bugün

yapı tasarımcısı.

her türlü yapının; fonksiyonel ve estetik ihtiyaçlarını, mevcut imar yönetmeliğine göre optimum harcama yapılarak karşılamasını sağlamakla yükümlüdür. çirkin yapının da güzel yapının da sorumlusu odur. iş bittiğinde övgüyü de sövgüyü de o hak eder. ülkemizde pek olmasa da yurt dışında sanatçı olarak kabul edilirler.

türkiye şartlarında, müteahhit ve imar yönetmeliklerinin kısıtlamaları ile aldıkları eğitimin pek yeterli olmaması sebebiyle kaliteli projeler nadiren çıkarırlar. tuzu kuru* belli bir mimar zümresi yarışma projeleriyle adını duyurarak şan, şöhret ve paraya kavuşabilir.

bu meslek grubu inşaat mühendislerinin sataşmalarına sıkça maruz kalır. onlara göre lüzumsuz bir meslektir. 3+1 projesi çizip kendilerini mimar sinan zannederler. karmaşık organizasyon şemalarından, mekanların birbiriyle kurdukları fonksiyonel ilişkilerden, mekansal dönüşümden, sirkülasyondan, aydınlatmadan ve en önemlisi estetik kaygıdan bihaberdirler. mimarlık anlayışları sadece ve sadece 2 boyutta ve plan odaklıdır. *
aslında bu sataşmaların altında kıskançlık yatar. neredeyse hiç bir ünlü yapının inşaat mühendisi merak edilmezken mimarı merak edilmektedir. müteahhitler birbirine inşaat mühendisi değil mimar tavsiye eder.
Bu mesleğin başında iç olanı toplum tarafından daha rahat kabul görmektedir..Diğerleri için şu diyalog kanılmazdır..
-meslek nedir?
-Mimar
-iç mi,Dış mı?
-!!!
okumuya devam ettiğim ve okula kayıt yaptırdığım günden beri uykuya hasret kaldığım sanat dalıdır. yine de galiba ben mimarlıktan başka birşey yapamazdım dedirten meslektir güzeldir hoştur aşktır efendim.
okul hayatı boyunca uykuya hasret kalmış kişi.
amelenin bi kıdemlisidir.örn:ben...sabahlara kadar uyumayıp,sabah uyuyan ınsandır mimar.genellikle inşaat mühendislerinin ve işçilerin arkalarından çok küfür ettiği kişidir mimar..ah bu mimarlar ah...
bazı üniversitelerde yetenek sınavı yapılmadan bölüme alınan alakasız öğrencilerin oluşturduğu bölümdür.*
tezatlıkları bünyesinde barındıran çelişkili kişiliktir. kazandığı parayla kimin tasarladığı belli olmayan kiralık bir apartman dairesinde otururken, kendi egolarını kodlayıp evin küçük hanımı için aynı zamanda at koşturabileceği bir giyinme odası tasarlar. ya da evin küçük beyine karpuz tarlası için multimedya odası hazırlar. eskizinden taşan hayallerini daha sert çizgilerle oturtur projesine. ilerleyen yıllarda da eğer iş sahibi zengin bir mimar olursa o günleri yaşayan kendisi değilmiş gibi berbat düzene halay çeken bir patron olup çıkar. yeni mezun mimarlar üzerinde oynat uğurcum formatında takılmaya devam eder.
biraz kasıntıdır
eleştirmeyi sever
özgüveni sağlamdır
özgün olmaya çalışır
başaramadığında başka projelerden çalar
uyku düzeni yoktur
proje teslimi yaklaştıkca uyku süresi azalır
kola veya kahve bağımlısıdır
fast food vazgeçilmezidir
o yüzden ev yemeği yapabilen biriyle evlenmelidir
sanatsal ortamlarda bulunmak hoşuna gider
entelektüel sohbetlere girmeyi sever
abuk mizahıda sever
meslektaşlarından hoşlanır
genellikle meslektaşıyla evlenip büro açar
proje yarışmalarına girer
kazanamayınca jüriye küfür eder
sonra birinciye küfür eder
sırayla gider
sevdiği ve vazgeçemediği markalar vardır
inşaat mühendisleriyle anlaşamaz
son dakikada proje değiştirebilecek kadar çılgındır
değiştirmeye üşenen tırt mimardır
insanı sever
ama projelerini daha çok sever

