır.
Her grup aralarında bir başkan ve bir sözcü seçer.
Konuşma sürelerini jüri belirler ve bu süreler her konuşmacı için 5-7 dakika ile sınırlıdır.
Konuşmaya hangi grubun başlayacağı ya jüri tarafından ya da kura ile belirlenir. ilk konuşmaları grup başkanları yapar. Grup başkanları konuşmalarına arkadaşlarını takdimle başlarlar. Her iki grup da konuşmasını yaptıktan sonra jüri üyeleri, karşı tezleri çürütmeleri ya da sorulara cevap vermeleri için gruplara onar dakika daha süre verilebilir. Bu süre içinde grup başkanları ya da grup sözcüleri karşı grubun iddialarını çürütmeye çalışır.

Kaynak: üniversiteler için dil ve anlatım, gazi kitabevi.

Tek tek ellerimle yazdım.
Vizeye çalışanların okuması rica edilir.
Münazara edecek kişi, gerçeği aramakta kaybını arayan kimse gibi olmalıdır.
Üniversite yıllarında yapılması hoş olan hede. En azından ilgili okulda kulübü varsa gidin bakın derim bir. Tabi ilginiz yoksa bulaşmayın hiç.

Sırf bu olay sayesinde yurt içi ve yurt dışında bir sürü turnuvaya katıldım, farklı şehirler gezdim ve arkadaşlıklar edindim. Belli bir süre yaptıktan sonra da bıraktım.
Iki gruba ayrılarak yapılan sözlü tartışma. Aşırı heyecanlı oluyor, tartışırken salgılanan hormonlar zevkten uçuruyor kişiyi. Agresif bir yanı var kesinlikle ve rahatlamak için güzel bir yol. Esas is, cok aptal bir tezi savunmak zorunda olduğunda başlıyor, bence empatiyj geliştiriyor. Aşırı özledim ya, benim debate Club zamanım gelmiş. He ayrıca toastmasters gibi oluşumlara katılmak da hem ingilizceyi ilerletir hem de iletişim kabiliyetinizi.
yav arkadaş ne biçim ilk ve orta okullarda okumuşum.
bir tane sosyal faaliyet olmaz mı.
ilk ve orta okulda bir tane toplu resmimiz yok. bir tane müze, tiyatro, sinema gezimiz yok.
münazara kelimesini ve nasıl yapıldığını 30 lu yaşlarda öğrendim.

ful matematik ful matematik. başka bi şey yok.
Çok eğlenceli gerçekten de ama bilgi yarışmaları kadar değil. Çünkü bazen insanlar gereksiz fütursuzlaşıyorlar. Çok kavganın eşiğinden döndüm o zamanlar öfke kontrolüm de yok tabii.