bugün

polat'ın memati'yle yaklaşık 4 metre havaya fırladığını gördük bu hafta dur bakalım ne olacak.
son bölümü polat ekibinin bir anda karambole gelmesiyle sonuçlanmış yurdum dizisi. üç arkadaşı hastanede, kendisi de yolda bombanın etkisiyle yatar vaziyette bitmiştir son bölüm.
türkiye'de yaşayan bir çok insanı tatmin etme mekanizması. bir nevi toplu tatmin seansı.
suyu çıkmış, çıkan suyunun da kibrit suyu olduğu anlaşılmış gerzek dizidir. * *
son bölümde polat ve ekibinin dağıldığı dizi.

Emin Çölaşan, aydın doğan ve hrant dink olaylarına da yer verilmiş böylece hassas seyirci gıdıklanmıştır.

Bir sahnede şekerim fuat'ın odaya gelerek "duydunuz mu polat ve ekibi yaralanmış" demesi üzerine yalçın bulut'un "mematiye bişey olmuş mu" sorusu on dakika gülmeme sebep olmuştur.

Elvan Hemşire'nin halo'ya polat ve ekibinin başına gelenleri televizyondan duyduğunu söylemesi ve hastane önünde ne bir polis ekibinin ne de medyanın olmaması arasında muazzam bir çelişki yaratılarak da bir senaryo hatasına imza atılmıştır. Tebrik ederim.

Bundan sonraki bölümler için sıçacağımız kehanetler ise şöyledir :

- Zafer'i öldüren ve Abdülhey'in kafasına silahı dayayan hakan'dır. Burada iki sonuç olabilir, ya Abdülhey hakan tarafından vural'a teslim edilecektir ya da abdülhey bir şekilde kurtulacaktır. Eğer vural'a götürülürse o zaman abdülhey'in sorgulanması ile karşı karşıya kalırız, bu da olayları daha karıştırır.
- Polat ve memati mayının patlaması ile yaralandıktan sonra kendilerini takip eden * alper veya hüseyin tarafından * hastaneye götürüleceklerdir.
- Muro iyileşecek, lakin polat intikamdan vazgeçmeyecektir.
- Erhan ölmeyecektir. Ekibe lazımdır.
- Gayrimüslim gazeteci * avukat cem'in ayarladığı bir vatansever (!?!?) tarafından temize havale edilecektir.
gecen bölüm bunlar kutsal suyla mı yıkanmış neden hiç vurulmuyo derken, bu bölüm hepsinin dağıldığını gördük. nazar değirdik adamlara herhalde.
mayın patlamış ve polat yaralanmıştır. böylece polat'ın insan olduğunu kanıtlanmıştır. yok abi adamın mekanını cia basiyor, bomba patlıyor, her bölümde çatışmalara giriyor ama bir türlü kanı akmıyordu. mayın patladı savruldu, yara aldı ve kafasından kan geldi. izleyicilerin de içi rahatladı. artık herkes polat'ın bir robot, insan üstü bir yaratık olduğunu düşünüyordu çünkü. ama biz polat'ı biliriz mayın patladı polat alemdar savruldu ama bayılmadı ve silahı hala belinydi yani orada hemen silahı çeker hepsini indirir bir şekilde muro'dan intikamını alır.
vadide artık kurtlar değil p şştlar dolanıyor.
polat alemdar'ın,içindeki süperman'i bir bölümde iki sefer,ilkinde gömleğini yırtmak,ikincisinde ise dört metre uçmak suretiyle açığa çıkardığı,izleyen bazı hıyarların da lan adam insanmış şeklinde fake duygulara kapılmasını sağladığı dizidir.uyumayın ağalar!

dizideki hemşire bacıya halo yaşına başına bakmadan,arlanmadan yazmaktadır lakin ayağa kalkacak dermanı yoktur.yoksa güllü erhan'ın giremediği aksiyonlara,ulan gel de dayından biraz feyz al edalarıyla girecek,en baba ortamlara akacak,kırdığı fındıkların sayısını yaşının da ilerlemiş olmasından dolayı unutacaktır,evet.
18. bölüm fragmanına göre

- abdülhey, hakan tarafından işkence edilerek öldürülüyor.

