bugün

"Kayıtsızca yaşadığımız ve birbirine benzeyen günleri hatırlamadığımız için hatırlamaya değenler hep “daha dün” gibi geliyor."
''insan okumakla adam olmaz.''
işte bu arkadaş biraz önce bana —benim herkesin fikrine saygım vardır, dedi. ama sen, beni ille yenmek istiyorsun.

—benim herkesin fikrine saygım yok. ben saygı duyduğum fikrin yanındayım.

salih mirzabeyoğlu - yaşamayı deneme
gözlerinden,
gözlerinden öperim,
bir umudum sende,
anlıyor musun ?
***
anlamıyor usta.
anlamadı.
'' kalabalığın içinde, kadife bir yastık üzerinde oturmaktansa, yalnız başıma bir balkabağının üzerinde oturmayı tercih ederim ''.

(bkz: henry david thoreau)
"hiçbir şey göründüğü, hatta yaşandığı gibi değil! her şey hatırlandığı gibi".
iki kent arasındayım, biri bilmiyor beni, öteki de tanımıyor.

jean paul sartre, bulantı
"Hayattaki sorumluluklar öylesine fazla ve ağırdı işte".
"bilgi, ezber yarattığında değersiz, ezber bozduğunda değerlidir."

-bağ söküğü.
“bütün dehâlar gençliklerinde parladılar ve bütün davalar gençler elinde yürüdü!..” demek ki, ezbere bilgi ile fikrini hüviyetinin makyaj malzemesi gibi yanında gezdiren ve malik olmadıkları mânânın sahibi görünmeye bayılan soytarılarla gerçek bir fikir adamı arasındaki fark, en küçük çaplarda bile belli oluyor!..

salih mirzabeyoğlu - bütün fikrin gerekliliği
BiLMENi iSTERiM Ki :
SENDEN BAŞKA YAKINIM YOK
SENi HER DAKiKA HER SANiYE
ÖZLÜYORUM...
AMA GURURUM ELVERMEDiĞi iÇiN HiÇBiR ZAMAN SÖYLEYEMiYORUM
"Yaşamdaki mutluluğun ana şartları: Yapacak bir şey, sevecek biri ve umut edecek bir şey..."

Ve yine farklı hissettirecek o müzik.
“insanoğlu, beşikten mezara, uyanık olduğu tüm saatler boyunca eğitim altındadır. Eğitimcilerinin en başında ilişkileri gelir. ilişkiler, insanın zihnini ve hislerini etkileyen, ona ideallerini sunan, onu kendi yoluna sevk eden ve o yoldan ayrılmamasını sağlayan insan çevresidir. Eğer insan o yolu terk edecek olursa, kendisini en çok sevdiği ve saydığı, onaylarına en çok değer verdiği insanlar tarafından dışlanmış bulacaktır. insan bir bukalemundur; doğasının yasası gereği, bulunduğu yerin rengini alır. Çevresindeki etkiler onun tercihlerini, kaçındığı şeyleri, politikasını, beğenilerini, ahlakını, dinini yaratır. Bunların hiçbirini kendisi için yaratmaz. Öyle yaptığını zanneder, fakat bunun sebebi meseleyi etraflıca incelememiş olmasıdır.”

-Mark Twain, insan Nedir?
nasıl katlandım buna? nasıl iyileştim, nasıl atlattım böylesi yaraları? nasıl kalktı ruhum yeniden bu mezarlardan?

friedrich nietzsche, böyle buyurdu zerdüşt
"Normal insan, dengesiz insandır. Çünkü insan, Ateş üstünde duran su dolu bir kazana benzer. nasıl içindeki su kaynayınca kazanın kapağı atarsa makinelerin buhar kazanlarına da artık buğu dışarı fışkırsın diye supap yapmışlardır. Buğunun artığı dışarı fışkırır delikten; kazandaki Buğu da Gerektiği kadar kalır, yani dengede durur. yoksa Kazan patlar.
insan da böyle işte...
kızınca, duygulanınca, üzülünce, acılanınca insan içinden bir şey boşaltacak ki patlamasın da dengesi yerine gelsin.
Ee nasıl içine fışkırtacak?
nasıl kazanın supabı varsa insanın da bir tahtası eksik olacak ki buradan dışarıya su koyversin. Bu yüzden işte dengeli insan bir tahtası eksik insan demektir. o normal denilen tahtası eksik olamayanlar günün birinde birden patlayıp bombok olur, bir daha da onarılmazlar."

Aziz nesin - yaşar ne yaşar ne yaşamaz.
"Solucandan evrim geçirip insan oldunuz ama sizin pek çok yanınız hala solucan. Bir zamanlar maymundunuz. insan şimdi bile sadece bir maymundur." Dedem söylemiş yazın bunu güzel laf.
Durumumuz yoktu okuyamadım..
Kitap okumuyom ben. Bilmiyom yani .
-Ben ölürsem küllerimi onun gamzelerine gömsünler Olric.
+Siz öldükten sonra gülüyorsa o küller okyanusa yakışır efendimiz...
baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık

- yeraltından notlar
"insanların körleşme arzusu hep hafife alınır. Var olduğunu bilmek istemiyorlarsa, ömürleri boyunca yanından geçip seni asla görmeyebilirler."

Amin Maalouf.Empedokles'in Dostları
ey türk ruhumun atomu. çatla ve idealinin baş harflerini göklere yaz!

necip fazıl kısakürek - çerçeve 2
“...toplumdaki "fert", hazırlop olarak aileden, okuldan, toplumdan ne aldığının şuuruna erdikçe ve nefs muhasebesine erişip kendi şuurunu "yıkma, yapma ve zenginleşme" şeklin de değiştirdikçe, ilişkiler bütününü değiştirecek "şahsiyet" olur.”

salih mirzabeyoğlu - marifetname
“Zaten benim huyum buydu; kalabalıkken gizlediğim duygular yalnız kaldığım dört duvar arasında duvarlarla birlikte üzerime yıkılırdı..”

Siyam - Stig Saeterbakken
Kitabın kahramanı, yazarına ihanet etti.
Son söz.
görsel
Başkalarının yaşamına çok meraklı, kendi yaşamını düzeltmekte çok yavaş davranın bir ırkın mensuplarıyız ! St.Augustinus, itiraflar, s.218
“ kötülük ağza girende değil ağızdan çıkandadır “

(bkz: paulo coelho)
(bkz: simyacı)