sosyetenin ve cebi para dolu parlak çocukların dünya mutfağına ait menüleri olan zengin,sosyetik mekanlarda 150 200 ytl vererek yedikleri güzel mi güzel yiyecek.Halk tabakası ise köylerde bu leziz şeyi , onlardan önce epeyce tatmıştır..Fakat tabi sade sekilde.GENELi ,LiONSA MENSUP BU PARA BABALARININ KOKOŞ KARILARI DA BU YEDiKLERi ŞEYi BiRBiRLERiNE ANLATIP DURURLAR.biRDE SUSHi YEMELERi GEREKiYOR.olmazsa olmazları bu iki şey , bir de sarı saç.
fransızcası ve dünyada bilinen adı foie gras'dır. tam çevirisi yağlı ciğerdir.
kaz veya ördeklerin şekerli besinlerle, özellikle aşırı beslenmesi sonucunda oluşur. bu beslenme en çok karaciğeri yağlandırır ve lezzetlendirir.
dünyanın 8. harikasıdır.
ülkemizde çok az bulunur. bulunanlarının çoğu da bulgaristan'dan gelir. lucca ve mimolett gibi kaliteli işletmeciler en iyisini fransa'dan getirtir.
bunun konserve olanı -bence- çok kötüdür. çünkü foie grasdan çok kaz veya ördeğin bir takım etleri ve başka organları karıştırılır. bunun içine domuz katan bile vardır! fransızca bilmiyorsanız kazıklanmanız kaçınılmazdır.
en güzeli ve iyisi taze kaz ciğerini yağsız tavada pişirmektir. yanında tatlı yiyecekler çok güzel eşlik eder. örneğin kaz ciğeri - ayva reçeli unutulmaz bir ikilidir. sadece bunu yemek için mimolett'e gidilebilir.
hayvan kaynaklı gıdaların en lezizi olduğu söylenen kaz organı.

edit: et hastası bir insan olmama rağmen, demin gördüğüm üretim şeklinden sonra o işkenceyle elde edilmiş eti yiyenin de yapanın da allah belasını versin diyorum. yazık lan hayvanlara. ülkemde köylerde falan böyle üretilmiyordur herhalde, yerli üretim yemek lazım. fransızlar da ölsünler bir zahmet.
kazların huniyle zorla beslenmesi sonucu elde edilen yiyecek.

o zaman et de yeme kardeşim diyecekler için ön edit: ineklere, koyunlara işkence edilmiyor, sakin sakin yiyor, et oluyor hayvancağızlar.
özellikle fransa'nın meşhur petrus şarabı ile çok iyi meze olan müthiş lezzetli sakatat türüdür..

zaten fransız mutfağı ''dünyanın en çok sakatat ve hayvani gıda ağırlıklı'' mutfağıdır..buna rağmen fransızlar 1960'larda bu kadar hayvani gıda ve sakatat tüketmelerine rağmen ''dünyanın en az kalp-damar hastalıklarına ve kansere yakalanan milleti'' olma ünvanını kazanmışlardı..tıp tarihinde bu duruma ''fransız paradoksu'' deniyordu..bu durum uzun süre ''kırmızı şarap tüketimine'' bağlanmıştır..

ancak zamanla bunun öyle olmadığı anlaşılmıştır..çünkü italyanlar da, en az fransızlar kadar kırmızı şarap tüketmelerine rağmen, italyanlarda kalp hastalıkları ve kansere yakalanma oranı,fransızlardan çok daha fazlaydı..

çünkü italyanlar unlu ve şekerli gıdaları çok fazla tüketiyorlardı..makarna,çörek,pizza,pasta gibi unlu ve şekerli besinler italyan mutfağından hiç eksik olmuyordu..fransızlar ise bu türden zararlı gıdaları ya hiç tüketmiyorlar yada çok az tüketiyorlardı..

bu yüzden fransızlar,çok fazla hayvani gıda ve alkol tüketmelerine rağmen kalp hastalıkları ve kansere italyanlar kadar yakalanmıyorlardı..

çünkü unlu ve şekerli gıdaları yemiyorlardı..

unlu ve şekerli gıdalar hem kan şekerini hemde insülini gereksiz yere arttırarak kanser hücrelerini beslerler..

ayrıca sadece kazlarda değil insanlarda da karaciğer yağlanmasının ana nedeni unlu,şekerli ve karbonhidratlı gıdaları tüketmektir..
kesinlikle yenmemesi gereken bir yiyecektir.

hayvanı kutuya kapatıp sürekli beslerler, kutunun içi bokla dolar ama hala hayvana yemek yedirilir. artık en son hayvan çatlar. ciğeri genişlemiştir ve ciğerini alırlar.

