bugün

Bir kitapta bulunan paragraf hakkında kafa yormak istiyorum.

"Bize matematik dünyasının kurgusal ve sonsuz olduğu öğretildi. Bunu kabul ederim. 1'den sonra 2 gelir dendi. Bunu da kabul ederim ama sonra,1 ile 2 arasındaki sonsuzluğu düşündüm. Peki o nereye gitti? irrasyonel sayılar varken, bir sayıdan sonra diğer bir tamsayı nasıl gelebilir? Eğer 1'den sonra virgül konursa ve bununda kaçına sonsuz sayı konulabiliyorsa 2 nasıl gelir? işte! Soru bu! Yanıtsız bir soru Ve işte matematiğin hatası! Dolayısıyla matematik yok. Onun üzerine kurulmuş dünya düzenide yok. 1,999.....9'u bize 2 diye yutturmaya çalışan bir dünyanın çocuklarıyız. Ve dünya da aslında tam gibi görünürken bir irrasyonellik harikası. işte bunun için hayat yoktur. Olsa dahi o da irrasyoneldir! Yani anlamsızdır. Ne bir başlama ne de bir oluş nedeni vardır. Evrende oluşan kocaman bir irrasyonellik. Tabiki dünyanın bir anlamı olması gerekmiyor. Belkide onu anlamlandıran, üzerinde yaşayan akıl sahibi yaratıklardır. Ama onlarında bizi getirdiği nokta ortada!"

"1, 2 nin nedeni değilse benim de varlığıma neden aramam anlamsız olur"

Evet ; belki çok basit formüller ile ispatlanacak bir önermeden nerelere gelinmiş.

Üzerinde kafa yormaya değer bir şey.

Not: bana doğada ikiyi gösterebilir misiniz? Gösterirseniz var olduğuna inanacağım.
geçtiğimiz yıllarda bunu ben de düşünmüştüm, hatta bayağı tartışmıştık matematik hocam ile.

yani kısacası diyor ki;
1-2 arasında sonsuz sayı varsa, biz nasıl 1+2'yi cevaplandırabiliriz?

eğer 1 hiçbirzaman 2ye ulaşamıyor ise, yani 1ve2 arasında boşluk dediğiniz gibi sonsuz ise 2 hayali bir sayıdan başka nedir?
gerçek bir sayı ile hayali sayıyı toplayıp ''3'' dediğimiz bir hayali sayıya daha ulaşıyoruz..

demek ki bir şeyi yer ve zamandan farklı olarak iki kişi ve daha fazlası düşünebiliyor..

kitabın adını öğrenebilir miyim?
bu mantıkla bakıldığında 1 de olmaz zira 0 ardına virgül koyarak sonsuz bir rakam elde edebilirsin. 0,152628262624826284920273729193873829928483294883728929294774292........gibi.
önce 1 e inanmalısın.
senin mantığına göre 0,1 elma 0,1 elma daha 0,2 elma eder. şimdi 2 ye inanabilirsin dostum ve diğer tümüne.

Edit: başlığı açan arkadaşın ilk yorumunu silmesi üzerine bu başlık altındaki pek çok girdi saçma gözükmeye başladı, bu girdi de dahil.
0.1 elma + 0.1 elma 0.2 elma etmez.

çünkü 0.1 ile 0.2 arası da sonsuzdur matematiğe göre.
Şöyle bir düzeltmede bulunmak istiyorum bana soyut şeylerle gelmeyin bana matematiğin doğada var olduğuna dair somut delillerle gelin. Bana doğada ikiyi gösterebilir misiniz? Gösteremez misiniz? Gösterirseniz inanacağım matematiğin var olduğuna.
matematik insanın uydurduğu bir varsayımsal sistemler bütünüdür.

mükemmel olduğuna inanmayın, öyle olması için bir sürü kurallar eklenmiştir.

örneğin adam demiş ki 0'ın karesinin ne olursa olsun karşılığı 1'dir.
ulan bunun mantık neresinde?

