bugün

günümüze damga vuran görünümü Zıtlıkları sermayenin güdümü ile denkleyip demokrasi süsü vermeden ibaret olan deforme olmuş kavram.
insanları kendine ve birbirine yabancılaştıran anlamsızlık topluluğu.
Sevgilin mi yok ? Tinder’ dan kaydır.
Arkadaşın mı yok ? Önyargıyla seç, tanımaya çalışma.
Anlamsızlıkla tüketir. Gereksizlikler bütünü.
insanı yalnızlaştırdığı da düşünülen bir hayat ama insanın sevdikleri, sevenleri, ailesi, arkadaşları varsa yalnız mıdır ki. yalnız değildir bence.
3 yıılık modern hayatımın kısa özeti
Burda insanların yapabildiklri en iyi şey iş-para olmuş evlenip ev aldıkları zaman mutlu oolacaklarını sanmışlar, neyin uğruna kırdıklarınız,kırıldıklarınız. herkes zehirlenmiş herkes güneşin altında tutsak köle olmuş herkes aile olgusnu kaybetmiş tertemiz değerleri ni bembeyaz tül içinde haydutlara elden teslim etmiş , bencil !! şiddetli bir akıntıya kapılmışlar ve ağızlarına su kaçtığını söylemekten başka bir şey yapamıyorlar boğuluyorlar kendilirini bırakamıyorlar herkes korkutulmuş .
Ben burdan gidiyorum lan! evet, şimdi korkmadan arkaya yaslanarak akıntıya bırakıyorum kendimi, bu akıntının bulanık taşkın derelerden denize denizlerden berrak mavi engin okyanuslarına bırakacağını biliyorum.
2020. bir bakalım. herkes internetin kölesi olmuş. tvler kocaman sosyal medya platformu gibi. yakında daha da bulanacaklar. dizi dizi sinemacılar diziye geçmiş. şehirler artık köyünde kasabasında bunalmış vahşileştirilmiş tiplerle dolmuş. işsizlik ve yokluk belli bir kesimde diğer taraf plazalarda oralarda buralarda. toplum bölünmüş bilmem kaça.
sonsuz fırsatlar ve imkanlar.

şimdi sen seçim yapmayı, doğru karari ve eylemi uygulamayı bilmiyorsan, başaramıyorsan boku koşullara atmamak lazım.
Kola için "bir şey tadında hiçbir şey içiyoruz." der zizek. Bana sorsalar, "modern hayatın özeti nedir?" diye, vereceğim cevap da "kola gibi" olurdu herhalde: bir şey tadında hiçbir şey.

görülmeye, duyulmaya değer olmayan şeylerin bolluğu içinde, bir şey tadında hiçbir şey.
Modern hayatlar, suni mutluluklar, senkronize yalnızlıklar
http://www.presshaber.com...html#.V0ImSEW9Gvc.twitter
http://www.sosyokultur.co...e-sansursuz-illustrasyon/
hayat'ın modern halidir.
(bkz: modern times)
öncelikle hayırlı geceler sayın yazarlar..

şimdi gelelim konumuza.

modern hayat; amına koymak istediğim hayat.

lan arkadaş, ömrümüz, daha kozmopolit ve metropol bir şehirde geçsin diye çabalamakla geçti. elde avuçta kalan ne? faturalar, siktiriboktan komşular, ev ve işyeri sahipleri, gürültü, trafik...

ben dedemin köyüne dönüp koyun kuzu yetiştirmek istiyorum avradını sikeyim. ne trafik var ne de gürültü.
işyerim ahır, tarla.. iş aracım gerecim; orak, tırpan, çapa olacak.

ne güzel hayat amk. düşmüşüz şimdi kaosun ve curcunanın ortasına, sabahtan akşama kadar çalışıp debeleniyoruz. niye? yani tüm bu uğraş ve telaş niye?

küçükken daha mutluydum lan ben. daha küçük bir şehirde yaşarken daha huzurlu, daha sağlıklıydım.

