lisede ismail yk üniversitede emre aydın dinlemek

bireyin lisede ne yaptığını pek idrak edemediğinin kanıtıdır. bu bireyler lisede çok farklı şeylerden tat aldıklarını zannederler, ama üniversiteye gelince bir anda kabuk değiştirip, emre aydın, manga, moğollar vs dinlemeye başlarlar, lisede yaptıklarını hatırlamak bile istemezler.

dipnot:lise yine de her haliyle bir başka güzeldir.

emre aydın'la moğollar'ı karşılaştırmaktır. oha!

(bkz: al birini vur ötekine)

evrim teorisini tek başına çürüten olay.

lisede kargo dinleyip üniversitede malt dinlemeye eşdeğerdir. en iyisi ilkokulda hakan peker dinliyorken çizgiden sapmamaktır.

mezun olduktan sonra mahmut tuncer le devam edecek olan müzik keyfi.

lisede emre aydın dinerken üniversitede ismail yk ya dönmekten daha iyi bir durumdur.

dışarı çıkarken tanga giyen kızların eve geldimi tekrar uzun donlarını giymeleriyle benzer süreç.

bu durum birçok üniversitelinin geçirdiği değişimi gösterir.

gayet normal sıralamadır.
lan ya lisede yk dinleyip üniversitede black metal filan dinlemeye başlasaydı, çıkacak sonucu düşünebiliyor musunuz?

(bkz: allah korusun)

ömür boyu serdar ortaç'la beslenmektir.

(bkz: dinlenen müzik türüne göre karakter analizi yapmak)

Hayatını bir bölümünü kısmen boş geçirmektir. Emre Aydın da güzel söyler tabi ki, ismail YK'dan hiç bahsetmiyorum*, ama dinlenebilecek daha anlamlı ve değerli şeyler vardır diye düşünüyorum