bugün

matematik yoktur

Bu Tartışmayı farklı şekilde daha önceleri yapan filozoflar meseleyi inanç ekseninde değerlendirirken bir takım açmazlara ve çıkmazlara düşmüşler. Matematik bir ilimdir. Her ilim varlık alemi ile âlâkalıdır. Yani bu ne demek? Salt gözle görülen Varlık alemine bakarak metafiziksel gerçekleri idrak edemezsiniz. O halde somut kavramlarla düşündüğünüzü iddia ederken soyuta indirgediğiniz matematiği de tıpkı akıl gibi düşünce gibi vicdan gibi ruh gibi yok kabul edersiniz ki bu koca bir hata olur. Bakın ilim adamları bu hataya düşmez. Bunu iddia edenler felsefeciler. Üstelik bunu inkarlarına malzeme yapmışlar. Matematik yok demek, kainatın nizamı yok, sayısal hesabı kitabı yok, onca ince hesabı ve zor denklemlerin işaret ettiği fizik kanunları da yok demektir. Yok mu? Var. Mesela; Bigbang tan sonra saniyenin bilmem kaçta kaçı kadar bir zaman diliminde enerjilerden biri diğerinden fazla olsa bu kainat çöker, inşaa edilemez ve asla bina olunamazdı. Bunu fizikçiler söylüyor. O halde bu nasıl bir kudreti işaret ediyor? Bu öyle bir mutlak kudret ki, asla acziyete düşmeden o muazzam kainatı kudretiyle varetti ve ayakta tutuyor. Kimin buna gücü yetebilirdi ki? Ne yani bunca varlık alemi kendi kendine mi oldu? Akıllıyım diye geçinenler, kainatın düzeni ile alakalı önce fizik ve matematik okusunlar sonra gelip burda felsefe yapsınlar. Felsefeye karnımız tok.

Ayrıca, varolan herşeyin bir başı ve sonu vardır. Buna kâinatta dahildir. Şuan için sonunun gelmemiş olması bu gerçeği değiştiremez. Matematik biz sayamasak da varlık aleminin toplamıysa ki öyle, o halde onun da sonu var. Sonsuzluk, acziyeti ifade eden varlık tanımlamalarında muhaldir (anlamsız) ve bu ifade gerçek dışıdır. Tüm varlıklar acizdir ve sonludur.