bugün

Türkler devleti yönetme yetkisinin TANRI tarafından verildiğine inanıyorlardı.

Tanrı tarafından verilen bu yönetme hakkına diyorlardı.

kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanıyorlardı.

aynı zamanda 2012 kpss sorusudur.

http://www.haberturk.com/...aber/757700-korkunc-suphe
(bkz: teknick) boş bıraktığından boşluk doldurma işi
orta asya türk boylarının yöneticilerine, yönetim görevinin tanrı tarafından verildiğine inanılıyordu. ayrıca hakanın ve sülalesinin kanının kutsal olduğuna inanılırdı.
buna kut anlayışından ziyade kut inancı demek doğru olur. çünkü bu bir anlayış değil inaç meselesidir.
kut inanşı dır aslı...

Türk, Moğol ve Altay şamanizminde ve halk inancında kutsal enerji, yaşam gücü. Hut, Kud, Gut da denir.

Moğollar Kutag, Hutag derler. milatelcisi haklısın.

(Kut/Kud) kökünden türemiştir.
Temizlik anlamını içerir.
Farsça Hüda kelimesinin dönüşmüş biçimi olduğu öne sürülse de aslı Türkçe Kut (kutsallık, kutluluk) kökünden türemiştir.
Bereket, yaşam gibi anlamlar içerir.
Kutan, dua, yakarış demektir.
Evenk dilinde Khutu sözcüğü kutsallık manası içerir.
Kudagaçı sözcüğü, büyücü, şaman anlamına gelir.
Kuthu şeklinde Tunguzcaya ve Hutu şeklinde Mançucaya geçmiştir.
Sümercede de ayen Kut biçimiyle yer aldığı görülmektedir.
itelmenlerin (Kamçadalların) Kuth veya Kutka (Kutku) adlı dünyayı ve canlıları yaratan bir Tanrıları vardır.
(bkz: kalıtsal monarşi/#22001603)
hükümdara yetkinin tanrı tarafından verildiğine inanılması anlayışıdır.
Genellikle bir hanedana verilen yetkidir.

(bkz: aşina)
Yanlış bir anlayış.
Osmanlı tarafından hile hurda ile çok güzel kullanılmış olan anlayıştır. efendim durum şu; ankara savaşında Timur'a yenilen Osmanlı anadoludaki hakimiyetini kaybetmeye başlar. beylikler yeniden palazlanır ve Osmanlı zor duruma düşer. Osmanlının bşr yalana ihtiyacı vardır ve oğuzname adında bir eser yazdırıp çoğaltırlar. o kitapta Osmanlının hükümdar yetiştiren soydan (aşina) gelen kayı boyuna mensup olduğu yalanını yayarlar. tabi türk töresinde hükümdar yetiştiren soydan gelmek bir prestij meselesidir. buna inananlar Osmanlı etrafında birleşmeye ve diğer beyliklerle savaşmaya başlarlar. Osmanlı oğuz han soyundan olabilir belki ama kesinlikle hükümdar yetiştiren aşina kolundan değildir. bu tarihi bir yalandır. bunu neden anlattım onu da izah edeyim; tanrı tarafından yetkilendirildiği inanışı denildiğinde bik bik ötüp osmanlıya gelince toz kondurmayanların kulağına küpe olsun diye.
Bugünün anlayışı ile anlamanın zor olduğu dinsel durum.
gök tengri'den türk kağanına verdiği yönetim yetkisidir.
Aslında ülkeyi tek kişi (Kağan) yönetiyor şeklinde değil de, devleti hanedanlık yönetiyor şeklinde bir sistem kurulsa idi, kut anlayışı aristokrat bir sistemin temelini atabilirdi.

Ülke yönetiminin sadece, tanrının ülke kurma becerisi verdiği, askeri anlamda donanımlı ve ülkenin eğitim gücünü elinde bulunduran bir hanedanın yönetmesi şeklinde..

Kağanlık sistemi olmasa kut anlayışı direkt aileye ve soya dayandığı için doğrudan aristokrat bir sistem doğurabilirmiş.
Kağanlık monarşisi ile, monarşinin de kurultay ile mutlak etkisinin kırılmasıyla Türklere özgü devlet geleneği doğmuş olmuş.
Eski günlerim aklıma geldi.
Eylulsabahı kardeş kpss çalışıyor galiba allah yardımcın olsun.
Güzel puanlarla kurtulun inşallah.
Çok saçma.