0'ın karesi 1 demek; 0x0=1 demektir.

bu mantıklı mı? hiçbir şey ile hiçbir şeyi çarpıyorsun ve ortaya 1 çıkıyor..

bu kuraldır, bunun dışına çıkamazsınız çünkü tüm sistem bunun üzerine kuruludur, eğer 0'ın karesini 1 olarak kabul etmezseniz sistem çöker.

insanlar bir de matematiğin doğanın dili olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmiştir, hasiktir ordan.
O sigara dolu mu ?
matematiğin varsayımdan ibaret olması belki de matematikçilerin görüşüdür konu hakkında bilgim yok. ama kişisel görüşüm yapılan varsayım hesaplarından sonra elde edilen sonuçların günlük hayatta somut kullanılabildiği bir bilim varsayım değil, çoktan kesinleşmiş bir durum olması gerektiğidir. matematik bence gerçeğin kendisidir.
Elinizi bir buz kalıbına dokunduğunuzda onun soğukluğunu, ıslaklığını, pürüzsüz yüzeyini ve bunun gibi bir çok duyusal veriyi cildinizde hissedersiniz. Bunu size sinir uçlarınız söyler. Beyniniz bu verileri işler. Size o buzun soğuk, ıslak ve pürüzsüz olduğunu iletir.

Atom düzeyine inildiğinde ise sizin cildinizle buz yüzeyinin atomları asla temas etmez. Üstelik aralarındaki manyetik alan sayesinde inanılmaz muazzam mesafeler bulundururlar.

Bu atom seviyesindeki temassızlık gerçeği sizin bizzat elinizde hissettiğiniz ıslaklığı ve soğuğu yalanlayabilir mi?

Matematik yoktur savı da bunun gibidir. Ölçümlenebilir dünyanın sınırsızlığı basit matematiğe indirgendiğinde birbirine çelişir gibi görünen ama aslında birbirini destekleyen kurallar bütünüdür.
elbette yalanlayamaz, fakat bahsettiğiniz durum insanın ortaya koyduğu değil insanın etkilendiği durumdur.

yani insan atom seviyesinde hesaplar yapıp, şunu yaparsam elim buz tutar dememiştir, bunu hissetmiştir.

oysa matematik hissedilen bir şey değildir, tamamen hayal ürünü ve insan tarafından ortaya koyulmuş bir gerçekliktir.
doğada matematik diye bir şey yoktur oysa soğuk diye bir şey vardır.

doğada atom vardır ve insan bunu yorumlar.
ama doğada sayı yoktur, sayı insanın ortaya koyduğu hayalürünüdür.
matematik bir düşünce biçimidir. 1 ile 2 nin arasında sonsuz sayıda sayı var dersen toplayamaz mısın? örneğin doğal sayılar kümesini ele alalım bi kere bu küme doğal * 1 ile 2 nin arasında sayı var mı? yok. o halde sorun kalmadı.
mesele tanımlamaları doğru kullanmak. çünkü;
"matematikte tanım evde hanım ihmale gelmez".
matematik aksiyomlar üzerine kuruludur dersek bile yanlış olur. matematik algımız aksiyonlar üzerine kuruludur. insanoğlunun algı seviyesi yükseldikçe matematik kendisicini daha da izah edebilmektedir. matematikte icat olmaz mesela. sadece keşifler vardır. basit düşünüp ince görmek gerekir.
başka bir deyişle bir odada bir kız ve bir erkek olsun. odada 2 insan vardır. ama bir kız bir erkek vardır. eğer doğru tanımlamayı koymazsan sonuç bulamazsın.
doğa da ne 1i nede 2yi bulamazsın göremezsin. bakmasını bilmiyorsundur. basit bir tanım koyarsan herşeyi görürsün. bakış açını değiştir. görmemen olmadığı anlamına gelmez.