hayvana tam bir zulümdür.
çağatay koçtuğ besini.
sakatatların efendisi.
lezzetlidir ama hayvana yapılan işkencden dolayı kınanan lezzettir. kınayarak yenir.
elde edilirken kaza çok işkence ediliyorsa anasını sikeyim satanların. yiyenler de biraz duyarlı olsunlar amk.
elde edilirken hayvana ister istemez işkence edilir benim önerim koç yada dana taşağı.
islami usullere göre kesilmediğinden ithal olan eti yemek de sıkıntılıdır. bu yağlı kaz ciğeri de olsa böyledir. ayrıca nette bir sürü fotoğraf dolaşmaktadır, kazlara zorla yağ yedirildiği falan şeklinde. iç acıtır.
Sizin ciğeriniz yağlı olsun ve insanlar lezzetli bir yemek yesinler diye öldürüleceğiniz güne kadar günde 3 yada 4 kez zorla boğazınızdan midenize indirilen hortumlarla beslendiz mi hiç? Bazen kolaylık olsun diye boğazınız delinip oradan beslenme hortumu sokuldu mu hiç? Aşırı ve yağlı yemekten dolayı bağırsaklarınızın yırtıldığı ve kusmuğunuzda boğulup öldüğünüz oldu mu hiç? Topu topu 300 yada 400 gram ciğeriniz için bir ömür boyu kanatlarınızı bile açamayacağınız kadar dar bir alanda hapsedildiniz mi hiç? Kazlar gibi? Talebi durdurun ki arz da yaratılmasın. insanoğlu, kaz ciğeri yemeden de gayet sağlıklı yaşayabilir ama kazlar ciğerleri olmadan yaşayamazlar.

http://31.media.tumblr.co...1bcdLrVX1s43nx0o1_400.jpg
iğrenç sakatat. bizim orada kazın kendisini yiyorlar. hayvana bir zarar gelmiyor yani.
(bkz: foie gras)

lezzeti harika olan yiyecek. imkan bulduğumda kaliteli bir şarap eşliğinde mutlaka yerim.
sözlükteki matmazel ve mösyöleri görmemizi sağlamıştır.

özel tekniklerle yağlandırılan, özel terbiyelerle lezzetlendirldikten sona kıyılarak tüketilen bir sakadat.
görüldüğü üzere helal olmayan mundar bir yiyecektir. eziyetle işkenceyle öldürülen hayvanın eti yenmez haramdır.
(bkz: foie gras)

yemesi çok lezzetlidir. haramdır helaldir bilmem fırsatını buldun mu kafamı sokar yerim.
Nasıl hazırlandığına dair üzücü bir video için:

https://www.facebook.com/...o.php?v=10153143070294586
özellikle fransa mutfağınız olmazsa olmazıdır. onlarca ülkede bu sektördeki çarpıklıklar yasaklanmışken fransa bunların adeta savunucusudur, romanya ile bulgaristan da fransa'nın bu tavrından çok memnundur. Kutu kutu yan cebi doldururlar fırsat bu fırsat,
belki avrupa birliği bunları hep yasaklayacak ama muhtemelen fransa'yı karşılarına alamazlar, öyle önemlidir bu ciğer.

küçük çiftçilerin iştiraki ile değil büyük bir sektördür, on binlerce insan istihdam edilmiştir,
bunların makineleri olur, 50cm kadar bir borusu olur, hayvanın ağzını açar nerede ise midesine kadar sokarsınız, sonra makineden mısırlar tıkılır kazın midesine, her gün, bir kaç kez, öyle şişerler bir kaç aya, artık yürüyemezler, nefes almakta bile zorlanırlar, ciğerleri doğal ebatının 10 katına kadar çıkar, afiyetle tüketilir.
kırmızı şarapla sotelenmelidir.
oluşum aşamasında acımasızlık olsa da insanın doğasında olan acımasızlığı en güzel ürünüdür. yemeyenler bilmez. evet.
tadi, verdiginiz para ile tamamen ters orantilidir. eger ters oranti anlatmak istiyorsaniz, kaz cigeri ile fiyatini anlatin. orhan veli, sabahattin ali gelse sunun tadinin yavanligini zor anlatir.
tadı o kadarda abartıldığı kadar olmayan, hatta hiç güzel olmayan sakatat türüdür. Boşuna merak edip yemeye gerek yok. Dana yürek gibi bir tadı var.
kazlara sırf ciğerleri lezzetli olsun diye uygulanan işkenceden sonra zenginlerin sofrasını süsleyen ettir. caniliktir.

bir video izlemiştim bununla ilgili. kazların ağızlarından ciğerlerine kadar bir boru sokuyorlar ve ciğerlerin içerisine tahıl takviyesi yapıyorlar. kazların canlarının acımadığını iddia ediyorlar ama ben inanmıyorum. genelde britanya adasında çok sık tüketiliyor. barbarlar amk barbar!