- polat ve memeti patlamadan bir şekilde kurtuluyorlar.

- güllü de sanırsam ölmedi.

- ayrıca polat ın yeni mekanını görücez bu bölümde.

kısaca diziye tek veda eden kişi abdülhey oluyor.

saat 20:00 da dizi başlayacak.bekleyelim görelim.
takip etme olaylarında artık kafayı yedirtecek dizi. ya hiç mi insan arkadaki koskaca jipi veya sedanı görmez. tamam konusu hoş filanda biraz daha dikkat edilse çok güzel olacak.
senaristleri cok tembel. buna karar verdim. diyaloglarin büyük bir cogunlugu "kafasina sik", "sikarim kafasina", "sik kafasina" vb. repliklerden olusuyor.
izleyici olarak artık yememekteyiz mematinin polatın abdülün kafasına silahlar dayanmasını, kurşunlara gelmesini falan. Bu adamlar ölmüyor işte kardeşim ölmez de... ölürse sosyal patlama yaşanır bu ülkede. Senaristlerden yaratıcılık beklemekteyiz.
bir bölümde daha polat alemdar'ın kafasına silah dayanarak bitirilmiş dizi.

aha yazıyorum buraya, abdülhey o bitap haliyle, uçan tekmeyle silah dayayan kişiyi halleder.

polat abimiz de, meaceradan meaceraya atılmaya devam eder.
polat ve memati nin o mayın patladıktan sonra, ayağa kalkabileceğini ummuyordum ama beni yanılttılar ve maşallah hiçbir şey olmamış gibi çatışmaya devam ettiler. kardeşim torpil değil bu, koskoca mayın. hiç mi bir yerine bir şey olmadı yahu ? robot musunuz nesiniz ?

mayın konusundan sonra abdülhey e gelelim. abdülhey tedaş'ın tüm elektriğini sömürdün.vucudun yetmedi, kuşuna da elektrik verdiler. bu işkenceden sonra ayakta kalırsan helal diycem sana.* * *
hakan sende ki bu kin nedir anlamadım gitti. adamı daha 2 gündür tanıyorsun, yapmadığın kalmadı. nedir bu sende ki hınç ?

şimdi polat , abdülheyi kurtarmak için koskoca mekana tek başına belinde bir silah ile girdin.nasıl girdiysen oralara, havalandırma borusundan bir şekilde içeriye kadar ulaştın.peki kemerinle o 90 kiloluk adamı nasıl havaya kaldırdın be polat ?

mekanda sinsi sinsi ilerleyip adamları indiren sen değil miydin ? niye abdülheyi görünce hemen silahı beline soktun ? abdülhey i bulunca her şey bitti mi? hiç adam kalmadı mı polat ? abdülhey i elinle koymuş gibi bulman konusuna hiç girmiyorum bak.

şimdi de bir merak içerisindeyim be sözlük.

polat ın kafasına bir silah dayanmış.abdülhey ise yarı ölü. şimdi ne bok yiyecen polat ? hee söle bakim.

entry me son vermeden bir konuya daha değinmek istiyorum.

bu istihbarat başkanı ne işe yarıyor ? süs için mi konuldu oraya ? biblo mu bu adam ?

ortada neler dönüyor, emrindeki adamlar neler yapıyor hiç haberi yok. ne biçim istihbarat başkanı bu...
ulubatlı abdülhey diyorum o kadar.

senaristler, yönetmenler sıçıyosunuz, sıçtınız, de yeter sıvamayın. yoksa kafanıza sıkarım*.
çok büyük senaryo sorunu içine giren dizi. osman sınav bir el at işe..
son bölümünü testislerimi* tutup, allahım sen kazalara belalara getirme yarabbim diye izlediğim dizi.
evet bu bölümde de ölmedi polat. kafasına dayanılan silahtan abdülhey sayesinde kurtuldu. peki şimdi merak ediyorum, o canlı bomba dan nasıl kurtulucan, polat şimdi ne yapıcan diyorum ama bu sorumun cevabı zaten ayrıntıda gizli.

adamların dibinde mayın patladı hiç bir şey olmadı. bi canlı bomba ile mi ölücekler ???

