bugün

kalıtsal monarşi

yönetim hakkının tek bir ailede bulunduğu ve soy bağı ile bu hakkın diğer nesillere aktarıldığı yönetim modelidir. kalıtsal monarşideki ana unsur veraset sistemidir.

kalıtsal monarşinin tarihteki serüvenine baktığımızda kendisinin teolojik bir boyutunun olduğunu da görürüz. roma, pers, çin imparatorlukları, türk imparatorlukları, islam sonrası türk devletleri ve tarihe adını kazımış tüm yönetimler ve yöneticileri kendilerince hükümranlıklarına teolojik bir temel hazırlamışlardır. tarih ''tanrı krallar'' ile doludur.

misalen türklerdeki kut anlayışı, pers ve sasanilerdeki ferr i yezdani inancı, çin krallıklarında görülen güneşteki tanrı kral adına ülkeyi yönetme ve islam sonrası dönemde de abbasilerden başlayarak osmanlı'ya kadar gelen ''Zıllullah-ı filard'' ya da zillullah inancı hep bu mantığın ürünüdür.
genel olarak kutsal hanedan kültü üzerine oturtulan kalıtsal monarşide bu kutsallık sadece kan bağı yolu ile diğer nesillere aktarılmakta ve bu nedenle o aileden olan kimseler diğer insanlar üzerinde tahakküm kurma hakkına sahip olmaktadır.

kalıtsal monarşiyi etik değerlere vurur ise, salt insani değerler açısında bir zulüm modeli olduğu aşikardır. islami açıdan baktığımızda ise küfürdür.