"güzel bir kadını x-y eksininde orjine yerleştir, sağ kolu -x'e doğru uzansın sol kolu +x', eğer sıfır dereceden kadına bakarsan 1 göğsü var dersin 90 dereceden bakarsan hiç göğsü yok dersin 180 dereceden bakarsan yine bir göğsü var dersin 270 dereceden bakarsan 2 göğsü var dersin.*.
sonuç kadının güzel göğüsleri ne kadar var ise matematikte o kadar vardır.*
Matematik soyutu ve somutu anlayıp ifade etmek için vardır. 1+1=2 ifadesi 1elma+1elma=2elma gibi somut bir gerçekliği ifade etmek içindir. Yoksa teorik matematiğin fantezik felsefelerine dalarsak 2x2 de 4 etmez.
Doğada matematik yoktur tezi de son derece yanlıştır. Matematiğin ortaya çıkmasının tek amacı doğayı tanımlayabilme kaygısıdır.

Bilinen modern fiziğin en büyük eseri isac newton'ın o meşhur yasalarının olduğu kitabın tam adı şudur: doğa felsefesinin matematiksel ilkeleri

Burada açık seçik doğanın felsefesini anlamak için matematiksel çözümlemeler yapılıyor. Bu da modern fizik yasalarının temelini oluşturuyor.

Dolayısıyla doğada matematik vardır. Hatta matematiği yaratan şey doğayı anlama zorunluluğunun ta kendisidir.
doğal 1 ve 2 arasında sayı yoktur diyen ve tanımı yapan da insan değil midir?

oysa eğer doğada mükemmel bir matematik olsaydı insanın matematiği doğru kılabilmek için bu denli kurallar koymasına gerek kalmazdı.

aynı örnekten devam edersek; buz soğuktur. eğer dokunursanız üşürsünüz.
bu bir gerçekliktir, bu sadece birkaç yasa ile varolmaya yeter ki o yasalar insanın evrendekileri adlandırma biçimidir.

oysa matematik insanın evrendekileri adlandırma biçimi değildir, çünkü evrende matematik diye bir şey yoktur, matematik ancak insanların evrendeki birtakım olayları mantık üzerine oturtabilmek için tezahür ettiği hayali bir sistem bütünü olabilir
benim iddia ettiğim matematiğin yok olduğu değildir, benim iddia ettiğim matematiğin doğada yok olduğudur.

matematik benim için insanın evrendeki olayları bir zemine oturtabilmek için ortaya koyduğu varsayım tablosudur.

fakat matematik boylu boyunca hatalarla dolu ve mükemmel olmayan, özellikle doğadaki kadar birbiri ile uyum içinde olan bağıntıları taşımayan sistemdir...

birbiri ile uyumlu olması için tonla kural eklenmiş, buna rağmen bile eksikleri vardır ve olacaktır, matematik doğada hiçbir zaman olmadığı gibi ancak insanın doğayı anlamada yarattığı bir yardımcı olarak kalacaktır.
sözlük te ne güzel şeyler oluyor.
Matematik vardır -saçmalıyosunuz. Einstein matematiği bir "dil "olarak betimler -matematik fiziksel konuları hesaplamaya yarar -tıpkı bir dilin bir şeyleri anlatmaya yaraması gibi.

Ben kocaman 750 sayfalık bi roman yazabilirim -ya da bin sayfalık bi kitap yazar, ilk 250 sayfasına e ikinci 250 'ye l üçüncü 250 'ye m,dördüncü 250 'ye de a yazarım ...

Bütün kitapta sadece "elma "kelimesi yazılmış olur.

O zaman ama o dil doğru şekliyle kullanılmamış olur.

Ben matematik yardımıyla bir uçağın ne kadar yakıtla -hangi süratle chicago semalarına ne zaman ulaşacağını hesaplayabiliyorsam -uçak da aynı ongördüğüm gibi chicago semalarına gerçekten ulaşıyor, ve başarıyla fiziksel olarak piste tekerlek koyuyorsa ....

Siz saçmalıyorsunuz demektir.

Dilleri de aynı şekilde kullanır 1 milyon sayfalık bir kitaba ayva yazarım, bunu bir milyar sayfaya da uygulayabilirim.

Ama dilin amacı bu diildir.

Böyle bi mantıkla tutup da "dil yoktur "demek -kusura bakmayın ama gerçekten aptallıktır.