şimdi istanbul'un en hareketli yerinde yaşıyorum sözde. evim de istanbul'un tam göbeğinde. ama gel gör ki ne bir gün doya doya uyuyabiliyorum ne de içime siniyor yaşadığım hayat.

her sabah bankalardan gelen telefonlarla uyanıyorum. gün ortasında başka bir dünya masraf. akşam oluyor, eve gidiyorum. televizyonu açmamla ekranda beliren borç mesajını görmem bir saliselik zamana sığıyor.

köyde yaşayan hüseyin emminin sikinde mi senin benim yaşadığımız sıkıntılar. bir defa adamın kalbi temiz. adam duayla yağmur yağdırıyor. sen ben 7/24 dua etsek hiçbir bok olmaz. bir defa o adamın yukarıdan torpili var. baksana ulan; herif mis gibi doğal olanını yiyor her şeyin. ne kredi kartıyla işi var ne de başka siktiriboktan şeylerle. hayata tek bir osuruk borcu var amk.

sen ben yarın gebersek, borcumuzu harcımızı ödeyecek olan bir dünya akraba, anne, baba hem borcumuzu ödeyecek hem de bir dünya küfredecek ölümüze.

ben sıkıldım amk. köye gidip lahana yetiştirmek istiyorum. biber ekip onları sulayayım. canım sıkıldığında kafamı vurup uyuyayım saatlerce. koyun kuzu besleyip taklacı güvercin bakayım.
kedim, köpeğim olsun onlarca. gecem gündüzüm onlarla geçsin. bir tane hayat arkadaşım olsun, yeter.

son olarak; modern hayatın, modern olduğunu varsaydığımız her türlü çilesi de alanın götüne girsin.

(bkz: lafı koydu gitti)
leviathan, postmodernizm, küreselleşme falan filan deyip kafa sikmeye gerek yok.

bak şimdi, bu öyle bir hayat ki;

- piyasa nefret ettiğin şarkılarla doludur. ama eninde sonunda, nasıl olduğunu anlamadan dile dolanır o şarkılar. başka bir şeyle uğraşırken bir bakmışsın en boktan şarkıyı mırıldanıyorsun.

- aslında sessiz sakin bir adamsındır. karakterin yerindedir. belki tek derdin eğlenmek, güzel bir arkadaş grubuna sahip olmaktır. sonra bir bakarsın bir kız girer hayatına. zamanla yoz olursun, biri gider biri gelir, biri daha gelir bir diğeri henüz gitmemişken. görürsün ki gelen giden çok oldukça daha popülerleşirsin. ya da tertemiz bir kızsındır ama güzelleştikçe seni fark eder erkekler. güzel oldukça sevenin olur. hem etrafında hem kucakta. değerler bunlar üzerine verilir modern hayatta.

- içki içmek elzemdir, marka giymek olmazsa olmazdır. hiçbir işine yaramayan ama kimsenin bilmediği hobiler bazen hayat kurtarır.

- etiket önemlidir. her kız araba plakasını "dr" şeklinde alan çocuğa kızar ama çoğu onunla evlenip hayatını kurtarmaya hayır demez.

- yalnızlık ve mutsuzluk taklidi yapmak ilgi çeker modern hayat insanlarında. ama gerçekten mutsuz ve yalnız olduğunu fark ettiklerinde anlayamazlar.

- her sabah, her akşam, her nefeste, rakı bitimi yakılan sigarada, bir konserde alenen tecavüz eder bize modern hayat. ya yoz olup kendini girdaba kaptırırsın ya da nehir kenarında susayıp susuz kalırsın. her ikisini de yapmaya çalışanlarsa belki de en büyük zararı görürler.

modern hayatın taa amına koyayım diyorum özetle. ohh.
teknolojik dertler getiren hayattır.
modern hayat. modern kelimesinin önüne post eklenmesi, tamamen bir yalandan ibarettir. toplum bilimciler, filozoflar, siyaset bilimciler, toplum mühendisleri, özetle kalabalıkları şekillendirmek için karar verenlerin uydurduğu koca bir yalan.

