bugün

Bazı kadınlara yaptığım eylem.
Adrenalin depolanan his.
bugün kütüphaneden soğanlı'ya yürümeyle karışık koştum. ilk kısmını koştum sonra hafif koştum sonra tempolu yürüdüm.
koşmayı gerektirecek biri ya da bir şey yoksa gerek duyulmayan durum.
şahsen kahvaltıda buluşacağım bir kadın, beni meşgul edecek bir bölüm ve iş, beni eleştirmekle kalmayıp eleştirimi de dinleyen bir dost olmadığı için bırak koşmayı, hızlı yürümek bile içimden gelmiyor. zaten canımı iyice sıkan bu dünyada koşmayı gerektirecek bir şey görmüyorum.
sağlık mı ? hangi anlamlı ve mutlu geleceğe sahip olacağım ki koşmam gerekiyor ki ? sikerler.

edit: aksine, intihara cesaretim olmadığı için sigara içmeyi abarttım. saçma bir hayat canımı sıkarken, bırakmayı ve azaltmayı gerektirecek bir neden de yokken hiç umursamıyorum. yemişim mutsuz hayatı da dünyayı da.
acelemiz olduğunda yapılabilecek bir şey. yürüyerek 10 dakikada gidiyorsak koşarak 5 dakikada gidebiliriz hatta trafik varsa çok daha kısa sürede bir yere varmamızı sağlayabilir.
yokuş aşağı olanı düz yoldan ve yokuş yukarı koşmaktan daha keyifli olan aktivite.
(bkz: mirkelam)
yokuş aşağı olanı oldukça keyifli olan eylem.
sahte bir kaçış olabilir zira yol bitiyor zaten belli bir yerde. Neyse edebiyat parcalamaktan hoşlanmam. insan nerede koşacağına hayret ediyor gercekten, Bulvarda köpekler takılıyor, tilt oldum onlara da bir süredir, salın ya da yan yana koşalım özgür ve hür bir orman gibi, şaka şaka salın da insan gibi davranalım ne ormanı, sizle mi uğraşacağım bir de.
Sanırsın belime antrikot bağladım, gül sokulmuş bütün bir danayı tasma ile yanımda koşturdum, Koyun kellesini haşlayıp pazar arabasının arka tekerine monteledim.
Lütfen. koşmak istiyorum kaçar gibi. ama tam da öyle değil.
Çalışmadığım sene yaptım bunu. Koştuğum günlerde kendimi mis gibi hissediyordum. Yarından itibaren hafta sonları yine koşmaya başlıyorum.
her gün yaptığım aktivite... her gün ortalama 1 saate 10 km koşuyorum. en hızlı 47 dakikada koştum, en yavaş 1. saat 10 dakikada... yanlız koştuktan sonra stretching yapıpta bacak kaslarınızı rahatlatmazsanız bayağı bir süre üzer sizi.
bir diğer tavsiye koşu için özel kıyafetler kullanın, pamuklu giymeyin( don dahil) ve her gün koşacaksanız maraton spor ayakkabısı ile koşun. normal koşu ayakkabıları genelde haftada 3 gün 6 km kullanışlarda uygun oluyor, yoksa ayakları alırsınız elinize...
Ciğerler ben buradayım diyene kadar koşmak çok güzel. Sanki her şey mümkün gibi, özgürüz gibi.
Sinirli anlarda nefes kesilinceye kadar koşmak siniri yatıştırmanın en kolay yoludur.
Artan nabız, kortizolu olumlu yönde etkileyeceğinden biraz da olsa rahatlatır.
Kötü şeyleri geride bırakıyor hissi...
Demek genel bir hismiş, bir bende olmuyor.
Yüzmek de öyle geliyor.
Sanırım spor genel olarak mutlu eden bir şey.
Hayat ağır gelmeye başladığında yaptığım eylem. Sanki koşunca herşeyden, bütün hayal kırıklıklarından, ihanetlerden, hüzünlerden, dertlerden kurtulup onları ardımda bırakıyorum.

Ve Hepsi geçiyor herşey normale dönüyor herşey iyi oluyor.
Sanki tüm sevdiklerimi kaybetmemişim gibi
sanki bütün şanslarımı boşa harcamamışım gibi
sanki hayallerimi yıkan üst el olmamış gibi
Sanki tüm dünya bana gülümsüyor gibi
Can dostlarım yanı başımda
Aslında hiçbirşey yaşanmamış gibi. Gibi...
lise çağlarında vücuduma bulaşan, 5 yılı profesyonel 17 yıl aktif sporculukta devam eden. şu sıralar ülke çapında ki maratonlarla devam eden, yakında yurt dışı maratonlara da sıçramamı sağlayacak hastalık. koştum mu ne depresyon kalıyor ne üzüntü. öyle rahatlatıyor ki insanı. derece koşularında ağza gelen kan tadının hazzını da herkes bilemez. 33 yaşındayım koşmak sayesinde yaşıtlarımdan daha dincim daha zindeyim. herkese tavsiyemdir.
düzenli koşarım. genelde saatte 10km hızla 1 saat ve üstü koşarım. çok iyi değilim ama en azından vucudu aktif tutmaya çalışıyorum. yalnız okuduğum birçok araştırmada 6-8 km/s hızla koşmanın en sağlıklı spor olduğunu, üstü hızların kardan zarar olduğunu öğrendim.
özetle;
çok yaşamak istiyorsanız düşük tempo koşu veya yüksek tempo yürüyüş öneririm.
insanları ölümsüz yapmaz. insanlar ne kadar koşarsa koşsun ömre eklenen süre üç yılla sınırlı.

http://www.haberturk.com/...tiniza-7-saat-ekleyebilir
(bkz: runtastic/#36901141)
1 saat koşmak ömre 7 saat katıyormuş.

http://www.ntv.com.tr/sag...or,iFwrQDhHxkKdk3AOfOjmcA
diğer spor türlerinin bir parçası olarak da karşımıza çıkan bir etkinlik. kardiyo için de çok iyidir. ben yürüyüşten çok uzak kalmış biri değilim. ancak açık havada uzun süre koşamıyorum. çıldırmak üzereyim. interval denildiğini düşündüğüm ara vererek koşmayı denemekten başka çarem yok. bir keresinde ben yürüyüş yaparken yanımda yarım saat aralıksız koşan biri vardı. sporcu olup olmadığını bilmiyorum. ama ben koşamıyorum. ne yapmam lazım, tecrübesi olan, kendinde değişimi gören birileri yardım etsin n'olur.
Bugun 45 dakika yaptigim eylem.
Sağlıklı bir hayat için en az günde bi kaç saat yapılası spor.
Koşucuların her gün, sporcuların genellikle, normal insanlarında genellikle köpekten kaçmak veya bir yere yetişmek için yaptıkları eylem.
bazen koşmak sevmek gibi birini, aşık olmak gibi. bazen kaçmak, bazen özgülük gibi.