Dil vardır ve matematik de vardır.
bunun, insanın ortaya matematik diye bir şey koyup yapacağı araçları ona endekslemesi ile alakası yok mudur yani..

matematiği bir dilden ayıran özellikler vardır, bir dil evrendeki iletişimi sağlamak için evrenin yorumlamakla kalır, ortaya yeni bir şey koyamaz, olanı kendi cümlelerinde kullanır.

oysa matematik evrendeki olayları sürreal bir zemine taşır ve işlemler ile anlamlandırmaya çalışır.

buradan çıkan sonuç ise şudur; doğada elmaya rastlarsın ama bir sayıya rastlayamazsın. çünkü matematik dil gibi evreni doğrudan yorumlamaz.

o ancak evreni sayı diye ortaya attığı imgelerle başka bir zeminde tartışmaya yarar.

bu yüzden kanımca matematik dil değil, evrenin dili hiç değildir.
Bu Tartışmayı farklı şekilde daha önceleri yapan filozoflar meseleyi inanç ekseninde değerlendirirken bir takım açmazlara ve çıkmazlara düşmüşler. Matematik bir ilimdir. Her ilim varlık alemi ile âlâkalıdır. Yani bu ne demek? Salt gözle görülen Varlık alemine bakarak metafiziksel gerçekleri idrak edemezsiniz. O halde somut kavramlarla düşündüğünüzü iddia ederken soyuta indirgediğiniz matematiği de tıpkı akıl gibi düşünce gibi vicdan gibi ruh gibi yok kabul edersiniz ki bu koca bir hata olur. Bakın ilim adamları bu hataya düşmez. Bunu iddia edenler felsefeciler. Üstelik bunu inkarlarına malzeme yapmışlar. Matematik yok demek, kainatın nizamı yok, sayısal hesabı kitabı yok, onca ince hesabı ve zor denklemlerin işaret ettiği fizik kanunları da yok demektir. Yok mu? Var. Mesela; Bigbang tan sonra saniyenin bilmem kaçta kaçı kadar bir zaman diliminde enerjilerden biri diğerinden fazla olsa bu kainat çöker, inşaa edilemez ve asla bina olunamazdı. Bunu fizikçiler söylüyor. O halde bu nasıl bir kudreti işaret ediyor? Bu öyle bir mutlak kudret ki, asla acziyete düşmeden o muazzam kainatı kudretiyle varetti ve ayakta tutuyor. Kimin buna gücü yetebilirdi ki? Ne yani bunca varlık alemi kendi kendine mi oldu? Akıllıyım diye geçinenler, kainatın düzeni ile alakalı önce fizik ve matematik okusunlar sonra gelip burda felsefe yapsınlar. Felsefeye karnımız tok.

Ayrıca, varolan herşeyin bir başı ve sonu vardır. Buna kâinatta dahildir. Şuan için sonunun gelmemiş olması bu gerçeği değiştiremez. Matematik biz sayamasak da varlık aleminin toplamıysa ki öyle, o halde onun da sonu var. Sonsuzluk, acziyeti ifade eden varlık tanımlamalarında muhaldir (anlamsız) ve bu ifade gerçek dışıdır. Tüm varlıklar acizdir ve sonludur.
görsel
Bu ne? iki
Hayır. Resimdeki kişinin parmakları.
Ben matematiğin doğada yok olduğunu doğada matematik diye bir şey olmadığını ve matematiğin bir bilim olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bana doğada sayıları gösteremezsiniz çünkü yok.
Şöyle düşün bi de. Yokluk nedir. Sen varsın diyelim yani kendini var olarak konumlandırıyorsun. Peki senin yokluk tanımlaman varlık konumunda kendini konumlandıran olarak sana doğru bir yokluk tanımı yaptırabilecek midir. Her şeyin aslında çok basit cevapları var. Kaostan matematikle kaçarsan 1+1 2 eder. Kaostan felsefeyle kaçarsan 1+1 2 eder mi diye sorgularsın. Kaostan kaçmadığında ise varolamazsın. Önemli olan 1+1 in 2 edip etmemesi ya da matematiğin olmaması mı yoksa senin yaptığın her şeyin yani burada baştan varoluşunun kaostan kaçarak sağlanmış olması mı. Şu konumda matematiği sorgulama şu konumda varoluşunun zaten kendi içindeki bilip bilmeme paradoksundan kaçarak mümkün olup olmadığını sorgula. Yani senin matematik hakkında yoktur demen senin baştan söylediklerinin anlamsızlığını kabul etmene bağlıdır. Evrende Anlamsız olan matematik değil matematik hakkında fikir belirtebilen sen başlı başına anlamsızsın. Anlamsızlıkla varolmuş birinin matematikde anlam araması kaostan felsefeyle kaçmasıdır.
görsel
oğlum matematik yoksa bu oyun nasıl berabere bitti lan! la olm sen şimdi satranç tahtasında ki muazzam geometrik yapıya filan da yok diyorsunudur.