modern olma durumu hiçbir zaman değişmez. içinde bulunduğun her an sana modernliği vaat eder. bundan 5 yıl sonra da modern hayatı yaşayacağız. tıpkı ateşi bulan ilkellerin o zaman yaşadığı -kendilerince nispeten- modern hayat gibi.

bir post kelimesine daha doğru bir ifadeyle önekine insan neden bu kadar takılır? konu sapmasın. kokuşmuşluktan bahsedicem, konu sapmasın.

insan kendi dilinde bi şeyler dinlemek istiyor. pop, rock, arabesk, sana kalmış. ama kahvaltı niyetine bolca alkole başlayınca, kendi dilinde dinlediğin, hatta zevk aldığın parçanın solistinin sesi aklına düşüyor. çıplak ses ve orkestrayla dinlesem, "alkolü bırakıp yeşil ay savaşçısı olurum" diye düşünüyorsun. bu bet sesi harikulade hale getiren hileci ibnelere, o parçadan zevk alarak katılıyorsun. bu da pezevenkliğin kelime anlamı oluyor.

sonra hafif yampiri yürüyüp kızılaya ineyim diyorsun. herkesin bi yere yetiştiği ama aslında çoğunun işsiz olduğu bi sokakta, iki üç saçma fotoğraf çekmek istiyorsun. hatta kendi yalanına o kadar inanmışsın ki, "sepiaya moda alayım da sanatın dibine vurayım amına koyim! hem facebookta da '13 arkadaşım bunu beğenir'" diye iç geçiriyorsun. oysa elini cebine attığında cep telefonuna sıkıştırılmış, otu boku çekip her bi şeyi tüket diye yerleştirilmiş bir kamera var. vazgeçmiyorsun. birbirinden özensiz, ruhsuz karelerle facebooka koşuyorsun. msnde avatarını da değiştirirsin belki.

sadece müzik dinlemek için müzik dinlediğin anı hatırlayamıyorsun. sahi, bi düşün en son ne zaman "bir şeyin yanında müzik dinlemek"ten farklı bir şey yaptın? kulağında bir kulaklık, sevdiğin diziye yetişirken dinlemekten bahsetmiyorum. balçovaya giden tıklım tıkışlık otobüste, 40 dakikalık yolculukta can sıkıntı unutmaktan bahsetmiyorum. işten dönerken arabanda "eveeeet, hobby jöleyle kesintisiz müzik keyfi başlıyor. 1 saat boyunca reklamsız, anonssuz müzik keyfi başlıyor" konseptli radyo programında müzik dinlemenden bahsetmiyorum.

sadece 20 dakika, hiç bir şey yapmadan bir yeri, bir şeyi, birini en son ne zaman izledin?

modern hayat, içinde bulunduğumuz, bulunacağımız, biz geberdikten sonra insanların içinde bulunacakları modern zaman ve teknolojinin kokuşmuşluğunun onlara/bize, insanlığa sunacağı hayattır.

modern hayatın anlamı için sözlüğe baktım tüketmek yazıyordu. ve "tüketmek" kelimesi, hiçbir yazım değişikliğine, hiçbir anlam değişikliğine uğramayacak, hayati bir kelimedir.
(bkz: modern talking)
hala kapuskanın yapılmaya ve yenmeye devam edildiği çağdır.yuh laan !
insanların modern olmayı ahlaksızlıkla bağdaştırması sonucu, hayal kırıklığı olan hayattır.
eve ayakkabı ile girmek değildir.
Aşağıdaki sorulara ve sorunlara çözüm olamamış hayattır.

Savaşları ortadan kaldırdı mı?
insanları birbirlerine sevdirdi mi?
insanları rahatlattı mı?
Suç oranlarını azalttı mı?
Beyaz kadın ticaretini durdurabildi mi?
insanlar arası kıskançlığı bitirebildi mi?
100 gram etin etrafında döner. mide bulandırıcıdır.
güncel Önemli Başlıklar