20. bölümde de polat ve memati yollarına devam edecekler.

20. bölümde tahminimce olacaklar ;

- eren in siyasetçi arkadaşı (adını unuttum şuan) misyonerleri vurucak.

- muro köşeye sıkıştı. 20. bölümde tepesine binerler.

- vural ın işi zaten bitmiş durumda. en fazla 3 bölüm dayanır. daha fazla dayanamaz.

- tabi hakan da gidici. hakan da en kısa sürede diziye bye bye diyecek. fakat öyle basit bir ölüm olmayacak hakanın ölümü.

ayrıca istihbarat başkanı da geçte olsa işlere el atabildi sonunda...
20.bölüm fragmanı için

http://www.kurtlarvadisi.com/kvp20frg.html
Atmosferin alt tabakalarındaki küçük su taneleri veya buhardan oluşan bulutların kurtlar vadisi'ne inmesiyle oluşan, vadideki Görüş uzaklığını çok azaltmayan bir tür hafif sis.
Giderek Brezilya dizisine benzeyen dizi. Üçüncü sınıf amerikan film kahramanlarından bir farklı kalmayan polat alemdar tabiri caizse god on modunda geziyor. Sanırım senaristlerin beyin fırtınası artık dindi ki çizgi film tadında aksiyon sahnelerine kaydırdılar işi.

Polat'a biraz daha insan görünümü lütfen...
heyecan oluşturma uğruna milleti salak yerine koyan dizidir. canlı bomba sahnesiyle bölüm bitiriyolar. acaba polatla memati ölecek mi ne olacak, acaba hangi geri zekalı yöntemle kurtulacaklar. aman yarabbim bu heyecana yürek dayanmaz. tez vakitte bir aksiyon yönetmeni gibi bir adam işe almaları gerekiyor.

iyiye giden yönleri de vardır. mesela polat eski bölümlerdeki gibi kasıla kasıla dolaşıp operasyonları adamları tek başına yapmamaktadır. bizzat kendisi de artık katılmaktadır, nasıl derler tıpkı eski günlerdeki gibi..
dizinin her hafta rayting skalasinda tepede bulunmasi, her seye ragman bu ismin bir fenomen olmasi anladigim kadariyla diziyi yapan ekibi bir hayli rehavete sevk etmis.

milleti ekran basina kilitleyelim, heycan olsun diye alelacele cekilmis, kurgulanmis bastan savma yiginla aksiyon sahnesi var. hicbir kiymeti olmayan. milleti ekran basindan uzaklastirmak istemiyorlarsa önce kanalla anlasip su icerisinde reklam verme isine kafayi yorsunlar biraz. diziden cok reklam yayinlaniyor nerdeyse o saat icerisinde.

