bugün

lungo dondurmasının son derece neşeli reklamının mottosudur. insanın yüzünde bir tebessüm oluşturur reklamdaki sözlük tadındaki tanımlar.
lungo fıstıklısnın üzrine fıstık tozları, kakaolunun üstüne çukalata tozu, vanilyanının üstünede çukalata tozu serpiştirip çilekliyi dışlamış, çilekiyi sade bırakmış, eylenceli ve lezetli dondurmadır.
varoluşçuluğun tarihi kadar eski bi sorudur lungo ne ki. nice yiğitler, ne pehlivanlar hayatını yemiştir cevap bulmak için. kimileri afrika lemurlarının baleye ilham veren dansı demiş, kimileri halter sporunda taşınan ağırlığın, sporcunun istiap haddini geçmesi durumu sanmıştır lungoyu.

derken yağız bi delikanlı odaya girmiş ve lungo türkiye'nin en çılgın kornetidir diye kestirip atmıştır. tam odadan çıktıktan sonra hızla geri dönmüş ve lungo inadına 1 lira, üstelik kapakların altında milyonlarca bedava diyerek aynı karizmayla tekrar çıkmıştır. kapıyı da aralık bırakmıştır ki cereyan yapsın bu yaz sıcağında.

aferin delikanlıya, ne de güzel söylemiştir. helal olsun.






























uludağ sözlük'teki en güzel reklam girdisi.
yengeç burcu kadının sürekli zırlamasına lungo denir.
ofiste çalışırken kafa dağıtmak için iki dakikalığına yapılan sözlük kaçamağını tüm ofis ahalisine duyuran reklam şeysi. yerimden sıçradım lan, sessiz yapın şu reklamları!!
işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ "lungo" denir.
(bkz: sözlüğe gireyim derken kulaktan olmak)
(bkz: hay lungonu sikeyim)
sözlüğe her girdiğimde sıçramama neden olan reklam.
ne kafa sikmişti ama diye hatırlanan reklamdır.