15 yıl lisanslı oynadım bu oyunu. yıllarca "pin-pon" degil mi deyip topa vurur gibi kol sallayanlar yüzünden, "bu da mı spor" diyenler yüzünden, sporu futboldan ibaret sanan televizyon kanalları yüzünden bu spordan tiskindim. bi s.kime de derman olmadı zaten.
inanilmaz zevkli bir oyun..sanilanin aksine iyi oyuncularla oynandigi vakit bayagi ter atilir..* apartmanin bodrumuna bir masa alinmasi tavsiye edilir..
oynamak için reflekslerinizin çakı gibi olması gereken spor.
Oynaması oldukça keyifli ve yorucu bir spordur.
Her ne kadar oynamayı çok beceremeyip, topu düşürmeden en fazla beş defa vurabilsemde izleyicilerin kınayan bakışlarına rağmen seviyorum.
bugün bir partinin yaptığı gençlik kollarının düzenlediği turnuvası vardı. ödülüydü efendim yoksa katılmam yani. ilk 3 rakibimi eledikten sonra yine ismimin okulduğunu duyup 4. maçımı gerçekleştirmek için indim podyuma. ulan bi baktım adam 30 yaşında hafif kel bişey. önceden de oynayışına bakıp arkadaşla fikir yürütmüştük. tanımadığım iki kişi de seninleyiz dediler galiba rakibimden hoşlanmıyorlardı. her neyse maça başkadık bu adam ilk seti aldı ama çok fark açamadı tabii. 2. seti bi aldım bu morordı bi hoşuma gitti sormayın gitsin dedim ulan finale mi kalıcam götüm bi havaya kalktı. son sette bi heyecanladım sormayın elim ayağım tutuştu. kahretsin adam seti aldı. tokalaştık tokalaşırken eyvallah dedi. içimden ne eyvallahi lan bedavaya verdik sanki, demin yenilcen diye götün tutuşuyodu amcık dedim. hakeme selam vermeden gidiyodum ki son anda elini gördüm. maç çıkışı şansımı sikeyim kısa kollumu arıyorum yok biri almıştı galiba kimse iyicene sövdüm ama merak etmeyin. bisikletime doğru yol alırken bi baktım bizim hakem aslında maçı alırdın iyi oynuyosun ama acele ettin servislerde dedi. bana butterfly top verdi. eyvallah dedim, teşekkür ettim raketimi elime alıp bisikletime bindiğin gibi eve gittim. yorgunluktan öldüm yemin ederim. süper bi oyun efendim vallahi bak oynayın olum.
üniversitede ders aralarında hocalarla oynadığımız eğlenceli oyun.
19. Yüzyılın sonları ile 20. Yüzyılın başlarında ingiltere'de gelişmiştir.
yarım saatlik bir müsabakanın sonunda bacaklarınızın titremesine kollarınızın dermansız kalmasına sebep olan oyundur. hızlı şekilde kilo vermek isteyen varsa hiç öyle yüzme ile koşma ile fitnees ile uğraşmasın. günde 1 saat kadar masa tenisi oynayın ay sonunda tartı bile şaşırır duruma.
En eğlenceli aktivitelerden bir tanesi!
Futbol kadar değer görüyor olmaması üzücü.
zeka, refleks, hızlı göz oyunudur. herhangi bir fiziksel özellik istemez (ne uzun boy, ne kaslı kollar bacaklar, ne de hayvani karın kasları) gelen topu rakibi en zor durumda bırakacak şekilde karşıya yollamak temel amaçtır. bunun için verilmesi gereken falsoyu, vuruş açısını, ve hızı top size gelirken geçen çok kısa zamanda beyinde hesaplamak ve gerekli kaslara iletmek zeka ister.
tabi tahta raketlerle, topu karşıya yollayım yeter. "top fileyi geçti ne de süper oynuyorum" mentalitesiyle oynandığı taktirde gerizekalı biri bile oynar
sakatlanma riski az olmasına karşın, bütün kasların çalıştığı bir spordur. sanılanın aksine masa başı iş gibi rahat değildir..
er gazinolarının gereksiz oyunu.
askerliğin en güzel eğlencesiydi. evet.
bir belirtisiz isim tamlaması.
beceri ve zeka isteyen bir spor dalı.