iyi ki matematik var.

açık ve net evet.
1 + 1 tam olarak 2 eder.

Şöyle ki;

ilk okulda matematiğin neredeyse ilk dersi sayı doğrusudur. Çünkü matematiğin temeli sayı doğrusudur ve 0 merkezli olarak sola ve sağa doğru sonsuz sayıda noktalardan oluşur hepimizin(!) bildiği üzere.

Şimdi sayı doğrusunu gözümüzün önüne getirelim. Sıfır ile bir arasında sonsuz sayıda, 1 ile 2 arasında sonsuz sayıda nokta vardır ve bu her tam sayı arasında da, sayı doğrusunun tümü üzerinde de sonsuza kadar uzayıp gider.

Fakat olayın "püf noktası" şudur ki, aynı zamanda bu noktaların her birinin bir tanımı vardır. Mesela 1,2191 noktası tam olarak tanımlanmış bir noktadır. Kendisinden önce yada sonra gelen sonsuz sayıda nokta ne olursa olsun, tanımladığımız nokta sıfıra olan uzaklığı açısından tam olarak 1,2191 noktasıdır ve sayı doğrusu üzerindeki sonsuz noktalar arasında yeri tam olarak belirlenmiş, rakamlardan oluşan bir isimle de adı verilerek tanımlanmıştır.

ilk entryde yer alan yazarın sözleri, ilkokul 1 seviyesini henüz atlatamamış birisinin sözleri olmalıdır ve matematiği azıcık bilen birisi için bile komiktir. Hadi bunu ilkokul birinci sınıf ilk dersi seviyesinde somut olarak kanıtlayalım.

Elimize bir cetvel alalım(çünkü cetvel de bir sayı doğrusudur) ve bir kağıda bir nokta koyduktan sonra o noktadan başlayarak 1 cm'yi ölçüp oraya ikinci bir nokta koyalım. Elimizdeki iki nokta arasındaki mesafe tanımladığımız 1 değeridir. Şimdi ikinci koyduğumuz noktayı merkez alarak aynı hat üzerinde 1 cm daha ölçüp üçüncü bir nokta daha koyalım. ikinci nokta ile üçüncü nokta arasındaki mesafe de elimizdeki sayı doğrumuza göre 1 değerindedir.

Ve sadede geldiğimizde birinci ve üçüncü koyduğumuz noktalar arasındaki mesafeyi cetvelimizle(sayı doğrumuzla) ölçtüğümüzde tam olarak 2 değerini verdiğini göreceğiz. Yani soyut toplama işlemini bu şekilde somutlaştırmış olduk.

Toparlayacak olursak matematik aslında temel olarak mesafedir. Tanımladığımız noktanın sayı doğrusunda 0'a olan uzaklığıdır ve o sayının değerini vermiş olur. 1 değerindeki 2 noktanın birbirine eklenmesi ise 2 değerini tam bir kesinlikle verir.

Sonsuz sayıda nokta olmasıyla bizim belirlediğimiz bir noktanın değeri arasında herhangi bir bağlantı yoktur.
hiç! *
pratik hayat açısından bir anlamı olmayan önermedir.

Herşey fırından 2 ekmek almaya, 10 dolarınızı bozdurmaya ya da çarşaf uzunluğundaki market fişinizi bunda bir yanlışlık yok mu yav deyip toplamaya başladığınızda biter.

Yani matematik yoktur değildir. asıl olan biz var mıyız, bütün bunlar gerçek mi?