senarya her hafta bir öncekiden berbat isliyor. hüseyin'in öldürülmesi mesela. koskoca bir ajan, "bu hale gelmis" olan eski arkadasina nasl güvenir de silahi onun yaptigi apacik belli olan duygu sömürüsüne kapilip silahi beline sokar. üstelik hakan'i götürmek icin gelmemis miydi o? silahi beline takip nasil götürmeyi düsünüyor hakan'i? kolundan cok gibi cekerek mi? hadi gelmem ben arkadas derse? kaldi ki, silahi hüseyin beline yeniden taktikdan sonra, hic de hakan'i iddia ettigi gibi almaya gelmis bir adam gibi davranmadi. söyle hafifce döndü arkasini dönüp cikacak gibiydi, bir de senin gibi adama lanet olsun be der gibi birseyler söyledi. yani o sahnenin girisle cikisi arasinda korkunc bir mantik atlamasi var. bunu biz görüyoz da o dizi yapan, yazan, yöneten onca adam görmüyor mu. görüyor elbette. ama özensizik diyorum ya iste. illaki hüseyin'i kaldiracaksiniz diziden daha düzeyli kurgulayin su isi. pembe dizi kurgusu gibi uyduruk uydurul gecistiriyorsunuz diziyi.

bence dizinin castingini de iyi secemiyorlar. ilk kurtlar vadisi öyle degildi. neydi o oyuncu ve onlarin canlandirdigi onlarla cok uyumlu karakterler; laz ziya, baron, testere necmi, kilic, hüsrev aga, hüsrev aga'nin ciftligindeki psikopat herif, onun psikopat oglu vs. bir de o zamanlarki tuncay karakterinin canliligina, perliklerindeki zeka piriltilarina bakin bir de simdiki tuncay beyinkine. sonra onun yardimcisi abidin'e. bir de simdilere bakim. tataroglu'nun kizi, damadi. hem karakterler cok gereksiz ve renksiz. hem de onlari oynayan oyuncular. sonra polat'in illaki sevgilisi olmak zorunda mi arkadas. ne diye bir de ona sevgili ayarliyorsunuz ki? hic geregi yok. lüzumsuz secilmis bir karakter ve yine lüzumsuz bir oyuncu. tamer yigit, neco... kim bunlar allah askina. tiyatro kökenli isimlere ne oldu. sonra o mura denilen karakter. sirf bu herif atv'de yayinlanan dizi de biraz kabadayilik yapti diye, bir kürtü iyi canlandirabilir görüntüsü var diye bu diziye alinir mi. höykürük durmaktan, kafana sikarim ulan demekten baska nesi var bu herifin. bu muro denilen herif ekrana geldiginde ben reklam cikmis gibi kanali degistiriyorum. oyuncu secimi bu derece önemli iste.

iyi secilmis karakterler de oluyor. yok degil. mesela bu hüseyin harika idi. ama yine ayni hata. hüseyin gibi bir oyuncuyu harcayip, sirf polat alemdar'a oyunculuk konusunda yardimci oluyor diye "halo dayi" denilen bir adami dizide tutabiliyorlar. bu adam nasil bir aksiyon sahnesi gerceklestirebilir ki, ne kadar oturur o role. lök lök afedersin. hüseyin pekala polat'in kadrosuna katililabilirdi. güllü denilen yag torbasindan da, nevzat denilen kütükten de, halo dayi hamur topalagindan da cok daha iyi otururdu yerine. abdulhey ve memati disinda güven veren bir elemeni var mi polat'in? bana güven veren yok.

bir baska iyi secilmis eleman zafer alagöz. ama öyle bir casting hatasi yapmislar ki, onu cok fazla görülmeyecek, onun gibi bir elemandan yararlanilamayacak bir yere koymuslar.

bu ekibin ciddi bir revizyona ihticayi var. senaryodan castinge, ordan da yönetmene kadar efsane olan eski kurtlar vadisinin yanindan bile gecemiyorlar. serdar akar gibi bir yönetmen bulamiyor musunuz?

neyse bu pilav daha cok su kaldirir. simdilik burda bitirelim.

edit: bir yazar arkadasimizdan ögreniyoruz ki hüseyin ölmemis. eger öyleyse, hakikaten güzel. ama bu bu entryde genel manada söylemek istediklerimi desgitmiyor maalesef.
hüseyin'in karakterinin öldüğü sanılan dizi. yanılgıya kapılmayınız beyler. herkes biliyor yelek giyip gittiğini.