çünkü; müşteri kazanmak için proje değil, proje yapmak için müşteri kazanır.
(bkz: ted mosby)
el becerisi, zeka ve sabır isteyen meslektir.
yeni düzenlemeye göre artık 'meteoroloji uzmanı' olabilmeye hak kazanmıştır.garip.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25294605/
asıl mimar, kalbinde koca bir saray inşa edebilendir.
bugun duydum, mimar insaat muhendisinin beyni alinmisidir.. *
gece yaşarlar. tasarım yapacağım diye kasarlar. dişileri daha karizmatiktir. her iş de çok emek sarf edip az para kazanırlar. saçları güzel olur. kalemleri afillidir.
okurken bi bok öğrenemediğin meslek.hocalar mal piyasada bi bok yiyemeyen mallar hoca oluyo sikecem okuluda projeyide jüriyide yazmayın amk.ne var la ben kötü mimarım entel konuşup artistlik yapamam.
onu okumak zordur. Ve yan gelip yatamazsın. Her mesleğin zorluğu vardır. Yorulursun felan. Ama bu meslekde hem zihnini yorarsın hem hayal gücünü ve fiziksel olarak da yorulursun tabii. Zor vallahi.
hazırlığı bitirip bölüme geçtiğimde eğitimini alacağım, okurken uyutmayan güzide meslek.
beyninin sağını solunu tam performans çalıştırması gereken kişi. özel bir meslek icracısı.
el sikiyle gerdeğe girme mesleğidir. nedenini anlamak için az birşey şantiye tecrübesine sahip olmak yeterlidir.
çevre ve şehircilik bakanlığının en çok ihtiyaç duyduğu personellerden biridir.
Mimar olduğunuzda şunların gerçekleşeceğini de kimse size söylemedi:

- Kendi zevkinize mali gücünüzün yetmesi mümkün olmayacak.

- Hizasından hafifçe sapmış her şeyi anında fark edeceksiniz.

- Hiçbir binaya onun "mimarisi"ni okumadan bakamayacaksınız. Sadece bir mekan analizi yapıp asla orayı deneyimleyemeyeceksiniz. Sadece bir görgü tanığı olarak kalacaksınız...

- Doğal ışık ve gölgelere sonuna kadar hayran olacaksınız.

- Hiçbir şeyin kaçmasına izin vermeyeceksiniz, beyniniz dönecek ve gözünüze uyku girmeyecek.

- Kimseyle ne yaptığınız hakkında konuşamayacaksınız. Hiç kimse bir mimarın ne yaptığını bilemez.

- Aynı zamanda hem yorgun hem de memnun olacaksınız.

- Sırtınız ağrıyacak.

- Düşündüğünüzden daha az saygı göreceksiniz.

- Utangaçlığınız kibir olarak yorumlanacak.

- Yıllar boyunca elinizin gelişmesi için çalışacak ve sonunda ustalaştığınızı düşüneceksiniz. Yine de her gün, ama her gün çalışmaya devam edeceksiniz.

- Bir projede yaptığınız her bir hatayı hatırlayacaksınız ve bu sizi doğru olarak yaptığınız her şeyi görmekten alıkoyacak.

- Her zaman için her şeyi düzenlemek isteyeceksiniz. Ancak bunu yapmamayı seçeceksiniz.

- Gençken, kahramanlarınız alakasız insanlar olacak. Yaşlandıkça anlamaya başlayacaksınız.

- Gerektiğinden çok daha az inşaat hakkında bilginiz olacak.

- Hayatınızdaki kilometre taşlarının izi o an üzerinde çalıştığınız projelere göre şekillenecek.

- Her şey hakkında bir şeyler bildiğinizi fark edeceksiniz, ama sadece birkaç şey hakkında çok şey bileceksiniz.

- inşa edilmiş çevrenin sürekli gelişen bir biçim olduğunu anlayıp nesillerce bireysel çabalar sayesinde parça parça oluşturulduğunu göreceksiniz. Bireysellik ve toplum arasındaki dengeyi görmeye başlayacaksınız.

- Sık sık ilgi odağı olmak için bir fırsatınız olacak, ama bundan nasıl yararlanacağınızı bilmeyeceksiniz.

Sonuç olarak ilginç olacaksınız...
tabi ki yerin dibine vurmayız ama statik dediğimiz lanet hesaplamanın gerekliliğini kavrayamamışlarıda var aralarında. ondan sonra niye efendim mimar takım elbiselide inşaat mühendisi hep oduncu gömleği! he birde yağcılıkta sınır tanımayan "statiker" inşaat mühedisi arkadaşlarımıza da sesleniyorum "ulan piyasanın anasını s'ktiniz" statikerlik ne zamandan beridir iş kolu olmuş lan! bi silkelen bi kendine gel.
ali ağaoğlu'nun kaprisleri reklamlarında izlediğimiz kadarı ile müteahhitlerin elinde oyuncak olan kişi.
adam bi salvo ile yüz tane projeyi masadan aşağı sallıyor gençler.
yok o değil, yok bu değil, eşşeğin değişik uzuvları akla gelmiyor değil.
uykusuzluğunuzu bölüşebileceğiniz insanlardan.
akademisyenler, doktorlar, sanatçılar ve mimarlar.
yahut athena'nın gece kuşları.
herkes uyurken gözlerini dört açmak zorunda kalanlar. *
atasözlerine konu olmuştur meslektir.

" insanı 3 şey mahfeder; kadın, kumar, mimar "