bugün

korkunun çoğul hali..
hiçbir zaman kaçamayacağınız kötü hisler. bir şekilde hepsiyle yaşarken yüzleşmek zorunda kalırsınız. bazıları mide bulantısı yapsa bile.
bir gün, bizim eve gelince kendilerinden köşe bucak kaçtığım misafirler toplanıp ağzıma sıçacak gibi geliyor.hayattaki en büyük korkum bu
Kirpikleri ıslak bir çocuktu korkular. Çokta cesaretliydi. kaç sefer tokat yedi aldanmışlığından yine de pes demedi. kapısının biri hep aralıktı. Gelecek gibi olsa biri, en ufak hışırtıda kapının arkasına geçerdi elinde bir kürekle. Yani bir o kadar da dengesizdi, çelişkideydi kendisiyle.
hayatta yerinizde saymanıza sebep olan duygulardır.
korkular dinlerin oluşumuna şekillenişine sebep olmuştur.dinlere bakıldığında (özellikle ibrani dinler) korku unsurunu (cehennem) yoğun kullanırlar. arap çöllerinin sıcağının sıkıntısını bilen araplara yanacakları ateşlerle dolu cehennem ile korkutmak rastlantısal olmasa gerek.

ikinci etken mükafat:
yine yoğun işlenen temalardan biri mükafat temasıdır. yine dinlerin çıkış zamanlarına bakarsak yokluk, ahlaki çöküntü, kaos gibi negatiflikler görürüz.
dinler cemaat ruhunun verdiği kenetlenme ve sığınma isteklerini karşılarlar. diğer taraftan da ölüm sonrası için bu dünyada sürekli ulaşmaya çalıştıkları şeyleri sunar.
(islam da arapların hayallerini süsleyen bahçeler, nehirler, hatunlar cennet nimetleri olarka habire işlenmiştir.)
az korkanlarla kanka korkutanlarla klan düşmanıdırlar.
araknafobia için ata demirerin şarkısı vardır.
eskiden karanlıktan korkardım, yalnızlıktan ve sessizlikten. şimdi karanlık ruhumu besliyor, huzur veriyor. sessizlik en büyük yoldaşım. yüzlerce insanın içinde yalnızlığımsa tek acım. benim için yalnızlık demek sensizlik demek ve sensizlik aldığım her nefesin içimi yakması, yavaş yavaş erimem demek...
- Türk (ama gerçek Türk, yani Türkçü) şerefsizlikten korkar. Yalan ve iftira ile çıkar sağlamaktan çekinir. Silâhı haysiyetsizlik olan mücadeleye yabancıdır. Bundan dolayıdır ki, şerefsizlerle yapılan çatışmalarda Türkler daima zararlı çıkmıştır.

- Devşirme ve komünist, Türklükten ve Türkçülükten korkar. Türklüğün lehine olan her hareketin, her davranışın, her eserin, her kanunun aleyhindedir.

- Tembel ve zevkine düşkün olan hayvansılar disiplinden, çalışmaktan, tehlikeden ve savaştan korkar. Medeniyeti, disiplini, ve ahlâkı yaratan savaşı vahşet diye görür de genç kızların satılmasına, yoksulların sömürülmesine, vurgunculuğa, hırsızlığa ses çıkarmaz.

- Atom ve uzay çağındayız ama, daha yüz milyonlarca insan ilk primatlar seviyesindedir. Kendi yarattıkları putlara tapmaktadırlar. Bazen evliya diye seviyesiz ve iğrenç bir cahilin, bazen büyük adam diye seviyesiz ve korkak bir hainin, bazen ilerici ses diye seviyesiz ve alçak bir satılmışın ardından koşarlar.

- Satışlarının düşmesinden korkan gazetelerde bu korku, bir kuduz cesaretine dönüşür. iyi, yüksek, kutlu olan ne varsa ona saldırırlar. Enver Paşa'nın Türkistan'da şehit oluşu, memleketi batıran şuursuz bir Turancılık macerası diye gösterilir de, Nurhak dağlarında Türk Devletini yıkmak isteyen beş on zavallı, Sınıfsal Bilinç'in kahramanları diye alkışlanır.

Nihal ATSIZ, Ötüken Dergisi, 8 Aralık 1972, Sayı: 12
en büyük korkularımdan biri örümcektir.
kuşkularımın bahanesi.
(bkz: baglanmak)
Yenilebilir duygular...
görsel
Birisine güvenmek.öyle korkutur ki beni.3 arkadaşım vardır canımı teslim edeceğim.ayakta tutuyor belki beni.belki de hastayım *